Eşekten ben de düştüm…

Tam da 15 Ocak’ta. İstanbul’da arabaların çekilme döneminin bittiği veya bitmesinden bir gün önce. Tarih karışıklığı Habertürk’teki haberden kaynaklanıyor. Haberde 15 Ocak’tan itibaren deniyordu ama polis uygulamanın 16 Ocak’ta başlayacağını söylüyordu.

Aracın flaşörleri yanıyor. Belli ki kısa süreli bir durum var. En fazla 10 dakika süren bir işimizi hallettik, geldik ancak araç ortada yok. Nerede? Allah’tan park ettiğimiz yerin birkaç yüz metre ilerisindeki otoparkta.
Otoparka gelen kızıyor, giden kızıyor. Suçumuzu öğrendik. Yaya geçidi üzerine park etmişiz. Mezuat hazretleri hem araba çekmeyi hem de cezayı emrediyor, yapacak bir şey yok.

Yanlış park ettiğim yere tekrar gidip baktım. Yerde çizgi , gökte tabela olarak bir işaret yok. Çizgilerin ‘ah’ı gitmiş ‘vah’ı kalmış durumda. Suç yine de benim. Trafik lambasının yakınına park ederken düşünmem gerekiyordu: “Bak Bilal! Buradan yayalar geçiyor, dolayısıyla burası yaya geçidi, yönetmeliğin 115. maddesine göre burası yasaklı durum, dikkat et arabayı çektirme.” Halbuki park yeri bulduğumuza sevinmiştik. Sevinçten ne yaptığımızı biliyor muyduk ki?

Otoparktayken gelen bir aracı görence şaşırdım. Çekicinin arkasına bağlanmış sürükleyerek yürütülüyor. Bu durumun arabaya vereceği zararı tamircime sordum. “Araç otomatik ise ayvayı yedi, düz vites ise çok az bir zarar olabilir” cevabını aldım. Arabaya zarar verilse ne olur ki, çekenin hiç suçu ve sorumluluğu yok. Rivayete göre; böyle bir durumda araba açılıp araç boşa alınıyormuşşşş…
Araç çekme ve ceza işinden esas esnaf çok şikayetçi.
Bir yerin adı çıktımı araçlarıyla gelen vatandaş kolay kolay o bölgeden alışveriş yapmıyormuş bir daha, korkudan.

Size bir porte çizeyim. Ana caddede park yapamıyorsunuz, arka cadde ilçe belediyesi tarafından araç trafiğine kapanıyor. İki cadde arasındaki ara sokaklar da sadece yayalara ayrılmış. Bu durumda esnaf ne yapacak, aracı olan ev sahipleri ne yapacak?
Esnaf, bu derdini anlatırken yaşını başını almış bir başka esnaf bombayı patlatıveriyor. Bu uygulamanın yapıldığı yere yaklaşık 2 kilometre uzaklıkta iki tane alışveriş merkezi yapılıyormuş. İlçe belediyenin uygulaması, ana cadde üzerinde park yapılamaması vatandaşı yeni AVM’lere yönlendirecekmiş. Küçük esnaf yavaş yavaş batacakmış. Esnafı korumak için AVM’lerle ilgili yasa çıkaracağını söyleyen hükümetin dikkatine sunuyorum bu iddiayı.

Edindiğim tecrübeleri maddeler halinde özetleyeyim.

1-Trafik yönetmeliği daha net hale getirilmeli, genelgeler daha açıklayıcı olmalı. 2-Yeni trafik işaretlerini vatandaşların çoğu bilmiyor. 3-Otopark parasını alıp, ancak yapmayan belediyeler park işini de çözmeli. 4-İşaretlemeler bölgenin durumuna, ihtiyacına göre eksiksiz bir şekilde tamamlanmalı. 5-Polisin “arabanızı çekin” deme yükümlülüğü yok. Uyaran merhametinden yapıyor. 6-Yolları ve kaldırımları AB normlarında yapacağız diye uğraşan belediyeler, araç sahiplerini ve esnafı da düşünmek zorunda. 7-Esnafın yukarıdaki iddiasını dikkate almak lazım. 8-Otobüs duraklarının 15 metrelik çevresi içine park etmeyin, ceza yersiniz. Trafik yönetmeliği mutlaka okuyun.