Yener Dönmez

Yener Dönmez

Maskeli Mütareke Basını

Maskeli Mütareke Basını

PKK’yı yönetenler kadar Türk basınındaki bazı insanların da şuurları donmuş. Ya da o kadar subjektifler ki hayal aleminde yaşıyorlar.

Türkiye’nin ilk defa PKK’yla gerçekten savaştığının farkında değiller. Şemdinli’yi örgütün ele geçirebileceği gibi bir umudun peşine takıldılar. Eylemsizlik bunalımına girmiş örgütün bu umuda sarılmasını anlamak mümkün. Medyadakilerin maskelerinin iyice düşmesi adına ise hayırlı oldu.
Serdar Akinan, Şemdinli’deki PKK saldırıları konusunda Halep’le Hakkari’yi paralel göstermeye gayret eden örgütün yayın organlarıyla aynı propagandayı yapıyor günlerdir.

Geçen hafta Suriye’den yaptığı yayınlar da aynı vahimlikteydi.

PKK’nın Suriye’de güçlenmesinden duyduğu memnuniyet satırlarından akıyordu.

Akşam Gazetesi’nde bu derece açık PKK propagandası yapılması acaba patron Karamehmet’in Kuzey Irak’taki petrol yatırımlarıyla ilgili olabilir mi?

Aynı patronun Ergenekon klasörlerindeki vaziyetini bildiğimizden “her şeyi mümkün” göresi geliyor insanın.

Gariplikler bu kadar değil tabii.

Geçmişte “İran” deyince tüyleri diken diken olan Cumhuriyet Gazetesi, bugünlerde İran’ın Suriye konusundaki tavrını öne çektikçe çekiyor.

İran’ın Türkiye’ye “Suriye’ye müdahaleden uzak durması”na dair uyarısını da aynı biçimde memnuniyetle karşılamış gazete.

İran “Askeri destek vermedik şimdiye kadar ama desteğimizin türü değişebilir” demiş.
“Mütareke Basını” tanımlamasının tam karşılığı.

Biri PKK propagandası yaparken diğeri Esed propagandası yapıyor.

2007’den başlayarak toplumsal olarak girdiğimiz “uyanma” sürecinin yeni bir aşaması bu.
Gizli yapılan işbirlikleri aleni hale geliyor.

İran/Suriye ikilisi Türkiye’de “Sünni damar”ın güçlenmesinden hep rahatsızdılar.

Güçlü Kemalizm onlar için daha tercih edilebilirdi ve kendilerini bir provokasyon unsuru olarak kullanıp, rejim ithal ediyormuş gibi göstererek, Türkiye’nin zararsız çizgide kalmasını sağladılar.
E şimdi işler değişti.

Dayanaklar bir bir kırılınca, ilişkisi yok gibi görünen kesimler birbirlerine dayanmaya başladı.
Laikçi kesim, Baas Suriyesi ve PKK üçlü bir sacayağı oluşturmuş vaziyette. Dikkat ediyorum KCK operasyonlarına en büyük tepkiyi en katı laikçiler veriyor.

Oysa geçmişte Güneydoğu’da gerçek anlamda insan hakları ihlalleri yapan, yüzlerce fail-i meçhul cinayet işletenlerle kol kola idiler.

Zaman akıyor...

Şemdinli planı da tutmadı.

Ama süreç bitmez...

Amerika, İsrail, İngiltere...

Dünya durdukça Hak-Batıl mücadelesi sürecek...

Hürriyet’ten Ertuğrul Özkök ve Mehmet Yakup Yılmaz’ın peş peşe kaleme aldıkları ve İngiltere’yi yere göğe sığdıramadıkları yazılarını okuyunca gücü kimin nerede kurduğu ve neler planladığını anlamak zor değil.

Lakin birilerinin maskeleri düşerken başka birileri yeni maskeler takıyor.

AK Parti’yi yerden yere vuran, yolsuzluktan, despotluğa her türlü suçlamayı yapan, Ergenekoncuların yanında göğsünü siper eden Tolga Candaş Işık diye bir vatandaş bakıyorum ufaktan ufaktan maskeli hale gelip sağ tarafa sızmaya çalışıyor.

Proje adamlar, misyonlar, maskeler...

Hep aynı yerde durmak ne büyük rahmet...

Akit’le geçmişim 20 yıla yaklaşıyor...

Duruşumuz hep aynı...

Maskeleri değişenler ve maske değiştirenler ise hep kaybetmeye mahkûm...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi