Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Kurtulmuş ve Soylu AK Partili olursa ne olur?

Kurtulmuş ve Soylu AK Partili olursa ne olur?

Ortalıkta bazı iddialar var. “Kurtulmuş ve Soylu AK Parti yolunda” başlığı altında bu iddialar bazı gazetelerin manşetlerine taşındı bile. İddia şöyle; “(...) AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında HAS Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş ile birlikte DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun AK Partili olabileceğini söyledi ve konuyu tartışmaya açtı.” İddiaların devamına göre ise bazı MYK üyeleri “Niye şimdi, önceden niye gelmedi” gibi tepkiler göstermiş. Ancak MYK üyelerinin büyük çoğunluğunun olumlu görüş gösterdiği de iddia edildi.


Basın mensuplarının soruları üzerine Sayın Kurtulmuş, “Bugün ben de sabah gazetelerden okudum. AK Parti’nin içinde konuşulmuş bir konu. Bize intikal eden bir şey yok” cevabını vermiş.


Türkiye’nin çok ciddi ve zor bir süreçten geçtiği bu dönemde kadrolarını güçlendirme ve siyasette başarılı olma adına “Nasıl bir hamle yapalım? Kimleri aramıza katarsak başarılı oluruz?” sorularına cevap bulmak için her siyasi hareketin düşünmeye ve bunları tartışıp bazı isimler üzerine kafa yormaya elbette hakkı vardır. AK Parti’nin bunu yapıyor olması ise takdire şayandır.


Üç dönemdir oylarını artırarak iktidarda kalmak her parti ve siyasi kadroya kolay kolay nasip olmaz. AK Parti bunu başardı ancak kadrolarını yenileyerek daha katılımcı ve daha etkin politikalar gerçekleştirmek üzere aynı düşünce ve duruşuyla siyasette kendini ispatlamamış Sayın Kurtulmuş ve Soylu gibileri mutlaka saflarına katmalıdır.


Bence bu konu sadece parti MYK’sında konuşulup bırakılmamalı. Sade bu iki isim değil, onlarla birlikte büyük katılımların gerçekleşmesini arzu edenlerden biriyim.


Çünkü; ülke genelinde gittiği her yerde ve katıldığım her ortamdaki çeşitli halk katmanlarında Sayın Kurtulmuş ve Soylu’nun yanında yetenek ve becerisi olan kişilerin AK Parti’ye katılarak ülkenin “Büyük Türkiye” yürüyüşüne hız vereceği inancının hakim olduğunu gördüm.


Ben Başbakanımız Sayın R. Tayyip Erdoğan ve AK Parti’de kendisiyle siyaset yapan kadroların büyük çoğunluğunu iyi tanırım. Ülkemize ve milletimize besledikleri sevgi ve onlara hizmet konusunda duydukları heyecanı biliyorum. Ayrıca Sayın Kurtulmuş ve Sayın Soylu’yu da yakinen tanıyorum.


Her ikisiyle de gönül bağım, hoş sohbetim olduğu gibi Türkiye ve dünya gündemini meşgul eden olayları hasbıhal etme fırsatım oldu, oluyor. Fikir ve düşüncelerinden istifade edenlerden biriyim. İki tarafa olan bu yakınlığımı ifade ettikten sonra önemle belirtmek isterim ki; hem AK Parti’nin onlara, hem de onların AK Parti’ye ihtiyacı var. AK Parti’nin böylesine yetişkin siyasetçileri saflarına katması hem büyük bir kazanım olur hem de AK Parti pırıl pırıl ve her biri çok kıymetli iki önemli siyasetçiye kavuşmuş olur. Deneyim ve tecrübelerinin yanında Türkiye ve dünya siyaseti alanında da çok önemli birikimlere sahipler.


Şu bir gerçek; bir davaya gönül veren bir kişi için siyaset; ülkeye ve millete hizmet için azimle ve arzuyla yapılır. Çünkü siyasetin zorlukları ve güçlükleri vardır. Bu zorluklar samimi duygular içinde gönül gücü ve irade ile aşılır. Ülkemiz çok ciddi bir dönemden geçmektedir. Bu iki yetişmiş siyasetçinin olduğu kadar, bu değerlerin dışarıda bırakılmamaları için de siyasetin merkezindeki karar vericilere de önemli görevler düşmektedir.


Davası millet ve devletine hizmet etmek olan iyi bir siyaset adamı, bugünü değil geleceği hesap ederek düşünür. Bu gerçekler doğrultusunda ifade etmek isterim ki; iyi bir siyasetçi kolay kolay yetişmez. Her yönüyle kendilerini yetiştiren ve milletimiz nezdinde takdir edilen bu iki siyasetçimiz siyasetin merkezinde olmalıdır. Siyasetin merkezinde olup iktidarda bulunan kadrolarla bütünleşmeleri halinde Türk siyasi hayatına önemli katkılar sağlayarak ülke ve milletimize büyük hizmetler sunacaklarından eminim.


Diğer bir gerçek şu; Sayın Süleyman Soylu’nun işi Sayın Kurtulmuş’a göre daha kolay. Halazırda bir parti içinde aktif bir görevde değil. Sayın Prof.Dr. Kurtulmuş ise bir partinin genel başkanı olarak kendi başına karar verme durumunda değil. Kendisine güvenerek onunla birlikte yola çıkan arkadaşları ile istişareler sonunda ancak karar verebilir. Ancak şu gerçeği hatırlatmak isterim ki; güç merkezleri siyaseti belirler. Eğer kendi başınıza o merkezi oluşturma şansınız yoksa o zaman o merkezdeki kadrolar içinde yer alma konusunda da gelecek tekliflerin iyi değerlendirilmesinin doğru olacağı kanaatindeyim. Unutulmasın ki, bazı olayların kazası mümkün olmaz.


Sözün özü şu; AK Parti’nin bu teklifi getirmesinin yerinde olacağı görüşündeyim. Siyasette iki önemli şahsiyet olan HAS Parti Genel Başkanı Prof.Dr. Numan Kurtulmuş ve yakın arkadaşları ile DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu’nun AK Parti’ye katılımları fevkaladenin fevkinde olur. Her ikisine böyle bir teklif getirildiğinde “İstikbalden önce istiklal gelir”, “Siyasi ikbal yerine ülkenin menfaatleri söz konusudur”, “Birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır” gerçeklerinden hareket ederek doğru bir karara varılması dileğiyle...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi