Bütün emareler gösteriyor ki Oslo benzeri bir süreç yeniden başlıyor.

PKK, yaz döneminde özellikle yol menfezlerine mayınlar döşeyerek şehit sayısını yükseltti.

Gaziantep ve Şemdinli’de meydana gelen saldırılar ve BDP’lilerle kucaklaşma üzerinden yapılan psikolojik operasyonlarla örgüt, medyanın ana gündeminde kaldı PKK’nın bu derece çok konuşulması elbette kritik seçimlere hazırlanan bir iktidarı zorlayacaktı.

Oluşturulmak istenen psikolojik baskıya maalesef gelinmiş görünüyor. Oysa Türk Silahlı Kuvvetleri son derece etkin mücadele örnekleri sergiliyor.

Terör örgütü gerçek anlamda kırsalda sıkışmış durumda.

Çatışmalarda çok büyük kayıplar veren örgütün alan hakimiyetini bırakın alan yerleşmesi yapması bile söz konusu değil. Büyük baskı yiyen örgüt, plastik patlayıcı marifetli eylemlere yönelmektedir.

Bu da örgütü daha da marjinalize etmekte ve halkla irtibatını kesmektedir. Terör örgütü, kırsal çatışmalarda başarılı olduğu, askere karşı başarı elde ettiği dönemde bölge halkı gözünde psikolojik üstünlüğü elde etmişti.

Şu an bu tip bir durumdan söz edilemez.

Eskiden Öcalan’a tecrit uygulanmıyorken bile “zehirlendi” iddiası ortaya atılıyor ve sokaklara on binlerce insan çıkartılıp, araçlar yakılıyor, şehirler savaş alanına çevriliyordu. Şu an Öcalan bir yılı aşkın zamandır tecritte...

Sayısız iddia ortaya atıldı, PKK için önemli günler geldi geçti ama sokaklar gayet sakin. Hatta BDP’nin bazı eylemlerinde 30-40 kişi ancak toplanabiliyor.

Bunun istatistikleri devletin elinde vardır. Bence bu istatistiklere bakılmalı, çünkü çok şey anlatıyor. Ben de size başka bir istatistikten bahsedeceğim.

Dünya devi Google’ın son derece etkin bir istatistik sistemi var. İnternette ne aranıyor, kim neyi arıyor, en çok hangi sitelere giriliyor, hangi haberler okunuyor, bu istatistik sayfasından görmek mümkün.

“Oslo” kelimesiyle ilgili istatistikleri almak için google’ın bu hizmetinden faydalandım. MİT Müsteşarı’nın ifadeye çağrıldığı dönemde “Oslo görüşmelerinin” internette en çok arandığını tahmin ediyordum.

Karşılaştığım gerçek ise çok farklıydı. Bu ay içinde “Oslo” kelimesi, sözkonusu dönemden tam üç kat daha fazla aranmış. Oslo’yla ilgili görüşmeler vs. tabanlı kelime aramalarında da aynı şekilde kat kat fazla artış var. Oslo konusunda halktaki duyarlılık giderek yükseliyor.

İbrahim Güçlü, PKK’nın geçmişten beri bu tip barış ve görüşme adımlarını, nefes alıp toparlanma ihtiyacı duyduğu dönemlerde gündeme getirdiğini söylüyor. Halkta Oslo duyarlılığının artmasındaki gerekçe de bu.

Hükümet iyi niyetle barış için yaklaşmış olsa da PKK’nın bu süreci değerlendirerek toparlandığı, yurtiçine bomba soktuğu ve şimdi onları kullanmaya başladığı düşünülüyor.

Konuyla ilgili haberlerin altındaki yorumlar okunduğunda bu ortak bir kanaat olarak ortaya çıkıyor.

Ez cümle söylemek istediğim; Oslo ya da benzer bir görüşme sürecinin emareleri var.

Ancak google analitikten de görüldüğü üzere halktaki duyarlılık bu kez çok fazla.

Oslo’nun ses kasetinin çıktığı zamanın bile iki katından fazla arama yapılmışsa, şu an tekrarlanacak bir Oslo sürecine halkın tepkisi ilk seferki gibi sükunetle olmaz.

Birileri terör meselesinde ısrarla AK Parti’yi kaybetmeye oynatıyor.

O birileri Habur sürecini de benzer şekilde ilerletmişti.

Ve o birileri, bugüne kadar neye ellerini attılarsa başarısız oldular ve bütün faturayı Erdoğan’a ödettiler.

İkinci bir AK Partimiz, ikinci bir Erdoğan’ımız yok...

Müslüman ikinci kez aynı delikten sokulmaz.