Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Eşinizin psiko-biyolojik hallerini nazara alın

Eşinizin psiko-biyolojik hallerini nazara alın

Erkekler, eşlerinin özel hallerini nazara alarak onlara yaklaşmalı. Âdet günlerinde hormonal dengelerinde, psiko-biyolojik değişiklikler meydana gelir.
Bu sizi yanıltmasın. Çünkü, bu durum, konuşma ve davranışlarına olumsuz olarak yansıyabilir, hallerinde sapmalar olabilir.
Yapılan araştırmalar, kanımızda dolaşan kimyevî hormonların acıkma, dağınıklık, cinsel hayat, çocuk doğurma, şizofren olup-olmama, kabiliyet, zekâ, solaklık vesâire üzerinde etkili olduğunu gösteriyor. Ayrıca insanların aklî dengelerinde sarsmalar meydana getirdiğini de gösteriyor. Dişi hormon olan östrojen, şizofreninin başlıca sebebi. Östrojen, kadınların sadece doğurmasını değil, bağışıklık sistemini de güçlendiriyor; kalb krizlerini önlüyor.
Kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron denen cinsiyet fonksiyonları beyin gelişimini müsbet yönde etkiler. Erkek hormonları sabah daha yüksek düzeyde bulunur. Kadınlarda ise günboyu değişiklik arz eder. Âdet kanamaları hormonları, hormonlar da beyin algılama kapasitesini etkiliyor. Bunun için zekâ testlerinde mutlaka kadınların âdet kanamaları günü sorulur. (KTÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı, TÜBA ve NOBEL Vakfı üyesi Prof. Dr. Üner Tan/Yeni Asya, 23 Şubat, 2002.)
İslâm muhakemeleri usûlünde şahit için “bir erkek, iki kadın” istenmesinin hikmetlerinden birisi de budur: Âdet ve özel halleri, onların duygusal durumlarını ve muhakeme yeteneklerini biyolojik olarak da etkiler.
Şu halde onlarla konuştuğunuzda, önemli meseleleri tartıştığınızda bu durumlarını nazara alın. Kırıcı gibi gözüken bazı söz ve halleri, öyle düşündüklerinden değil, özel hallerinden kaynaklanıyor olabilir.

HANGİ ROMANTİZM?
Günümüz teknoloji ürünleri televizyon, radyo ve bilgisayar sayesinde romantizm cıvıklaştırarak sunuldu. Televizyon sayesinde gerçek olmayan, hayalî kahramanlar çıktı ortaya. Bu kahramanlar zengin, yakışıklı, hoşsohbet, esprili ve kadına sürekli sürprizler hazırlayan veya güzel, işveli tipler olarak inşa edildi.
Özel günleri hatırlama, sürpriz yapma işi erkeklere bırakıldı. Hatta bu özel günleri hatırlamayan erkekler düşüncesiz, kaba kabul edilerek üstlerine gidildi. Eğer erkek, evlilik yıldönümü, doğum günü gibi önemli günleri hatırlamıyorsa sevgisinden şüphe edildi.
Bir arkadaşım evliliğin ilk yıllarında düzenli olarak bu özel günleri hatırlar, küçük hediyelerle eşini mutlu ederdi. Ne var ki son birkaç yıldır bundan vazgeçmişti. Hanımı ise, onun artık kendisini sevmediğini düşünmeye başlamış. Kendi kendine üzülüyor, dertleniyor, ağlıyormuş.
Bir gün arkadaşım, hanımını ağlarken bulmuş, sebebini sormuş. Eşi önce anlatmak istemediyse de, kocasının ısrarı üzerine sıkıntısının sebebini dile getirmiş. Adamcağız çok şaşırmış. Karısı iki yıl evvel evlilik yıldönümünde aldığı hediyeyi beğenmeyip surat asmış. O zaman kocası da bu duruma alınmış ve “Hanımıma artık hediye beğendiremiyorum” deyip, onun özel günlerini kutlamaktan vazgeçmiş. İlginç olan, her iki tarafın da ‘tavşanın dağa küsmesi ve dağın bundan haberi olmaması’ pozisyonunda kalmış olması.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi