Ey hükümet ve ilgili bakanlık! Vatandaşı artık salak yerine koymayın.
Ey gazeteler ve haber siteleri! Siz de okuyucunuza saygı gösterin. Abuk sabuk başlık atmayın. “Olması” beklenenleri “olmuş” gibi göstermeyin. Tüketici haklarını ihlal etmeyin.
Olayın geçmişine de bir zahmet bakın.

Hangi siteyi açsam Star Gazetesi’nin haberi var: Kredi kartında yıllık aidata son.
Başlığa bakınca “oh be” diyorsunuz. İçeriğini okuyunca da “ölme eşeğim ölme, yaz gelsin yonca yiyelim” moduna geçiyorsunuz.
Habere göre yeni Tüketici Kanun Taslağı hazırlanmış. Artık ücret alınmayacakmış.
Bu kaçıncı yahu? Taslaklar çıkıyor ama bir türlü yasalaşmıyor.
Neden?

Hani nerede küçük esnafı koruyacak, alışveriş merkezlerini şehir dışına çıkaracak kanun?
Hani nerede 2008 yılında hazırlanan Tüketici Kanunu Taslağı?
Bugün atılan başlıklar 2008 yılında da atılmıştı.
Bizler hala kredi kartına ücret ödüyoruz.

Neye rağmen?
Mahkeme kararlarına rağmen.

Neye rağmen?
Taslakları yasalaştırmayan hükümete rağmen.

Neye rağmen?
BBDK’ya rağmen.

Tüketici haklarını koruyan STK’lara da gönderilmişti tasarı, 2008 yılında. Görüşler istenmişti. Taslaktaki değişiklik aynen şuydu: “Kredi kartı üyelik ücreti ise bir kereye mahsus olmak üzere ve ancak kredi kartı sözleşmesi imzalanırken alınabilir.Kredi kartı üyelik ücretinin azami tutarı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından belirlenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce verilen kredi kartlarından üyelik ücreti alınmaz.”
Ama ne himetse dönemin Sanayi Bakanı Zafer Çağlayan, yukarıdaki tasalağa rağmen kart ücretlerinin üç yılda bir alınacağını açıklamaya başlamıştı.
STK’lara giden taslak başka Bakanın açıklamaları bambaşkaydı.
Dört yılın sonunda eski taslak yeniden ısıtılıp ortaya kondu.
Nasıl olsa tüketici yemeye alışkın değil mi?