Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Eski tarih kitapları bakkalarda satılmaz!

Eski tarih kitapları bakkalarda satılmaz!

 

“Solakzade Tarihi nadir bulunan bir eserdir” buyuran meşhur “allâme-i cihan”umuz ve dahi medar-ı iftiharumuz, Büyük Türk Büyüğü Martoloszade Muradhan Efendumuze gayr-i min haddin, “her yerde bulunur” deme cür’etinde bulunmuş idik ki, turşu küplerine binuben, bangırdadı:
“Getur görelum!”
 
Büyük Türk büyüğü olaraktan iş bu meydan okuyuşlarını emir telâkki idub, “Can-baş üstüne Şahum” çekub, emirlerine âmade olmağıçun mezkür eseri bulduk, illâ velâkin zatıâlileri ulaşılmaz olduklarından birkaç kelâm ile buradan duyurmayı murad ittuk, kabul buyrula!..
 
Evvelen: Solakzade nam Mehmed Hemdemi Efendi’nin âsar-ı âtikasının bir kopyası, kemter kulunuzun mütevazı kütüphanesinde mevcud (Mahmud Bey Matbaası, 1880, İstanbul) bulunub ziyaretinizden hoşnud olacaktır.
 
Saniyen: 1989 Milâdide TC Kültür Bakanlığı tarafından neşredilmiş, ancak mevcudu kalmadığından sahhaflarca fotokopi denilen bir makine ile çoğaltılarak isteyene gönderilmektedir…
 
Çok kıymetli vakitlerinizden tasarruf babında, arzu buyrulursa zatiâlilerine de bir nüsha takdiminden şerefyab olunacaktır.
Salisen: Yok illâ ki “Ben aslını görmek isterum” diyerekten, mübarek ayacuklarunuza zahmet virmek istersenüz, Millet Kütüphanesi’ni teşrif buyurunuz: Solakzade Tarihi, Ali Emîri Külliyatı, Nu: 1318’de kayıtlı olub kitab ehlune müheyyadur…
Ayrıyeten bahis mevzuu eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Esad Efendi, Nu: 3612/16; Hüsrev Paşa Kütüphanesi, Nu: 327/2; Nafiz Paşa Kütüphanesi, Nu: 1183’de dahi ziyaret edilebilir.
 
Meşhur ve maruf “tarih allâmemiz”in şol kadar mebzul bir eseri, “nadirattan bulunur” demesine taaccüp itmekle, “Aceba eski tarih kitaplarını bakkallarda mı, yoğusam Pargalı İbrahim Paşa’nın meçhul mezarı civarında mı arıyor?” sualini dahi akla geturmişdur, amma edeb dairesinde kalma gayretumuz böyle bir suali zaid addetmektedur.
 
Ve dahi öteki iddialarının da ancak bu kadar ciddi olduğunu düşündürmektedur ki, bu vaziyete binaen, bu mevzuda kılavuzunu değiştirmesi tavsiyesinin yapılmasına zaruret hâsıl olmaktadur.
 
“Ben onun tek kitabını okumuş değilim” diyerekten efelenmeyi marifet sayan zatıâlilerinin, “Bozacının şahidi şıracı” kelam-ı kibarını akla geturur surette yandaşlarından tasdik alması da ayrı bir garabettur…
Fakir ve hakir bendeniz içun bu bir iltifat olub, ayriyeten, “sirkatin söyler” kelam-ı kibarına muvazi bir kelamdur…
 
Zira kim, Hazret-i Pîr Mevlana Celâlüddin-i Rûmi, “Okumayan içun hiçbir kitap yazılmamıştır” buyurmuşlardur.
 
Haddimiz olmayarak tavsiyemuz, muhterem tarih allâmemuzun üç vakte kadar ihtisas sahasına çekilmesi ve “Lagaluga” programlarla tarihi panayıra çevirmek yerine, velud kalemini selis kelamıyla buluşturup “Osmanlı’da Seks” cinsinden daha evvel kaleme aldığı gibi muhteşem tarihi eserler kaleme almasıdur.
 
Biz gariban ayak takımı da, buna benzer tarihi âsarını kıraat eyleyub tarih mevzuunda malümat sahibi olub, “Maya Takvimi”nin değil, ancak ve ancak Hakteâlâ’nın taht-ı tasarrufunda bulunan kıyamet gününe kadar minnettar kaluruz.
Solakzade ile filan da işumuz olmaz…
 
Selâm Bâri Hüdâ’ya tabi olanların üzerine olsun.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi