Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Obama, Başbakan Erdoğan’a hürmet etti... Swoboda, Kılıçdaroğlu’nu kapıda

Obama, Başbakan Erdoğan’a hürmet etti... Swoboda, Kılıçdaroğlu’nu kapıda

Beraberindeki heyetle Amerika’ya giden Başbakan Erdoğan hava üssünde ABD hükümeti tarafından nadiren uygulanan askeri törenle karşılandı. Türk Başbakanlarının ABD Başkanı ile görüşmelerini geçmiş yılları hatırlayanlar çok iyi bilirler. Başbakan Erdoğan’ın ziyareti ile kıyaslandığına “nerelerden nereye geldik” demekten kendimizi alamadık. Başbakan Erdoğan ve heyetinin başarılarla dolu ABD çıkarması milletçe hem onurumuz hem de gururumuz oldu.

Görkemli karşılama ve sonrasında Başbakan Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile, heyetler arası görüşme öncesinde Oval Ofis’te bir süre baş başa görüştü. İki lider toplantının ardından basına kritik açıklamalarda bulundular.

Her iki lider ile her iki ülke açısından büyük önem taşıyan bu buluşmada dış politikadan ticarete, enerjiden çeşitli konuları ele aldılar. Ancak görüşmenin en önemli konusu ise, beklenildiği gibi Suriye oldu. İki lider ayrıca, Suriye’de akan kanın durması ve özgür bir Suriye için diktatör Beşşar Esed’in iktidarı bırakması konusunda hemfikir olduklarını resmen açıkladılar. (Bu ortak görüşün konferans öncesi deklare edilmesi çok anlamlıdır)
Hatırlanacağı gibi; 7 Mayıs’ta, ABD Dışişleri Bakanı Kerry ve Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov bir araya geldiler ve Suriye’deki krizin çözümü için Cenevre Mutabakatı’nda belirlenen dönüşüm planını esas alan bir uluslararası konferans düzenlenmesi konusunda anlaştıklarını açıklamışlardı. Bu görüşmenin ardından gerçekleşen Erdoğan - Obama zirvesinde de Suriye’de askeri değil siyasi bir çözüme doğru gidildiğine ilişkin işaretler vardı.

Siyaset bilimciler, Obama-Erdoğan görüşmesinin, Cenevre’de yapılması planlanan ‘Suriye Ortak Konferansı’nda krizin siyasi çözüme kavuşturulması yönünde etkili bir mesaj olduğuna dikkat çekiyorlar.

Cenevre konferansı; Suriye’nin geleceği ve Şam yönetiminin ömrü için bir milat olabilir. Siyasi çözüm adına başlatılacak “geçiş dönemi” Esed’siz olacağı yönünde ki kanaatler Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Obama’nın ortak görüşmesinden sonra verilen mesajlarla daha da kuvvetlenmiş oldu.

KILIÇDAROĞLU’NA RANDEVU VERİLMEDİ

Başbakan Erdoğan’ın başarılı ABD ziyareti devam ederken, Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu da AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda ile görüşmek üzere gittiği Brüksel’de kapıda kaldı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Brüksel’deki temasları kapsamında açıklamalarda bulunurken, Başbakan Erdoğan’ı Suriye Devlet Başkanı Esad’a benzetmesi üzerine AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda “ÇÜŞ” dercesine tepki gösterdi.

Türk ve dünya basınına bomba etkisi yapan haber üzerine AP Sosyalist Grup Başkanı Hannes Swoboda, yazılı bir açıklama yaparak “Politikaları meşru olarak eleştirilse de Erdoğan, Suriye halkına yönelik savaş ve teröre devam eden Esad’la kıyaslanamaz” dedi, sonra da Kılıçdaroğlu ile olan randevusunu iptal etti.

Bir çok siyasetçinin yanı sıra, ben ve benim gibi bir çok köşe yazarı Sayın Kılıçdaroğlu’nu; Suriye politikalarındaki yanlışlarını hatırlatarak Türkiye hükümetini ağır sözlerle dış dünyaya şikayet etme yanlışı konularında defalarca uyarmıştık.

Ancak Sayın Kılıçdaroğlu tüm uyarılarımızı “bunlar taraf ve yandaştır” suçlamasında bulunmuş ve bildiğini okumaya devam etmiştir.

Ancak, Sayın Kılıçdaroğlu bu sefer sert kayaya çarptı. Yaşanan bu rezalet karşısında şahsen ben; hem üzüldüm hem de utandım. Bilmem Kılıçdaroğlu utandı mı, yüzü kızardı mı?

Beşşar Esed’in borazanlığını yapan bir kesim CHP’li vekilin dolmuşuna binen Sayın Kılıçdaroğlu bilmem bundan sonra benzer yanlışları tekrarlar mı?
Şimdi, taraf olmadan objektif bir bakış acısıyla değerlendirmeye kalktığımızda; hem Başbakan Erdoğan’ın ABD ziyaretini hem de, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun Brüksel ziyaretini, kıyaslamak mümkün mü?.
El cevap: HAYIR.
Fazla lafa gerek yok, İşte fark bu demekle yetiniyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi