Ali Ferşadoğlu

Ali Ferşadoğlu

İmanımızı yenileme ihtiyacı

İmanımızı yenileme ihtiyacı

Yenilenmek, hücrelerimizden uzuvlara, bitkilerden unsurlara, günlerden mevsimlere, yıldızlardan galaksilere kadar geçerli olan bir kanundur.

Her şeyi sık sık yeniliyoruz: Bilgilerimizi, eşyalarımızı, koltuklarımızı, arabalarımızı, evlerimizi… Ruh ve duygularımızın asıl yakıtı, dünya ile ahiretimizin huzur ve mutluluğunun yegâne teminatı olan imanımızı da yenilemeliyiz.
Zirâ, hem nefis, hem heva (nefsî arzular), hem vehim, hem şeytan durmadan mü’minin imanını top ateşine tutuyorlar! Aynı zamanda şüphe ve vesveselerle çok gedikleri açıyor, bizi yaralıyorlar. Hem insan bilmeden, küfrü (inkârı) çağrıştıran kelimeler kullanmaktadır. Onun için her vakit, her saat, her gün imanımızı yenilemeye ihtiyaç vardır. (Mektubat, s. 319.)
Midemize giren ekşimiş/kokuşmuş yiyecekler, yanlış ilâçları temizlediğimiz gibi, kafa ve gönlümüze giren yanlış/batıl fikirler, boş/kof düşüncelerden de arınmalıyız.
Şüphe/şek ve zan, ruhumuzu, zihnimizi, maneviyatımızı kemirir, zafiyete uğratır.
Bir hadiste belirtildiği gibi, “İmanınızı ‘Lâ ilahe illallah’ ile yeniliyiz” (Müsned, 2:359; el-Münzirî, et-Terğîb ve’t-Terhîb, 2:415; Hâkim, el-Müstedrek, 4:256; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 1:52.)
Kur’ân’da iman edenlere, “Ey iman edenler! Allah’a, Peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaplara iman edin. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve ahiret gününü inkâr ederse, derin bir sapıklığa düşmüş olur” (Nisa Suresi, 136.) şeklinde hitap edilir.
Birinci cümlenin başlangıcı ile ikinci cümlenin sonuna dikkat edilirse, “Ey iman edenler… iman ediniz!” şeklinde vurgu yapıldığı görülecektir. İnanan kimseye zaten “mü’min, Müslüman” dendiğine göre bu âyette, “Ey iman edenler… iman ediniz!” diye vurgu yapılmasının sebebi / hikmeti ne olabilir? Mü’minleri gerçek / tahkikî imana yöneltmek ve onların taklitten kurtulup “gerçek iman”ı kazanmaları için tahşidat olduğu gayet açık değil mi? Gerçek imana ulaşmak için de kendimizi ve inandıklarımızı yeniden ‘tefekkür’ etmeliyiz.
Öte yandan, âyetin yorumunda şöyle bir incelik de düşünülebilir: “Ey iman edenler! İmanınızı kontrol ediniz. ‘Allah’a inandım’ diyor, ama O’na itaat etmiyorsanız, ‘Peygamber’e inandım’ diyor, ama O’nun (asm) yolundan gitmiyorsanız, ‘Kitab’a inandım’ diyor, ama Kitab’a göre yaşamıyorsanız, gelin imanınızı kontrol edin. Belki tam inanmadınız, inandığınızı sandınız... Zira Allah’a iman, O’na itaati gerektirir. Peygamber’e iman, O’nu (asm) rehber kabul etmeyi icap ettirir. Kitab’a iman, Kitab’a göre bir hayat sürdürmeyi…”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ali Ferşadoğlu Arşivi