LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Silahlı çözüm, sürekli ölüm!

Silahlı çözüm, sürekli ölüm!

- Lütfü Bey; Güneydoğu’da son 30 yılda 50 bin insanın ölümüne neden olan silahlar Ramazan ayında bile susmadı. Silahlar susmadığı gibi, PKK ilk kez milletvekili kaçırıp işi farklı bir boyuta taşıdı. Bu haftaki sohbetimize bu konudaki görüşlerinizi alarak başlayalım mı?

- Silahlı çözüm sürekli ölüm demektir! Eğer bir sorunu silahla çözmek istiyorsanız, ölümler sürecek demektir. Dünyanın herhangi bir yerinde halklar arasındaki sorunu silahla çözme yöntemi, emperyalistlerce ve onların silah şirketlerince teşvik edilmektedir. Bunlar halklar arasındaki bir sorunun çözümü için konuşa konuşa yöntemini değil, savaşa savaşa yöntemini teşvik etmektedir. Çünkü silahlı çözüm yöntemi demek, emperyalizmin silah şirketlerinin, sorunun taraflarına daha fazla silah satması demektir. Bunun içindir ki emperyalizmin silah şirketleri savaşları kışkırtırlar. Çıkan savaşlar ya da iç savaşlar sonucunda milyonlarca insan ölürmüş, sakat kalırmış, buna aldırmazlar. Onlar oluk oluk akan kanları, kendi kasalarına oluk oluk para olarak akıtmaya bakarlar! Bakın geçmişte iki komşu ülke arasındaki küçük bir sorunu kaşıyıp Irak lideri Saddam Hüseyin’i İran’a saldırttılar. Konuşa konuşa çözülecek bir sorun yüzünden iki Müslüman ülkeyi savaştırdılar. Sonuçta her iki Müslüman ülkeye de silah sattılar. Müslümanların oluk oluk akan kanlarını, kendi kasalarına oluk oluk para olarak akıttılar! Bu durumdan hâlâ ders çıkartmayacak mı halklar? Hâlâ emperyalizmin kışkırtmasına kapılıp, oyununa gelip, birbirlerinin kanını akıtacak mı halklar? İşte emperyalizm şimdi de Türkiye ile İran gibi iki Müslüman halkı birbirine karşı kışkırtıp savaş çıkartmaya çalışıyor. Türkiye ile İran halklarının bu oyuna gelmemesi gerekiyor. Sadece Türkiye ile İran halkları değil, Türkler de Kürtler de bu oyuna gelmemeli. Kısacası, halklar emperyalizmin oyununa gelmemeli. Eğer halklar arasında çözülmesi gereken bir sorun varsa, bilinmelidir ki silahlı çözüm yönteminden kazançlı çıkacak olan sadece emperyalizmdir. Silahlı çözüm halkların ölümü, emperyalizmin düğünü demektir!

SEN DE OLANI PAYLAŞ, İNSANLAŞ!

- Bugün Ramazan’ın son günü, yarın bayram... Geride bıraktığımız Ramazan’la ilgili olarak neler söylemek istersiniz?

- Sokaklarda kurulan iftar sofralarının giderek yaygınlaşması, Ramazan’ın en güzel yanlarından birini oluşturuyor. Sokaklarda kurulan iftar sofralarında binlerce kişi orucunu hep birlikte açıyor. Bu sofralarda zengini de fakiri de aynı yiyecekleri yiyor. Zengini de fakiri de aynı masalarda oturuyor. İnsanlar zenginliklerine, makam ve mevkilerine bakılmaksızın bu sofralarda eşitleniyor. Sınıf farkı sıfırlanıyor. Toplumculuk, paylaşmacılık, dayanışmacılık ruhu bu sofralarda hayat buluyor. Keşke bu durum sadece Ramazan ayıyla sınırlı kalmasa. Yılın diğer ayları da Ramazan ayı gibi olsa. Toplumculuk, paylaşmacılık, dayanışmacılık ruhu yılın diğer aylarında da hayat bulsa. Komşusu açken kimse tok yatmasa. Benim “Sen de olanı paylaş, insanlaş” dediğim anlayış topluma hakim olsa. Bunlar benim temennim. Bu arada beş yıldızlı otellerde zengin zengine iftar yapanlara da değinmeliyim. Maalesef bu Ramazan’da da beş yıldızlı otellerde zengin zengine iftar yapılan sofralar doldu taştı. Bu israf sofraları, Ramazan’ın toplumcu, paylaşmacı, dayanışmacı ruhundan uzaktı. Beş yıldızlı otellerde kendileri gibi zenginlere iftar davetleri verenler, kestikleri kurbanı zenginlere dağıtanlardan farksızdı! Kısacası, bunların yaptıkları yanlıştı. Geride bıraktığımız Ramazan’ın bir diğer yanlış olayı da, Üsküdar’da belediyenin kurduğu iftar sofrasında ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, ABD Büyükelçisi ve ABD İstanbul Başkonsolosu’nun başköşede ağırlanması, onların eliyle Müslümanlara iftarlık dağıttırılmasıydı. Yahu ABD dünyada milyonlarca Müslümanı katleden kanlı bir el değil mi? Eli kanlı ABD’nin Dışişleri Bakan Yardımcısının, büyükelçisinin, başkonsolosunun eliyle Müslümanlara iftarlık dağıttırılması yanlış değil mi? Bir de geride bıraktığımız Ramazan’da bankaların, “Ramazan’a özel faiz oranlarıyla kredi kampanyası” adı altında bir kampanya başlatmaları ve kapitalizmin sömürü aracı faize Ramazan’ı alet etmeleri çok çirkindi. Gelecek Ramazan’da böylesine çirkinlikleri görmeyiz umarım. Bu vesileyle, sizin ve Müslüman aleminin yarın başlayacak Ramazan Bayramını kutlarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi