Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

Cemaatin tanımı ve temel fonksiyonu

Cemaatin tanımı ve temel fonksiyonu

Sosyoloji, cemaati; müşahhas, müstakil haricî vücudu olmayan, fertlerin toplamından hasıl olan bir şahs-ı manevî şeklinde tanımlar. “Bir mezhebe tâbî bir heyet teşkil eden halk; aralarındaki münasebetleri din, örf ve âdetlere göre tanzim eden insanlar topluluğu” şeklinde de tanımlanır. “Aynı meşrep, fikir ve aynı hizmet tarzı ve üslûbunu benimseyenler grubu” da denilebilir.

Cemaat, Arapça bir kelime olarak “topluluk” demektir. İslâm’da, “ibadet etmek için bir araya gelen topluluk” anlamında da kullanılır.
Cemaat, aynı zamanda, bir gaye ve hedef uğrunda birlikte hareket eden, duygu, düşünce, sevinç ve kederlerini paylaşan topluluğun adıdır.
Cemaatin (grubun) rûhu olan şahs-ı mânevî (ferdlerin bir araya gelmesiyle oluşturdukları mânevî güç, kişilik) daha sağlamdır. Şer’î, yâni hukûkî, kanûnî hükümleri (örfî, gelenek ve görenekleri, hayat kurallarını, görgü kaidelerini) yerine getirme ve uygulamada daha muktedirdir.1
Bugün; ferdiyetçilik (bireysellik) öne çıkmış ise de; grup/cemaat/cemiyetçilik daha geçerlidir. Çünkü, zaman cemaat zamanıdır. Dünyevî anlamdaki ekip, şirket, hattâ holdingleşme de bunun göstergeleridir.
“Birlikten Güç Doğar”
Cemaat hâlinde olmanın bir temel esprisi, “Birlikten güç doğar” hakikatidir. Tahmin edileceği gibi, “Güçlü olan haklıdır” zihniyetindekiler, “güç”ü ele geçirdiklerinde, “iktidarı kontrol” ederek tamamen şahsî menfaatleri istikametinde hareket ederler. Toplum çıkarına ters düşen kararlar uygulamaya yönelirler. Fert dâhî de olsa, tek başına bunlarla baş edemez. Ancak, STK, cemaat gibi şahs-ı manevîlerle karşı konulabilir.
İşte, Bediüzzaman’ın, “Zaman, cemaat zamanıdır, cemaatte olan kuvvet, fertte yoktur;2 Fert dâhî de olsa, cemaatin şahs-ı manevisine karşı sivrisinek kadar kalır.3 Şahıs ne kadar kuvvetli ve dâhî de olsa şahs-ı maneviye karşı mağlûp düşebilir.”4 demesinin sırlarından birisi budur...
“Cemiyet” kavramı ise, sosyal, kültürel, ekonomik, daha ziyade maddî anlamda ve heterojen bir yapı arzeder. Cemiyette çalışma resmîdir ve şahsî çıkarlar, madde birinci planda olabilir. Cemaatte, topluma hizmet esastır. Gönüllülük esası üzerinedir ve beklentiler daha ziyade manevidir.
Cemaat, toplumun olmazsa olmaz gerçeklerindendir. İnkâr etmek veya sindirmek yerine, ilmî, psikolojik ve sosyolojik çalışmalar yapmaya ihtiyaç vardır. Fert, aile ve toplumun barış, huzur ve mutluluğu buna bağlıdır.

Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nûriye, s. 87.
2- İşaratü’l-İ’caz, s. 162.
3- Sünûhat, s. 52.
4- Emirdağ Lâhikası, s. 2 c., s. 120.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Ferşadoğlu Arşivi