Ersoy Dede

Ersoy Dede

Noel’i bekliyoruz

Noel’i bekliyoruz

Gülben Ergen çoluk çocuk bir resim çekmiş evinde sosyal medyada paylaşmış. Bir noel ağacı süslenmiş. Kafalarda kırmızı-beyaz noel baba şapkaları..
Altında da şöyle yazıyor; “biz hazırız, gelsin 2013”.. Hiç tanımıyorum kendisini. Hakkında da herhangi bir fikrim yok. Daha açık söylemek gerekirse Gülben Hanım, müslüman mıdır, hıristiyan mıdır yoksa inançsız mıdır, bilmem.. Kimi çevrelere şirin mi görünmeye çalışmaktadır?.. Yoksa sadece safça özenti midir yaptıkları? Bilgisizlikten, cehaletten midir yoksa?.. Eğer öyleyse birkaç bilgi nakledeceğim. Faydalanmak isterse buyursun..

AĞAÇ NİYE SÜSLENİR?
Birincisi “çam ağacı” ilginç bir ağaçtır. Neredeyse her mevsim yeşildir. Yaprakları yerine iğneleri vardır. Kozalak denilen süslemeye müsait garip tahta parçaları sallanır dallarından.. Düzgün aşılanmış olanlarının biçimi de orantılıdır. Yukarıdan aşağıda doğru piramit gibi iner.. (Farklı boy ve kabuk tiplerinde olmakla beraber) çoğu iklimde de yetişir..
Eski Mısır’da “kış dönümü” kutlamaları yapılırken (bugün anladığımız anlamda 21 Aralık olsa gerek) palmiye ağaçları süslenirmiş.. Romalılar ise aynı dönemde “Saturnalia Festivali” düzenlerken çam ağaçlarını süslerlermiş.. Hatta çam kozalaklarının bile o dönem kutsal sayıldığı rivayet edilir.. Çam dallarını taç yapıp evlerinin kapılarına asar, kötülüklerin evlerine gelmesini engellerlermiş..

YILBAŞINA NASIL GELDİ PEKİ?
Protestan mezhebinin kurucu babası sayılan Alman Papaz Martin Luther, bir gece evine dönerken karla kaplı çam ağacının görselliğinden etkilenir. Ağacı kopartıp evine götürür ve mumlarla ve çeşitli materyallerle ağacı süsler.. Çok güzel olduğuna inandığında ise bu güzelliği Hz.İsa’ya adar. Meselenin başı aslında bu..

KİM BU MARTİN LUTHER?
Bizim bugün geleneklerini hem de inançlarımıza aykırı olmasına rağmen ısrarla yaşattığımız Martin Luther hayatını Türk düşmanlığına adamış bir ilahiyat profesörüdür.. Hıristiyanlar arasında da fikrî çatışmalar yaşamış ve aforoz edilmiştir. Ancak daha sonra farklı bir mezheple oluşturduğu inanç sistemiyle hıristiyanlığın bir parçası olmaya devam etmiştir.. 1529 senesinde kaleme aldığı “Türklere Karşı Savaşta” isimli eserinde, batı medeniyetini İslam tehlikesinden korumak için Türklere karşı savaşmanın her hıristiyanın üzerine vazife olduğunu söylüyordu.. Luther’in eserleri üzerinde titizlikle çalışan Prof.Dr. Hikmet TANYU’nun naklettiği sözler ise, Papazın asıl fikrini açıkça ortaya koyuyor; “.. Tanrı Türkleri, hıristiyanlara ceza versin, onları yola getirsin diye gönderdi. Bunun için onlara karşı savaşmak mümkün değildir, buna boyun eğip, sabretmek gerek. Fakat Tanrı ilerde, onların (hıristiyanların) çektikleri cezayı kafi görecek ve Türkleri geri çekecektir. Türklerin hiçbir zaman bütün Avrupa’yı ele geçirecekleri düşünülmemiştir. Önce Tevrat’ta, sonra da İncil’de bildirildiğine göre, dünyanın sonu gelmeden önce, bir Anticrist gelecek, onlara işkence yapacak, öldürecek, kiliseleri yıkacak, fakat hemen bunlardan sonra bizzat (Hz.) İsa gelecek, geride kalıp kurtulanlar için büyük bir mahkeme kuracak, suçlu ile suçsuzlar birbirinden ayrılacak ve ebedi huzur başlayacak. Bunun için Türklerin gelmesine sevinmeli, çünkü ebedi huzurun yakın olduğu böylece anlaşılmış olacak…” Daha neler neler?.. Tabii yeryüzünde yayınlanmış her kaynağı didik didik okuyup anlayacak halimiz yok. Ama çok basit meseleleri merak ettiğimizde sonuca daha kolay ulaşabiliyoruz. İşte noel ağacı meselesi buna en açık örnek.

NOEL’İ BEKLEDİĞİNİZ GİBİ BEKLESENİZ YA!
Muharrem Ayı’nın gelişiyle ilgili hiçbir resim yazı bir şey görmüşlüğümüz yok. Peygamber Efendimiz’in, “Şehrullah” yani Allah’ın Ayı diye tanımladığı, kan dökmenin yasaklandığı, Hicret’in sene-i devriyesi Muharrem ayını bekleyen kimseyi görmedim.. Ama kafalarda kırmızı soytarı şapkalarıyla noel bekleniyor.. Hadi bakalım.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi