Necmettin Türünay

Necmettin Türünay

ABD’de yaşanan İsrail krizi

ABD’de yaşanan İsrail krizi

Türkiye ve İran, ABD ve İsrail!.. Tabii bu dörtlüye bir de Mısır’ı eklemek lâzım. Fakat Mısır gene de kenarda kalıyor. Dolayısıyla yukarıdaki dörtlü arasında öyle bir kapışma yaşanıyor ki tahmin edemezsiniz. İlgili kapışma bir yandan Ortadoğu coğrafyalarını, diğer yandan da yaklaşmakta olan ABD seçimlerini doğrudan tesiri altına aldığı için, ister istemez yakından takibi gerektiriyor.


Nitekim takip ediyorsanız Türk basını, Balyoz demagojilerinden, PKK pazarlamalarından fırsat bulabilirse, konuya biraz da olsa yer ayırıyor. Fakat öyle sathî ve münferit haberler ki bunlar, ister istemez derlenip toplanması ve anlamlandırılması gerekiyor. Daha doğrusu da ister Balyozculara ait bir strateji, ister İran’ın eski cumhurbaşkanlarından Rafsanjani’nin oğlunun, kızının tutuklanması!.. Bütün bunların hep bir arada mütalaası icabediyor.

Kuşkusuz siz de bunların, birbiri ile ne alâkası var diyebilirsiniz. Kel alâka şeyler biçiminde de düşünebilirsiniz. Öyleyse kademe kademe, gördüğümüz manzarayı tesbite çalışalım.

İlk elde ABD seçimleri!.. Dünyanın bu büyük ülkesinde seçim, öyle bir gerginlik sarmalının içine yuvarlandı ki sormayın!.. Şu günkü manzaradan çıkan o ki, Obama yönetimi ile Cumhuriyetçiler arasındaki seçim yarışının ana konusu doğrudan İsrail haline geldi. Çünkü İsrail ve Musevi lobileri bastırıyor da bastırıyor. İran’a karşı kırmızı çizgilerini ilân et!.. Ortadoğu’daki yegâne müttefikin İsrail’i de bu kadar yalnız bırakma!.. Bir de İsrail’e nisbet edercesine Türkiye’yi arkalama, onu cezalandır!.. Türkiye’nin Müslüman Kardeşlere olsun, Suriye’nin altını üstüne getiren El-Kaidecilere olsun desteğini görmüyor musun?

İsrail ve ABD’deki uzantıları, Demokrat’ların adayı Obama’ya bastırıyor da bastırıyor. Yazılı basın, televizyonlar, çeşitli etki odakları ve bilhassa da türlü araştırma şirketleri!.. Eski Bush döneminin saldırgan Cumhuriyetçileri, seçim döneminde olduklarını dahi unutarak, habire İsrail jargonuna sarılıyor:

İsrail ne kadar haklı imiş!.. Tarihî müttefikimizi nasıl olur da bu derece yalnız ve mahzûn bırakabiliriz? Bu arada Siyonist söyleme kendini kaptırmış Cumhuriyetçi aday Romney, İsrail adına acı duyuyormuş gibi bir hava veriyor, arkasından bu stratejinin netice vermediğini görerek de çirkin yüzünü açığa vurmaktan çekinmiyor. Yani İsrail adına Obama’yı değil, doğrudan ABD’yi tehdide kalkışıyor.

Şu büyük Allah’ın işine bakın ki 300 milyonluk ABD kamuoyu önünde, tartışılan tek konu İsrail haline gelmiş!.. Eskiden küçük, marjinal partilerin ve liderlerin gündeme getirdiği mevzû, şimdi açıktan açığa toplum önünde tartışılıyor. İşin garibi de, şimdiki hale göre ABD toplumu bana mısın demiyor. Büyük ihtimal, mevcut yönetime desteğini de sürdürecek gibi gözüküyor.

Eğer ABD seçimleri böyle sonuçlanırsa, bu demektir ki İsrail, 1948’den beri ilk defa mağlûp olacak ve acizliğini hissedecek. Bu mağlûbiyet İsrail ve dünya Yahudiliği için tam bir travmaya dönüşecek. Çünkü İsrail ve Musevi politikaları sırf ABD’de değil, aynı zamanda Türkiye, Mısır ve İran’da da geriye püskürtülmüş olacak!.. Ayrıca bu noktada da kalmayacak iş!.. Şu günkü günde, İsrail’le en ciddi flört dönemi yaşayan Almanya ve İngiltere üzerinde de bunun tesiri olacak, Fransa’da Sarkozy’nin kaybetmesi gibi, Almanya’nın bayan şansölyesi de bundan nasibini almakta gecikmeyecek.

Fakat bu kadarla da sınırlı kalmayacak!..

Siz İran’a dikkat etmiyor musunuz? Bizdeki CHP veya Balyozcu-Ergenekoncu takımları gibi ya da Taraf veya Aydınlık’çılar gibi, orada da Rafsanjani’yi merkez alan muhalefet takımları, mevcut iktidara karşı uluslararası sistemle dayanışma içine girmişler ki sormayın!.. Rafsanjani’nin önce kızı, sonra da İngiltere’ye sığınan oğlu niçin tutuklandı sanıyorsunuz?

Dolayısıyla İran’ın yaptığı tutuklamalar olsun, Türkiye’nin Balyoz ve Ergenekon davalarında aldığı ciddi mesafeler olsun!.. Bunlar İsrail adına, Türkiye’yi ve İran’ı köşeye sıkıştırmaya çalışan odakların tasfiyesinden başka bir şey değil! Haliyle sonuçlanan herhangi bir dava değil, İsrail ve Neo-Con’lar adına oynamayı adet edinmiş açık veya gizli türlü güçlere karşı bir nevi meydan okumadır.

Daha dün Türkiye ile barışmak için olmadık aracılar kullanan İsrail, Abramoviç üzerinden neler söylemiyordu? “Kürt meselesi Türkiye’nin Aşil topuğu” demiyor muydu? Bu bir tehdit değil de neydi sanki? Fakat Türkiye bakın ki bu tehdidi okuduğu halde bana mısın demiyor!..

Dolayısıyla seçim döneminde önceki Suriye politikasından geri adım atmış olsa bile, seçim sonrasında ABD bu politikasını büyük ihtimalle revize edecek ya da Türkiye’nin baskısı karşısında buna mecbur bile kalabilecektir.

Fakat çanlar da asıl o zaman çalmaya başlayacak sanırım. İsrail’de Batı Yaka’dan çekilme sesleri, PKK’da ise yeniden barış teraneleri yükselecek de yükselecek!.. Daha mühimi de o dönemde, büyük bazı İslâmi örgütlerle kotarılmış liberal dayanışma sarsıntılar geçirecek!.. Liberal veya ulusal hokkabazlıklar da bundan nasibini alacak!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Necmettin Türünay Arşivi