Ersoy Dede

Ersoy Dede

CHP kapatılmalıdır

CHP kapatılmalıdır

Bugün geldiğimiz durum Türk demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçecek. Zira sadece demokrasiye kasteden yerel terör unsurlarından söz etmiyorum. Bunların konvansiyonel siyasetteki işbirlikçileri de tâbi oldukları sisteme ihanet etmişler, içinde bulundukları parlamentonun iradesini yok saymışlardır.. Çok çok üzülerek yazıyorum söylüyorum ki CHP kapatılmalıdır..

KAPATMALARA KARŞIYIM AMA!

Uzun uzun sayarım size parti kapatmalara neden karşı olduğumu..  Parti kapatma ve siyasi yasaklar demokrasi ayıbıdır.. Ama!.. Evet tam olması gereken yere o ünlü “ama”yı koyacağım elbette.. Normal bir partiden söz ediyor olsak burada sorun yok.. Ama söz konusu olan parti, özellikle Gezi Protestosu ve Taksim İşgali sırasındaki tavrı ile CHP..
52 yurttaşımızın hayatını kaybettiği Reyhanlı’daki o elim saldırının arkasındaki CHP bağlantılarını biliyorsunuz.. CHP Heyetini Esad’a götüren ekibin, Reyhanlı saldırısının arkasından çıkmasının anlatılacak ve anlaşılacak bir tarafı yok.. Sırf o bile, açıkça halkımızdan özür dilenmediği sürece, şiddet eylemiyle ilişkisi bakımından parti kapatma gerekçesiydi aslında.. Neyse geçtik onu.. Geldik Gezi protestolarına..

İŞTE CHP’NİN PROVOKASYONLARI

Hiç teknik detaylara girmeyeceğim. Birkaç somut örnek vereceğim sadece. Bu örneklere rağmen hâlâ “elbette CHP siyaseten varlığına devam etmelidir” diyen varsa, söyleyecek sözüm yok.. Sondan başlayalım.. İnternet üzerinden bir video paylaşıldı biliyorsunuz.. Sincan Mitingi sırasında Başbakan’a hayranlığını dile getirirken söyleyecek söz bulamayan bir Ak parti seçmenine hakaretler yağdıran bir video.. Bir başörtülü kadın, kanepede oturmuş, yüksek, tiz, itici bir sesle; “ben de beş vakit namaz kılıyorum kadın” diye bağırıyordu.. “Benim eşim müftü, biliyor musun? Şalvarla dolaşıyor. İstemiyorum ben öyle şalvarlı erkek. Kot pantolon giysin” falan diyordu.. Ya hu giysin kocan kot pantolon.. Hangi devlet görevlisi şalvarlı ki bugün? Ayrıca da giysinler şalvar.. Doğu’da Güneydoğu’da pek çok yerde giyiliyor. Kimse de yadırgamıyor. Ama dert o değil.. Olgulara yönelik değil algılara yönelik bir savaş verildiği için, devlet görevlisinin şalvarlı olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor.. 5 vakit namaz kılan bir kadının Tayyip Erdoğan’dan nefret edebileceği.. Saygı duyulan ya da duyulacak kocanın, kendi kocası gibi değil, tarif ettiği gibi bir adam olduğu algısına oynanacak.. Tutar mı? E tutmaz mı ki..

CHP’Lİ BAR İŞLETMECİSİ

Peki kimmiş aslında bu kadın? Önceki gece A Haber’de Mehmet Ali Önel’in Deşifre Programı’nda onu da öğreniyoruz.. Meğer başına başörtüsü takarak bu provokatif videoyu çeken kişi, Balıkesir Burhaniye’de bir bar işletmecisiymiş.. Eşi CHP ilçe başkanı.. Kendisi İstanbul’da CHP’li Sarıgül’ün basın danışmanlığını yapmış.. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor anlayacağınız..  

DİĞER CHP’LİLER

Peki Hüseyin Aygün’e ne demeli?.. Irak’tan, Suriye’den fotoğraflar paylaşıp sosyal ağlarda, sanki Gezi Olayları’nda çekilmiş gibi bir algı yaratmaya dönük çabasını.. Kendisi bunun “yanlışlıkla” olduğunu söylüyor.. Fakat son tahlilde ortaya çıkan görünür gerçeklik bambaşka.. Ya CHP’nin iki numarası Adnan Keskin’in, bir panzerin bir genci ezip öldürdüğü yalanı.. Tâ oralara da gitmeye gerek yok aslında.. Doğrudan CHP Grubu’na bakmak bile kâfi.. Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Erdoğan’ı iç savaşa götürebilecek tavırlarda bulunmakla suçlaması. “İster askerinizle, ister polisinizle gelin” demesi..  Sadece; “Duran adamı taktir ediyorum” sözü bile öyle tehlikeli ki aslında.. Bu söz üzerine Taksim, duran adamlarca işgal edildiğinde siz bir isyanı teşvik etmiş olmayacak mısınız? Zaten Taksim İşgali’nin ilk günlerinde Kadıköy Mitingi’ni son anda Taksim’e taşıması, gecenin 1 buçuğuna MYK koyması bile bu yasadışı organizasyon sırasında CHP’nin nerede durduğunun çok açık göstergesi değil mi?.. Başta da söyledim.. Parti kapatmalara karşıyım, ama!!! Ama, CHP artık bu zihniyet ve yönetim anlayışıyla gidemez.. Geçmiş olsun… Ya da başımız sağolsun.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi