Yener Dönmez

Yener Dönmez

Davutoğlu’yla Batum’dayız!

Davutoğlu’yla Batum’dayız!

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile 3 gün süren yurtdışı seyahatimizin ilk ayağını oluşturan Katar’la ilgili izlenimlerimizi bir önceki yazımızda paylaşmıştık. Şimdi gelelim Gürcistan ayağına…

Doha’dan Tiflis’e yolculuğumuz 4 saat sürdü. Bakan Davutoğlu ile hem Tiflis yolunda hem de Batum’dan İstanbul’a dönerken Ata uçağında beyin fırtınası niteliğinde çok özel bir sohbetimiz oldu. Bu gezinin İsrail özrünün hemen sonrasına denk gelmesi gazetecilik açısından şanslı addedilecek bir durumdu. Zira Davutoğlu özrün perde arkasını ve yine içinde İsrail’in de bulunduğu Kıbrıs meselesiyle ilgili Türkiye’nin yeni yol haritasını ilk kez bu seyahatte açıkladı.

Dış politikayla ilgili bu kritik gelişmeleri haber sütunlarımızdan ayrıntılı biçimde yansıtıyoruz. Bir de haberlerimizde yer almayan özel izlenimlerimiz var. Bu izlenimleri de paylaşalım inşallah…

Daha önce Kafkasya haritası gözümün önüne geldiğinde Gürcistan hep dikkatimi çeken bir ülke idi. Hatta Türk Cumhuriyetlerine yaptığımız gezilerde oradaki potansiyele bakıp, “Türkiye Orta Asya’daki Türk Cumhuriyetleri ile bir birlik oluşturduğunda Osmanlı devletinden bile daha geniş sınırlara ulaşılıyor. Ancak arada engel olarak Gürcistan var” diye hayıflanırdım.

Fakat bu seyahatte gördüm ki; durum hiç de benim düşündüğüm gibi değilmiş. Yani Gürcistan bir engel değil aksine büyük bir avantaj. Şöyle ki; Kanuni döneminde Osmanlı topraklarına dahil edilen Gürcistan’da ciddi bir Müslüman nüfusu hakim. Batum taa o dönemde Osmanlı’ya bağlı Lazistan’ın Sancak merkezi olmuş. 314 yıl Osmanlı egemenliğinden sonra, Osmanlı-Rus Savaşı’nda Rusya’nın işgaline uğramış. Batum, Ayastefanos Antlaşması ve Berlin Antlaşması ile Rusya’ya bırakılmış. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rusya’nın bölgeden çekilmesiyle Brest-Litovsk Antlaşması uyarınca tekrar Osmanlı Devleti’ne verilmiş ve bağımsız bir sancak merkezi olmuş.

Mondros Mütarekesi ile önce İngilizlere, ardından Gürcistan’a bırakılan Batum 1918 yılında kurulan Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti sınırları içinde kalmış. Batum, Kızıl Ordu’nun bir dizi tahribatından sonra yapılan anlaşmalar üzerine 16 Temmuz 1921’de kurulan Acara Özerk Cumhuriyeti’nin yönetim merkezi olmuş. Moskova Antlaşması’nın teyidini sağlayan Kars Antlaşması’na göre Acaristan Özerk Cumhuriyeti’nin özerkliği Türkiye’nin garantörlüğü altına alınmış.

Yapılan antlaşmaya göre: Batum (Acaristan) sınırları içindeki halkın etnik kimliğine, dini kimliğine kesinlikle müdahale edilmeyeceği hükme bağlanmış. Bu hükümlere uyulmaması halinde ise Türkiye’ye müdahale hakkı verilmiş. Ancak Gürcistan’ın 1991’de bağımsızlığını ilan etmesinden sonra Acara Özerk Cumhuriyeti’nin başına geçen Aslan Abaşidze Batum’u bir diktatör olarak yönetmiş. 2004 yılına kadar bölgede yaşayan Müslümanlara büyük baskı uygulamış. Bu tarihi süreç içerisinde Batum merkezde bulunan bütün camiler yıkılmış. Geriye bir tek 1866 yılında yapılan tarihi Orta Camii kalmış…

İşte önceki gün öğle ve ikindi namazlarını ecdat yadigarı Orta Camii’nde kıldık, Baş Müftüyü ziyaret ettik. Namazdan sonra cemaatle sohbet edip, dertleştik. Bizim Batum’da olduğumuzu duyan okuyucularımızla buluşma adresimiz Orta Camii oldu. Cemaatle sohbetimiz esnasında Bakan Davutoğlu geldi ve namazdan sonra bir süre Baş Müftü ile görüştü.

Cemaatle de sohbet eden Davutoğlu sorunlarla yakından ilgilenerek, gerekli girişimleri başlattıklarını söyledi. Ardından bütün heyet konvoy halinde Batum’a yeni yapılacak Ayasofya Camii’nin öngörülen arsasına gittik…

Karadeniz Sahil’e yakın muhteşem bir yer. Arsayı gördükten sonra da havaalanına geçip İstanbul’a hareket ettik. Bakan Davutoğlu’nun bugün haber sütunlarımızdan takip edeceğiniz çok çarpıcı değerlendirmeleri oldu uçakta. Haluk Koç’un garip açıklamalarının aksine Ahmet Davutoğlu, İsrail’in Kudüs’ü Batı Yaka’dan koparma planına asla izin vermeyeceklerini belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Tarihi Kudüs’ün, Mescidi Aksa’nın mutlak ve kesin bir şekilde Filistin’in denetiminde olması gerekir. Kudüs’ün Batı Yaka’nın geri kalanından ve Filistin topraklarından ayrılması da, araya bariyer sokup yerleşimlerin girmesine ve bu yerleşim yerlerinin İsrail’in elinde kalmasına göz yumulamaz.” İsrail’in özründen sonra CHP’nin yeniden kara propaganda faaliyetlerine hız verdiğine dikkat çeken Davutoğlu öfkeli biçimde; “Biz nelerle uğraşıyoruz bunlar nelerle…

Biz hiç ara vermeden yarın Beyaz Rusya ile vizelerin kaldırılması için Belarus’a gidiyoruz, bunlar şahsımda Türkiye’ye psikolojik operasyon yapıyorlar” değerlendirmesinde bulundu. Bakan Davutoğlu’nun açıklamaları henüz bitmişti ki; uçağımız İstanbul’a indi. Önemli ayrıntıların yer aldığı sohbetimizi ilgiyle takip edeceğinizi umuyor, hayırlı okumalar diliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yener Dönmez Arşivi