Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Bir yanda iç savaş, diğer yanda gizli pazarlıklar

Bir yanda iç savaş, diğer yanda gizli pazarlıklar

Suriye’de Diktatör Esed; İran ve Lübnan Hizbullahı’ndan aldığı destekle stratejik öneme sahip Kusayr ilçesini geri almak için havadan ve karadan aralıksız saldırılarını sürdürüyor.

Şu an ki durumunda, Suriye için yadsınamaz bir gerçek var ki o da; “Suriyeli Muhaliflerin Esed ve rejimini devirmeye güçlerinin yetmediğidir. Ayrıca diktatör Esed’in de, aynı şekilde muhalefeti yok edip ülkenin geneline yeniden hükmetmeye gücü yetmiyor. Zira Esed ve rejimi yerindedir ancak otorite oluşturacak mecali kalmamıştır.
Diğer yandan da Suriye üzerindeki gizli pazarlıklar ve ince hesaplar uluslararası alanda hız kesmeden devam ediyor. Velhasıl bu durum tek bir gerçeğe işaret ediyor; “Suriye’de Suriyeliler yaşıyor ancak Suriye’nin geleceğini Suriyeliler belirlemeyecek.”  
Her ne kadar bazı anlaşmazlıklar ile görüş ayrılıkları olsa da; bölgeyi ve halen iç savaşın sürmekte olduğu Suriye’yi de, Amerika-Rusya şekillendiriyor. Türkiye de üçüncü güç olarak bu değişimde rol alıyor. AB ise Amerika ve Türkiye projelerine destek veriyor. Suriye’nin geleceği konusunda birileri çok hesaplar yapsa da herhangi bir sürpriz olmayacak.
Çünkü; Suriye rejiminin değişmesi önceden planlanmıştı bile.
Esed, sonrası Suriye ve bölge yeniden yapılandırılırken devrede ne Amerika, ne de Rusya görünmeyecek. Bu değişim ve yeniden yapılanma Arap Birliği’nin desteği sağlanarak Suriyelilere yaptırılacak.
Diktatör Beşşar Esed, belki bir süre sonra görevinde olmayacak.  Esed, ya öldürülmüş olacak ya da BM tarafından kurulmaya hazırlanan ‘Suriye Savaş Suçluları Mahkemesi’nde Lahey’de yargılanıyor olacaktır.  Zira hazırlıklar başlatıldı bile. Burada bilinmeyen sadece tarihtir.
Şimdiki temaslar ve konferanslar o değişim ve yeniden yapılandırmanın doğum sancılarıdır. Bu değişime karşı direnmeye çalışan güçler zaman içinde tasfiye edilecektir.
SURİYE’DE DEĞİŞİMİN AYAK SESLERİ
Amerika, Rusya ve Türkiye’nin de destek verdiği “2. Cenevre Barış Konferansı” ile Suriye’de Esed’siz bir geçiş hükümeti kurulmasına zemin hazırlanacak. Siyaset bilimcilere göre; Cenevre konferansında üç önemli sorun aşılabilirse, o zaman Suriye’de değişim ve yeniden yapılanma hız kazanmış olacak.
Birinci sorun; Rusya’nın bir şekilde ikna edilmesidir. Çünkü Rusya’nın, Şam yönetiminde fevkalade büyük bir rol oynadığı biliniyor. Bu nedenle Rusya ikna edilmeden ve beklentileri karşılanmadan Suriye’de değişim pek mümkün gözükmemektedir.
İkinci sorun; Suriye’nin Esed sonrası rejimi ne olacağı ve bu rejimi kimlerin yöneteceğinin belirlenmesi, Cenevre Uluslararası konferansının soru işaretlerinden üçüncüsü ise  “Geçiş hükümeti, Esed’siz mi, Esed’le mi?” olacağı sorusudur. Kaldı ki bu sorunun cevabı henüz net değildir.
Cenevre Barış Konferansı elbette çok önemlidir. Ancak bu konferans birilerinin sandığının aksine Suriye’deki iç savaşı bitirmeyecektir. (Zaten bu sebepten ötürü konferans bir türlü toparlanamıyor.)
Bu konferans; Suriye’nin geleceğindeki yeniden yapılanmada, kimlerle nasıl ve ne şekilde yola devam edileceğinin yol haritasını belirlemek için toplanacaktır. Bu belirlenmeden ve gizli pazarlıklar sonuçlanıp paylar netleşmeden zaten Suriye’de savaş bitmez.

ULUSLARARASI KARAR VERİCİLER DİKKATLİ DAVRANMALI

Suriye’de Nusayri azınlığın iktidarını hazırlayan Fransa olmuştur. Bugünkü iç savaş, zulüm ve siyasi cinayetler; bu büyük yanlış ve hatadan kaynaklıdır. Bugün ise Nusayri %15 azınlıkla, % 75 olan Sünni kesim yer değiştirmeye hazırlanıyor. Özgür ve bölünmemiş Suriye için bu da çok büyük bir yanlış olur.
Geçmişteki yapılan yanlışların doğrusu, azınlık olan elitin bir grubun yerini, şiddet kullanarak çoğunluk elitinin almasını sağlamak olamaz.
Suriye içinde en geçerli çözüm; her türlü dinî ve etnik grubun eşit haklara sahip olduğu bir yapıdır.
Bu olmadan ne savaş biter, ne de ülke bütünlüğü sağlanabilir.
Cenevre konferansındaki karar vericiler, kararlarını vermeden tarihi bazı gerçekleri hatırlamalı ve yeniden benzer hatalar yapmamalı.  
Ancak karar vericiler ve Suriye’de savaşan taraflar bunu dikkate alır mı bilemem..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi