Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Tandoğan Böğürme Meydanı

Tandoğan Böğürme Meydanı

Tandoğan meydanı yine hareketlenecek…
Burada yine belki de “ordu göreve” pankartları açılacak.
“Hayırdır seçim kararı alındı da haberimiz mi olmadı” diye düşünmeyin sakın.
Yok, yok.
CHP işte…
Tandoğan’sız yapamıyor.
Her fırsatta koşuyor Tandoğan’a.
Bu kez de, 4+4+4’e karşı, yarınki Meclis Grup Toplantısı’nı Tandoğan Meydanı’nda yapacak.
Valilikten gerekli izinler alınmış.
Geçtiğimiz hafta Kemal Bey gururla açıkladı:
“İzinler alındı. Görüyorsunuz hızlı çalışıyoruz.''
Evet hızlı çalışıyor CHP.
Halka rağmen “halkçılıkta” hızına kim yetişebilir CHP’nin?..
Darbe mahsulü uygulamaların kaldırılması karşısında “is-te-me-zük” diye böğürme yarışında kim yetişebilir CHP’ye?..
Bu kez de “4+4+4’ü is-te-me-zük” diye höykürecekler Tandoğan’dan.

“Eşi türbanlı Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını is-te-me-zük” diye de bu meydandan böğürmüşlerdi.
Kimilerinin ellinde “Ordu Göreve” pankartları ile…

Dindar çevrelere karşı yapılan bu gibi protesto gösterilerinde;
CHP gibi pek çok marjinal sol grubun tercihinin de hep Tandoğan Meydanı olmasının bir anlamı var, bilene.

Bilmeyenlere de biz hatırlatalım:
Nevzat Tandoğan’dan geliyor, bu meydanın adı.
Nevzat Tandoğan, Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ankara Valiliği yapmış bir isim.

Dönemin tek partisi CHP memlekette başka adam yokmuş gibi, aynı zamanda Ankara Belediye Başkanlığı görevini yürütme görevi de Nevzat Tandoğan’a veriyor.
On sekiz yıl gibi uzun süre devam eden Ankara Valiliği ve Belediye Başkanlığı 1946 yılında intiharına kadar devam ediyor.

Tam bir halk düşmanı olan Nevzat Tandoğan, örneğin Atatürk Bulvarı’nı hergün süpürtür, sulatır, gece de aydınlatır; “görüntüyü bozuyorlar” diye köylüleri ve tulumlu işçileri bu caddeden uzak tutuyor.

Yayınladığı bir genelgeyle hayvanların da caddeye çıkarılmasını yasaklıyor.
Tam bir CHP’li!

Kur'an okumanın, basmanın, satmanın hayli zor olduğu bu devirde "Hakka Tapar, Halkı Tutar" diye bağırabilmiş cesur aydınlarımızdan Osman Yüksel Serdengeçti’ye, 3 Mayıs 1944 yılında tutuklanıp huzuruna çıkarılınca, şöyle dediği rivayet edilir:
“Ulan öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz. Sizin iki vazifeniz var: Birincisi, çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. İkincisi, askere çağırdığımızda askere gelmek."

Bakar mısınız şu sözlere?

Yine Aşık Veysel’i Ankara’nın merkezine sokmayan da aynı isim.
Aşık Veysel, ayağında “çarık”, bacağında “şalvar” ve belinde “kuşak” olduğu için sokulmuyor caddeye!
Vali ve de Belediye Başkanı Tandoğan’ın “adamları”, ünlü halk ozanı Aşık Veysel’e “Kafadan gayri müsellah mısın? Girmeyin diyorum. Beynini patlatırım senin!” diye böğürüyor.

İHL mezunlarının imamlık dışında hiçbir mesleğe sahip olmaması gerektiğini savunan CHP, 4+4+4 ile mezunlarının düz liseyi de tercih edebileceği imam hatip ortaokullarının yeniden açılmasına şiddetle karşı çıkıyor.
CHP, bu gerekçelerle 4+4+4’ü yarın Tandoğan Meydanı’nda protesto ederek, “İmam hatipliler doktor olmasın, öğretmen olmasın, avukat olmasın… Gitsinler imamlık yapsınlar” demiş olacak.

Aradan bilmem kaç yıl geçmiş.
Meydan aynı, zihniyet aynı.
Şimdi CHP’nin böğürme günü.
“Halka 4+4+4’ün gerçeklerini anlatma” adı altında, halkın inancına, değerlerine böğürecekler.









Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi