-Lütfü Bey; Gaziantep’te patlattığı bombalı arabayla bebekleri cayır cayır yakan terörün giderek daha da acımasızlaştığı görülüyor. Böylesine acımasızlaşan teröre karşı ülke olarak gereken tepki gösteriliyor mu sizce?


-İspanya’daki terör bomba patlattığında, milyonlarca kişi Madrid, Barcelona gibi kentlerde toplanıp terörü lanetlemişti. Böylesine dev tepkiler bombayı patlatanları korkutmuş, sindirmişti. Peki Gaziantep’te bebekleri cayır cayır yakan bombanın patladığı gün, Türkiye’de mesela 15 milyon kişinin yaşadığı İstanbul’da bir milyon kişi toplanıp terörü lanetledi mi? Bırakın bir milyon kişiyi, yüz bin kişi toplanıp terörü lanetledi mi? Türkiye o günü bir yas günü olarak kabul edip gereğini yerine getirdi mi? Eğlence yerlerine gidilmedi mi, eğlence yerleri kepenk indirdi mi? Düğünler, konserler o gün için iptal edildi mi? Maalesef bunların hiçbiri gerçekleşmedi. Bebekleri cayır cayır yakan bombanın patladığı günde bile Türkiye’de vur patlasın çal oynasın şeklinde eğlenildi. Türkiye o günü ölüm evi gibi değil, düğün evi gibi geçirdi! Tıpkı Uludere’de çocuk yaştakiler bombalarla parçalandığında olduğu gibi Türkiye’de eğlence hız kesmedi. Zaten daha önce de 20 şehit verilen bir günde, bir yakınının orduevindeki düğününe katılan o zamanın Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, eşiyle karşılıklı göbek atarken görüntülenmişti. 20 şehit verilen bir günde, o ülkenin Genelkurmay Başkanı’nın eşiyle karşılıklı göbek atması en hafif deyimiyle vicdansızlık değil mi? Bebekleri cayır cayır yakan bombalı aracın patladığı bir günde, Türkiye’de eğlencenin hız kesmemesi vicdansızlık değil mi? Dahası, Gaziantep’te patlatılan bombalı aracın bebekleri cayır cayır yaktığı gün televizyonlardaki eğlence programları da iptal edilmedi. Hiçbir televizyon binasının önünde de bu durum protesto edilmedi. Tüm bunlar gösteriyor ki, ülkemizde vicdanlar tatildedir! Hani “Terör işi bu boyutlara vardırmışken Meclis tatiline son verip çalışsın” deniyor ya, bence Meclis’ten önce vicdanların tatili sona ermelidir! Vicdanlar bebeklerin cayır cayır yakıldığı bir günde bile tatilini sona erdirip çalışmayacak da ne zaman çalışacak? İspanya’da vicdanların harekete geçirdiği milyonlarca insanın toplanıp terörü lanetlediği gösterilerin benzeri Türkiye’de hiç mi olmayacak? Uludere’deki gibi çocuk yaştakilerin atılan bombalarla parçalanması, Gaziantep’teki gibi bebeklerin patlatılan bombalı araçla cayır cayır yakılması bile vicdanları uyandırmayacaksa, acaba vicdanları ne uyandıracak?


ÜÇ TARAFI DENİZLE, DÖRT TARAFI DÜŞMANLA ÇEVRİLİ ÜLKE!


-Son zamanlarda İran yöneticileri, Türkiye’ye yönelik tehditkar sözler sarf ediyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?


-İran yöneticileri Türkiye’ye yönelik tehditkar sözler sarf etmeye ne zaman başladı? İran’ı tehdit eden ABD’nin füze kalkanı topraklarımızda kurulduktan sonra başladı. Malumunuz Malatya’da kurulan füze kalkanı, İran’ı vuracak İsrail’i korumayı amaçlıyor. Türkiye füze kalkanını topraklarında kurdurmakla adeta İsrail’i korumak için göğsünü siper ediyor! Peki İran’ı vuracak İsrail’e kalkan olacak füze sistemini Türkiye’nin topraklarında kurdurması İran’a düşmanca bir tavır değil mi? Komşusuna düşmanlık yapan komşusundan dostluk bekleyebilir mi? Siz komşularınıza böyle davranırsanız, komşularınız da Türkiye’ye zarar verecek her hareketi desteklemez mi? Türkiye olarak siz İran’ı tehdit eden füze kalkanının topraklarınızda kurulmasına izin verirseniz, İran yöneticilerinin de “İsrail İran’ı vurmaya kalkarsa, biz de kendimizi korumak için Türkiye’deki füze kalkanının bulunduğu yeri vururuz” demesi doğal değil mi? Kaldı ki bu konuda İran yalnız değildir. Diğer komşumuz Rusya da füze kalkanının Türkiye topraklarında kurulmasını düşmanca bir tavır olarak görmektedir. Eğer Türkiye, komşularıyla sıfır sorun politikası izlemek istiyorsa, ABD’nin düşmanlarını kendi düşmanları olarak kabul etmekten vazgeçmelidir. İran’ı, Rusya’yı, kısacası komşularını rahatsız eden uygulamalara son vermelidir. Çünkü Türkiye ABD’nin düşmanlarını kendi düşmanları olarak kabul ettikçe, komşularla sıfır sorun politikası, komşularla sırf sorun politikasına dönüşecek! Türkiye üç tarafı denizle, dört tarafı düşmanla çevrili bir ülke olarak tarif edilecek!