Hasan Aksay

Hasan Aksay

CHP normal bir parti olamaz mı?

CHP normal bir parti olamaz mı?

CHP eski Genel Başkan Yardımcısı Sayın İnal Batu, “CHP ülkenin önünü tıkıyor. Bence artık CHP, Türk siyasetine, ‘Elveda’ demeli” hükmünü ilan etmiş. Makale değil kitap yazsan, netice olarak bunun üstüne söyleyecek söz bulmak, içinden gelen bir kimse olarak zor.

Yine de CHP’ye bir çıkış yolu bulmaya çalışmalıyız. Sonra müzmin muhalifler nerede toplanıp teselli bulacak?

On beş senedir milletimiz, kesintisiz eğitimden çekiyor. Bir nesil istediği okula gidemedi. İstediği mesleği seçemedi. Bir kısım okul binaları baykuşlara terk edildi. Bir kısmı başka maksatlar için işgal edildi. Bir kısmının yarı sınıfı boş kaldı. Unutulmaz bir anekdot: Değerli Prof. Dr. Ali Bey, İHO’nun bin kişilik salonunun kürsüsünde, “Askerlikten sonra bu okula hademe oldum. Okuma aşkını burada buldum. Dışarıdan imtihan vererek başladığım tahsil hayatımda, akademik kariyerlerimi de başarıyla tamamladım. Şimdi buraları yarı boş, terk edilmiş gibi görmektense, yine hademe olarak şuraları temizlemeyi isterdim” diyordu.

Kesintisiz eğitim zulmü nedeniyle, globalleşme ve kalkınma çağında, sanayimiz aradığı kalifiye elemanı bulamadı. Meslek okullarının kaybı, ülke kalkınmasına fren oldu. Diplomalı işsizler doğurdu. Toplumun dinamiği, gücü olan bilgi; test yarışına dönüştü. Meslek seçimi, tesadüfe kaldı.

CHP’nin, Post Modern Darbe’yle dayanışarak başardığı kesintisizle aynı zulüm damarından beslenen ikizi, “Katsayı zulmü” de, tam bir hokus pokus sihirbazlığı idi. İmtihanda en başarılılar, binde bire girenler dahi istediği fakülteye giremedi. CHP’nin, devam ettirmek için çırpındığı bu zulüm, Fransa Locası’nın Türk Masonlarına, “Halkın yüzde 80’i istese de başörtüsüne izin vermeyin” emriyle aynı kaynaktan denecek kadar akla, vicdana, ülke çıkarlarına tersti. Mahkemeye gidip, “Meslek okulu mezunları bilgi ve kabiliyete göre üniversiteye girerse, bizim çocukların kazanma şansı azalır. Katsayı devam etmeli” diye çıkar ve zulümlerini ifade etmek zorunda kaldılar.

Kabiliyet ve bilgi ölçüsü kabul edilen imtihanlar katsayı çarpımıyla çarpıtıldı. Yalnız gençler değil; ülke de, millet de imkân ve fırsat kaybetti. Bu zulüm sisteminin dişleri, birer birer dökülüyor. CHP, hâlâ kesintisiz zulmü sevdasında. Sokağa taşındı. O da tutmadı. Çirkin levhaları TBMM’ye taşıdı. Ne yapmak istiyor? Asıl istediği, öteden beri sürdürdüğü kanunlar üstü dayatma gücünü korumak. İkinci istediği; millet değil, muhalif ve hasetlerden bir tekini dışarıda bırakmadan sahiplenmek, onlar için öfke boşaltan tek ümit olmak ve anamuhalefeti kaybetmemek.

Kalkması gereken çok zulüm var. “CHP, boşa telaşta değil. Dayatma ve tehdit imtiyazının devamını istiyor. “Eğitim-Sen” öğretmeni sahte rapor alıp, Ankara’da polis taşlıyor, kaldırım taşı söküyor. Böyle kimseye hasta raporu veren doktor perişan olur. CHP mitingi için rapor verene bir şey olmaz, terfi eder. Her CHP’li imtiyazını bilir... Başörtülü kadın, camiden çıkan takkeli görse saldırır.

İnsan iyilikle sorumludur. Gayret, iyilik cephesinin olmazsa olmazı. Heyhat! Gayret, haset, fitne, çıkar için. Masonluk, Rotary ve Lions gibi yandaşlarıyla, 168 ülkede on binlerce örgüt ağıyla, “İslâmofobia” üretiliyor.

Kavga dövüş, parti için çıkar yol değil. CHP normal bir parti olmak zorunda. Kanun, “Bütün partiler eşit” diyor. CHP kanun dışı kalıyor. Hiçbir parti ticaret yapamaz. CHP; on binlere iş, yüz binlere kredi ve ümit dağıtan banka patronu. Genel Başkanı da oradan geliyor.

Gün gelecek, devlet malı devletin olacak. Bunda şüphe yok. Bu nasıl olacak? İki yol var. Biri, CHP için de iyidir. CHP, tehditle yol almayı bırakır, önce davranır, “Milletin malını millete iade” edebilirse, kendini millet ve kanun üstü olma hayalinden kurtarıp parti olabilir. Aksi takdirde banka gider, hayal biter. CHP’de kuruntu kalır. Boş kuruntu iflah etmez. Dayatmacı, huysuz partiden iktidar olmaz.

İş Bankası sermayesinin Hint-Afgan halkı başta, ümmetin gönderdiği para olması bir yana, bankalı CHP’yi, Kenan Evren kapattı. Kapanan parti mirası isme de, şahsa da gidemez. Hukuk açık. Tatbikatı çok.

4+4+4, milletimize, insanlığa hayırlı olsun. Dünden bugüne bütün süreçte emeği geçenlere teşekkürler. Darısı, en kısa zamanda başörtüsü zulmüne.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi