Matbuat camiamızda “apoletlilerin aportçusu” olarak nam salan bir kalemşor tuhaf bir istifa mesajı yayınladı…
Güya Türklükten istifa etmiş!
Onu kim “Türk”lüğe tayin etmişti? Her halde istifasını ona vermiştir!
İnsan insanlıktan istifa eder mi? Edebilir mi? Ne kadar insanlıktan çıksa, ne kadar evrim nazariyesini tersine çevirse ve ilk atalarına (!) dönse bile, bu mümkün değildir.
Melek gibi insanlar olduğu gibi, şeytana pabucunu ters giydirenler de vardır elbette!
İnsan kelimesinin anlamlarından biri de “iyi huylu ahlâklı kişi”dir.  İşte bu anlamda, mecazen insanlıktan çıkılabilir!
Evet insanlıktan istifa edilemeyeceği gibi, etnik kimlikten de istifa edilemez. Eğer etnik kimliğiniz berraksa, hangi ırktansanız, o ırktan olmaya devam edersiniz.
Tayinlik veya seçimlik olmayan bir kimlikten istifa edilemez. Kendinizi ırkla tarif etmekten imtina edebilirsiniz. Çünkü bir insanın, afedersiniz, hayvanlar gibi ırkıyla övünmesi akla ziyandır. Irkın üstünlükleri, biyolojinin konusudur. İnsan ise elbette biyolojiden, kan ve kemikten ibaret değildir.
Irkınız bir kenarda dururken. Siz bir veya daha çok üst kimlik seçerek kendinizi ona göre tarif edebilirsiniz.
Türkiye’de Türk olmak böyle bir şeydir. Türk bir ırkın adı değildir, kültürel olarak beraber olan bir topluluğun adıdır. Bu topluluğun içinde etnik olarak Türk olanlar bulunduğu gibi, olmayanlar da vardır. Milyonlarca Arnavut, Boşnak, Çerkes, Kürt, Laz vs… Türklüğü seçmiştir.
Bu Türklükten, seçimlik olduğu için, ayrılmak mümkündür!
Türklükten ayrılmak, hele de Balkan kökenli iseniz, kabullenilir bir şey değildir: Çünkü Türklüğün zıddı gâvurluktur!
Daha açık söyleyelim: Türk değilseniz, gâvur olursunuz!
Bu demektir ki, Türk müslümandır.
Meşhur aportçumuz cedlerinin Balkanlardan geldiğini yazıyor. Öyle ise ailenin kodlarında Türk-Gâvur karşıtlığı mutlaka vardır. Belki bu cici beye intikal etmemiştir, fakat kesin olarak mevcuttur.
Balkanlarda siz hangi etnik gruba mensup olursanız olunuz, müslümansanız, “Türk”sünüzdür!
Peki müslüman olmadan Türk olunur mu?
Yeryüzünde “Türk” kavramı kapsamında tanımlanan büyük topluluğun içinde çok az, teferruat kabilinden Hıristiyan olanlar vardır. Gagavuzlar gibi! Diyebiliriz ki, Araplar içinde bundan daha fazlası vardır.
Türk iseniz, müslümansınızdır. Müslümanlıktan çıkarsanız, Türklükten tabii olarak müstafi sayılırsınız.
Aportçu hangi kimlikten istifa etmiş olabilir?
Müslümanlıktan mı? Ayol onun müslümanlığı nüfus kağıdından başka nereden belli?
Zaten kendini “beyaz” olarak yücelten Türklerin bariz vasfı dine karşı tutumlarıdır.
Dindarsanız, “koyu Türk” olursunuz!
Değilseniz, renginiz açılır ve beyaza doğru gider…
“Beyaz Türk”de Türklük isimden, şekilden ibarettir!
“Aportçu”nun istifasını Temel fıkrasına benzettim nedense.
Temel, ölüme yaklaştığını anlayınca, aile fertlerini başına toplamış ve “bana derhal bir papaz bulun!” demiş.
“Allah Allah! Ne oluyoruz. Biz dindar bir aileyiz, neden imam değil de papaz istiyorsun babacığım” demişler aile fertleri.
Cevabı aportçuya bir gün lâzım olabilir: “Gâvur olacağım. İstiyorum ki yeryüzünden bir müslüman değil da gâvur eksik olsun!”