Ayhan Demir

Ayhan Demir

Kosova beş yaşında!

Kosova beş yaşında!

17 Şubat 2008 günü bağımsızlığını ilan eden Kosova Cumhuriyeti’ni, geride kalan dört yılda, 98 ülke tanımıştı. Beşinci bağımsızlık yıldönümünde, Mısır’ın da tanımasıyla, bu sayı 99’a yükseldi. Bu aynı zamanda Kosova halkı için en güzel beşinci yıl hediyesi oldu.

Ne üzücüdür ki, bazı Arap ve Afrika ülkeleri, Kosova’nın bağımsızlığını tanıma meselesini ağırdan almayı sürdürüyorlar. Sadece onlar değil, içerdeki Sırpların engellemeleri sebebiyle, bu ülkeyi en iyi anlaması gereken Bosna-Hersek de henüz Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor ve Kosovalıların, kendi ülkelerinin pasaportuyla, Bosna-Hersek’e girmesine müsaade etmiyor. Sırbistan Hükümeti’ndeki Boşnak bakanların, Kosova’ya yönelik olumsuz tutumları da oldukça can sıkıcı.

Kosova, geçen beş yıla rağmen hâlâ birçok belirsizlikle de karşı karşıya. Belgrad yönetimi, durumu kabule yanaşmıyor. Kosova’nın, uluslararası kuruluşlara üye olmasına, telefon kodu almasına, ticaret yapmasına ve serbest seyahat hakkına mani olmak için elinden geleni yapıyor. Kuzeydeki Sırp yerleşim bölgelerinde de, henüz tam bir devlet otoritesi tesis edilebilmiş değil.

Kosova, jeopolitik ve diplomatik sıkıntıların yanında, ekonomi, eğitim ve sağlık sorunlarıyla da boğuşuyor. İşsizliğin yüzde 45’e ulaştığı Kosova’da, hayat pahalılığı da her geçen gün artıyor. Genellikle, her aileden bir kişi Avrupa’da çalışıyor ve geri kalanların geçimini sağlıyor.

Kosova’da büyük bir gelir dengesizliği yaşanıyor. Kosova sokaklarında, jeep ile at arabasının yan yana gelmesi hiç de istisnai bir durum değil.
Sınır güvenliği, organize suçlarla mücadele, rüşvet ve yolsuzluğun önlenmesi, Kosova’nın çözüm bekleyen diğer önemli meselelerinden sadece birkaçı. Fakat Kosova halkı, tüm bu saydıklarımızdan çok daha önemli olan dini ve ahlaki erozyonla karşı karşıya.

Kosova Cumhuriyeti, insani yardım maskesine bürünen batılı misyonerlerin hedefi haline gelmiş durumda. BM Kosova Misyonu İdaresi raporuna göre, Kosova’da yetmiş bir misyoner kuruluş faaliyet yürütüyor.

CIA destekli ‘National Endowment for Democracy’ tarafından finanse ve organize edilen Kosovo 2.0 gibi yayın organları da, gayrı ahlaki ilişkileri yaygınlaştırılmak ve meşrulaştırmak adına yoğun gayret sarf ediyor.

Kosova nüfusunun büyük bölümü 18 yaş ve altı gençlerden oluşuyor. Bu sebeple, Kosova için büyük bir “gençlik merkezi” demek hiç de abartılı olmaz. Eğer bu gençlere iyi eğitim verilir ve ahlâki değerler ile donatılırsa, Kosova’da önemli başarılara imza atılabilir. Aksi bir durumda ise, Allah esirgesin, sonuç tam bir felaket olabilir.

OSMANLI ‘İŞGALCİ’ MİYDİ?
Kosova’nın böyle önemli sorunları varken, beşinci bağımsızlık yıldönümüne günler kala, Eğitim Bakanı Rame Buja’dan, oldukça garip bir çıkış geldi. Buja, Bota Sot gazetesine verdiği bir mülakatta; “tarihin değiştirilmesi değil, Kosova’da Arnavutça tarih kitaplarında nefret içeren ifadelerin kaldırılması söz konusu” demiş. Buraya kadar her şey normal. Fakat Buja’nın, “Osmanlı Devleti’ne işgalci dışında başka bir tarif yapılamaz ve başka bir sıfat verilemez” şeklindeki sözleri gerçekten inanılmaz ve kabul edilemez.
Anlaşılan o ki, Kosova Eğitim Bakanı Rame Buja’nın tarih bilgisi pek kuvvetli değil.

Osmanlı asla işgalci olmadı. Tam aksine, adaletin, hoşgörünü ve barışın temsilcisi oldu. Noel Malcolm, Kosova, Balkanları Anlamak İçin isimli eserinde, bu hususla alakalı olarak şunları söylüyor: “Balkanlar’da Osmanlı hakimiyeti, çok iyi düzenlenmiş bir yönetim sistemine dayanıyordu ve bu sistemin yarattığı hayat koşulları da Avrupa’nın başka birçok yerine kıyasla gayet iyiydi. Tümüyle yabancı bir sistemi dayatmak şöyle dursun, aslında Osmanlı İmparatorluğu, fethettiği Hıristiyan devletlerde karşısına çıkan hayatın -yönetimle, toplum yapısıyla, ayin ve merasimlerle vb. ilgili- birçok yönünü korumuştu” [Sayfa, 125-126].

Bakan Buja’nın sözleri doğru olsaydı, Arnavut kökenli onlarca sadrazamın Osmanlı devlet idaresinde görev almaması gerekirdi. Noel Malcolm aynı eserinde bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor: “Birçok Arnavut yöneticilikte ne kadar usta olduğunu kanıtlayarak devlet kademelerinde yukarılara tırmandı. İmparatorluk tarihinde toplam Arnavut sadrazam sayısı -birçoğu da Kosova’dan olmak üzere- 42’yi buluyordu” [Sayfa 128].

Bakan Buja, tarih kitapları arasında kısa bir yolculuğa çıkarsa, Noel Malcolm’un sözlerini teyit eden birçok bilgiye ulaşabilir. Kendisinin de söylediği gibi: “Tarihin değiştirilmesi asla söz konusu olamaz.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ayhan Demir Arşivi