Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Utanmak mı?

Utanmak mı?

Vampir kana doyar mı?
Kana susayan İsrail, yine Müslüman avına çıktı.
Şu ana kadar Gazze’de 16’sı çocuk 71 Filistinli hayatını kaybetti; 560 Filistinli yaralandı.
Durum içler acısı.
ABD ve Avrupa kıs kıs gülerek seyrediyor, parça parça olmuş İslam alemi “yapmayın etmeyin” demekten öteye geçemiyor.

Mavi Marmara katliamında bile faturayı İHH’ya kesen kimilerimiz, yine “denge” gözeterek çıkarlarını düşünüyor, İsrail’e sessiz kalıyor.

Bu tablo karşısında İsrail iyice küstahlaşıyor: “Daha yeni başladık…”

“Ey ümmet, hiç utanmaz mısın?” diyor, şehit Ahmet Yasin..
Ümmetin pasifliğini Allah’a şikayet ettiği duasında:

“Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak?
Şerefli direnişçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak!
Bu ümmet utanmaz mı, şerefi çiğnenirken?
Siyonist katilleri ve uluslararası işbirlikçilerini görmezden gelirken!”

Değerli okurlar;
Dilimde Ahmet Yasin’in duası, aklımda “içimizdeki Netanyahu”lar var.

Bizi her fırsatta “nefret suçu işlemekle” suçlayanlar yok mu, bu suçlamalarına gerekçe gösterdikleri haberlerimiz geçiyor gözümün önünden.
O haberlerimizde ne kadar da haklı olduğumuz düşüncesi iyice perçinleniyor.

Nasıl perçinlenmesin?

Şalom’un son sayısına göz atıyorum: LİMMUD Festivali’ndeler.

Akit ve Habervaktim’i “ırkçılıkla” suçlayanlar soluğu, Yahudi Cemaati’nin Davos’u LİMMUD Festivali’nde almışlar.

Akademisyenler, iş adamları, bilim insanları ve gazetecilerle dolup taşmış 8. Limmud Kültür Festivali.

Irkçılık yaptığımız iddialarıyla Akit ve sitemiz aleyhine başlatılan imza kampanyasının destekçilerinden olan Ayşe Hür, Ayhan Aktar gibi isimler başköşede.

Ayşe Hür konuşmasında, Türkiye’nin İkinci Dünya Savaşı yıllarında Yahudi mültecilere ve Türkiyeli Yahudilere iyi davrandığı bilgisinin gerçekleri yansıtmadığını ileri sürüyor.
Nazi Almanya’sı ile sıkı ekonomik ilişkiler içinde bulunan Türkiye’nin Avrupa’dan kaçmak isteyen Yahudiler için bir transit yol olduğunu, ancak ırkçı politikalar yüzünden dramatik olaylar yaşandığını anlatıyor.
Türkiye’nin Yahudilere yardım eli uzatmaması yüzünden yüzlerce Musevinin yaşamını yitirdiğini iddia ediyor.
Yahudilere karşı yürütülen ırkçı politikalar sonucu Trakya Olayları, 20 Kura, Varlık Vergisi’nin yaşandığı dönemin bir “perspektifini” çizen Hür, o yılların antisemit basınında yer almış nefret kusan yazılardan örnekler okuyor.
Avrupa’dan Yahudi göçlerinin engellenmesinin yanı sıra bazı Türk diplomatlarının da hayat kurtardığı söylemlerinin abartıldığını söylüyor.

(Taraf “yetiştirmesi”, yeni Radikal'ci bu kadın, bundan iki ay önce ise tefsirciliğe soyunarak, aklı sıra İslam’daki içki yasağının sınırlarının net olmadığı şüphesini ortaya atmış, bununla da yetinmeyerek içkinin helal olduğu anlamına gelen bir profil çizmişti. Ardından da Osmanlı Hakanlarına; yedeğine aldığı marjinal bir partinin Genel Başkanı olan ODTÜ'lü bir öğretim üyesiyle, şeytanın aklına gelmeyecek dedikodu ve tevatürlerle saldırmıştı.)

Ayhan Aktar da konuşmasında, Türkiye’yi karalıyor, Varlık Vergisi’ni bir etnik temizlik politikası olarak takdim ediyor.

Değerli okurlar,
Bu çevreleri Ahmet Yasin’in “hiç utanmaz mısınız” sorusunun muhatabı olarak görmüyorum elbette.
Onlar apaçık taraflar.
Peki ya bu gibi isimlerin saf tuttukları “taraf”ı görmemekte, bunlara itibar etmekte ısrar edenlere ne demeli?
İşte onlara sormalı: “Hiç utanmıyor musunuz?”


Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi