Fatih Akkaya

Fatih Akkaya

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Gerçeği!

Emeklilikte Yaşa Takılanlar Gerçeği!

"Emeklilikte yaşa takılanlar" konusu bir süredir gündemde.

Sayıları milyonlarla ifade edilen bu insanlar “devlet tarafından mağdur edildiklerini" söyleyerek, "bunun giderilmesini" istiyor.

Son dönemde özellikle sosyal medya üzerinden seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Haliyle basında da sık sık yer alıyor konu.

Ve ortalık bilgi kirliliğinden geçilmiyor.

Bir o bakana, bir bu bakana mikrofon uzatılıyor.

Kimi iyi niyetle kimi kötü niyetle “Ne olacak bu insanların hali” diye soruyor.

Bakanların “bakıyoruz” yollu mecburi cevabı bile, “Hükümet çalışma başlattı” diye aktarılıyor.

Oysa bakıyorsunuz ortada hiçbir şey yok.

Birkaç yıldır süregelen bu kısır döngü, milyonlarca insanda kah sevince kah hüzne neden oluyor.

Konuyu en ilgili Bakan’ın ağzından öğrenme fırsatım oldu.

Önceki gün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’le biraradaydık.

Akit Ankara Temsilcisi Yener Dönmez Ağabey ile birlikte Sayın Bakan’la uzun uzun bu konuyu konuştuk.

Bakan açık açık anlattı, durumu ve nasıl bir çalışma içinde olduklarını.

Sayın Çelik’in açıklamalarına geçmeden önce, bu emeklilikte yaşa takılanlar mevzusunu bir hazırlayalım:

Tarih 8 Eylül 1999, yani Anasol-M dönemi.

Bu tarihten önce işe başlayan kişiler normalde yaş şartı olmaksızın, prim günü ve sigortalılık süresiyle emekli olacaklardı.

Fakat DSP-ANAP-MHP hükümeti, hazırladığı sosyal güvenlik paketiyle prim gününün yanında yaş şartını da yeniden getirdi.

Yeniden olayı da şöyle:

Çok önceden beri uygulanan emeklilikte yaş koşulu, 1991’de Demirel Hükümeti tarafından kaldırılmış ve kadınlar 38, erkekler 43 yaşında emekli olabilir hale gelmişti.

30’lu ve 40’lı yaşlarda emeklilik hayali kuran çalışanlar için 8 Eylül 1999’da yapılan düzenleme hayal kırıklığı oluşturdu.

Mesela 1974 doğumlu ve 1992’de çalışmaya başlayan bir bayan 2012 yılında emekli olabilecekken, yeni yasaya göre emeklilik tarihi 2023 yılına uzadı.

Yani bu bayan işe girerken beklediği tarihten 11 yıl daha geç emekli olacak.

İşte bu örneğimizdeki gibi yaklaşık beş milyon kişiye Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) deniyor.

 

Gelelim Bakan Çelik’in açıklamalarına.

İnşaat işçisi bir babanın evladı olarak dünyaya gelen Faruk Çelik, zor şartlarda okumuş, bu esnada nep çalışmış biri.

O dönemin Türkiye şartlarında tam 7 kardeşini çeşitli hastalıklara kurban vermiş.

Ailenin sosyal güvencesi olmaması, maddi imkansızlıklar içerisinde bulunmaları da sebepler arasında.

Dolayısıyla sosyal güvencenin, emekliliğin ne anlama geldiğini en iyi bilenlerden biri.

Ve son derece samimi.

Popülist yaklaşmıyor olaylara.

Olanı ve olabileceği söylüyor.

 

Emeklilikte yaşa takılanlar konusunu sorduğumuzda ilk cümlesi şu oldu:

“Bu konu abartılıyor, çok büyütülüyor.”

 

Bakan Çelik şöyle devam etti:

“Biz Çalışma Bakanlığı olarak toplumun tüm kesimleriyle ilgili konularla meşgulüz. Emekliler, çalışanlar, işsizler, sağlıktan yararlananlar, yararlanamayanlar, işverenler, sendikalar dendiği zaman hepsini içine alan bir bakanlığız. Biz bir anlamda diyalog bakanlığıyız. Toplumun neresinde bir sancı varsa onlarla diyaloga geçip, sorunlarını dinleme sorumluluğumuz var. Biz geçmişte Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu hataları yapma lüksüne sahip değiliz. Yani popülist uygulamalar bizim hükümetimizin gündeminde yok. Fakat soruyu nasıl sorarsanız cevapta o şekilde veriliyor. ‘Emeklilikte yaşa takılanlar’ olarak tanımlanan kesimle görüşmeler gerçekleştirdik. Söylediğimiz nedir? Çok net, ‘Siz bizim mali sistemimizi bozacak bir şekilde düzenleme bekliyorsanız bu mümkün değildir’ dedik. Onların bize getirdiği teklifleri elbette değerlendiriyoruz.”

 

Bakan Çelik, bu tekliflerle ilgili durumu da şöyle izah etti:

“Ne teklif getirdiler bize? Mesela diyorlar ki, ‘benim emekliliğime 3 yıl var. Bana bir avans mı vereceksiniz, bize bunu verin biz bunu beklemeyelim. Gerçek emeklilik yaşı başladığında kesin oradan’ diyorlar. Bu bir teklif. Bu teklifin bize maliyeti nedir? Bunu hesaplamadan konuşabilir misiniz? 5 milyon insandan bahsediyorsunuz. Bu insanlar prim gününü doldurmuş. Şimdi bir başkası diyor ki, Almanya’da 67 yaşında emeklilik var. Ama orada adam 61 yaşında emekli olabiliyor. ‘Acaba ben’ diyor ‘5 yıl var emekliliğime düşük bir maaşla sizin mali planınızı bozmayacak şekilde bana bir emeklilik sağlayabilir misiniz? Çünkü devlet oyunun ortasında kuralı değiştirdi” diyor. Bu öneriler bize muhalefetten ve vatandaştan geliyor. Şimdi biz ‘bunlarla ilgilenmeyiz’ diyebilir miyiz? ‘Madem böyle bir teklif var. Verin dosyanızı. Bakalım bize bir sıkıntı oluşturmuyorsa yaparız. Oluşturuyorsa olmaz.’ dedik. Ancak emeklilik yaşını aşağıya çekme gibi bir planımız kesinlikle söz konusu değil. Türkiye zor dönemlerden geçerken, dünya krizle boğuşurken, ülkemizin ekonomik başarısının altında bizim kuralları eksiksiz uygulamamız yatıyor.”

 

Emeklilikte yaşa takılanlar mevzusu ve ilgili Bakan’ın söyledikleri böyle.

Emeklilik yaşını aşağı çekme gibi bir durum yok.

Fakat Bakanlık, Anasol-M döneminde oyun ortasında kural değiştirildiğinin ve bunun kimi insanların mağduriyetine sebep olduğunun da farkında.

Genel mali bütçeyi bozmayacak şekilde bu insanlar için ne yapabilirizin arayışı içerisinde.

Zor bir durum.

Bugünü kurtarmak için bir adım atarsınız, bu ileriki yıllarda daha geniş kesimlerde mağduriyete sebep olabilir.

İnce elenip sık dokunması gereken bir mevzu.

Benim anladığım, Sayın Bakan da bu temelde hareket ediyor.

Tartışmanın doğru argümanlar üzerinden yürümesi ümidiyle Allah’a emanet olun…

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatih Akkaya Arşivi