Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Biz de fikren hacca katılalım!

Biz de fikren hacca katılalım!

Hac; zengin olup, gücü yerinde olan ve şartlarını taşıyıp, hac niyetiyle ihrama giren insanların, Arafat’ta bir miktar durması ve Kâbe’yi usûlü üzere tavaf edip ziyâret etmesidir.
Arafat’ta bir miktar durmak ve Kâbe’yi ziyâret edip tavaf etmek için dünyanın dört bir yanından kalkıp, pek çok masraf, sıkıntı, meşakkat, zahmet ve tehlikelere katlanarak yollara düşmenin şüphesiz bir çok hikmet ve faydaları olmalıdır.
Mü’min hacda, binlerce hikmet, netice, uhrevî ve dünyevî faydalarla karşılaşır. Bunların bir kısmını sıralamaya geçmeden önce, şu âyet-i kerîmeyi okuyalım:
“İnsanlara haccı ilân et ki, yaya olarak yahut uzak yollardan gelen yorgun düşmüş develer üzerinde sana gelsinler. Tâ ki, orada dünyalarına ve âhiretlerine âit faydalar bulsunlar.” (Hacc Sûresi, 27-28.)
Haccın âhirete ait fayda ve sevaplarını tartmak, bizim idrâkimizi aşar. Ancak, haccın umûmî, muhtevâlı, çok yönlü ibâdetleri içinde topladığını biliyoruz. Hac esnasında namaz, oruç, zekât (beden ve sıhhatin zekâtı) kurban, sadaka, güzel ahlâk, sabır, tekbir, tehlil, zikir, şükür, fikir, tesbih, duâ gibi pek çok hayır ve ibâdetler de yapılmaktadır.
Haccın dünyevî hikmet ve faydaları hakkında ise bir kısım şeyler söylemek mümkün: Hac ibâdetini yerine getiren bir mü’minin, kalb, akıl, vicdân, ruh ve bütün lâtife ve duyguları hisselerini alırlar, bir kısım mânevî zevk ve lezzetleri tadarlar.
Haccın tek bir gâye ve hedefi vardır. O da Allah’ın rızasını kazanmak! Ama, Allah, en güzeli yarattığı ve en faydalı işleri emrettiği için, hac ibâdetinin içerisine de, rızası başta olmak üzere binlerce hikmet ve faydayı yerleştirmiştir.
Hac meşakkattir. Meşakkat, sahip olunan değerlerin kıymetini âdeta ruhlara kazır. Hac, askerlik ve buna benzer yorucu dış seyahatlere sık sık atıf yapılmasının sebeplerinden birisi, meşakkat ve zahmetin, ruhlara kalıcı izler bırakmasındandır. Emek verilerek, zor şartlarda kazanılan şeylerin değeri elbette daha büyük olur ve bunlar zevkle korunur.
Anneler, yavrularını, hayatları pahasına korumalarının önemli bir sebebi de, “şefkat kahramanları” oluşları bir yana, onlara verdiklere emek, çektikleri zahmet ve sıkıntılardır. Demek insan, zahmet ve sıkıntısını çektiği şeye daha çok sahip çıkar. İşte insan hacta çektiği meşakkatlerle, îman ve İslâm esaslarına ve diğer ibâdet ve zikirlere daha çok ve canla başla sahip çıkar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi