Demokratikleşme paketi bitti.. 30 Eylül’de Başbakan Erdoğan tarafından açıklanacak.. İçinde neler olabileceği konusunda az-çok fikrimiz var.. Kürtlerin ya da Alevilerin yaşadıkları mağduriyetin giderilmesi için birtakım adımların atılacağını zaten biliyoruz.. Ama özellikle merakla beklenen, başörtüsünün kamuda serbest kalması için yapılacak düzenlemeler...  Ne türlü düzenleme yapılacağı da belli bunun için.. Kimi yasaklar yönetmeliklerle kimi yasaklar ise TBMM’den geçecek yeni yasalarla bertaraf edilecek.. Bu çok açık bir yeni dönem.. Her zaman gururla kullandığım “Yeni Türkiye” bu işte.. Kimsenin kimseye, kılığı-kıyafeti, örtüsü vesairesi için laf söylemeyeceği, tasarrufta bulunamayacağı bir dönem..  Fakat bu dönemin kolay gelmeyeceğinin işaretleri çıktı ortaya.. 

BAKIN NELER YAPMIŞLARDI

Bakın Ak Parti iktidarları döneminde, başörtüsüne yönelik en net hamle hangisiydi, hatırlıyor musunuz? Anayasa’nın 10 ve 42. maddesinde yapılan değişiklikti kuşkusuz..  Teklifle, Anayasa’nın, “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, “... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında” ibaresi eklenmiş. Bu değişiklikle madde, “Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” haline gelmişti..  Anayasanın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesine ise “Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir” şeklinde yeni bir fıkra eklenmişti.. Yapılan bundan ibaretti.. Ama bizim gibi demokrasiye susamış insanlar için büyük bir adım olacaktı.. TBMM’de 411 milletvekilinin “evet” oyuyla geçti düzenleme..  Ertuğrul Özkök’ün Hürriyet’i, “411 El Kaosa Kalktı” diye başlık attı.. CHP ile DSP el ele vererek düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürdü.. Deniz Baykal, Anayasa Mahkemesi’ni şu sözlerle uyarmıştı; “Anayasa Mahkemesi tarihi bir karar alacak. Türkiye’nin rotasıyla ilgili bir kırılmayı karara bağlayacak. Bilin ki bu o kadar önemli bir olaydır”..  CHP ve Doğan Medyası’nın oluşturduğu atmosfere, Anayasa Mahkemesi’nin o günkü yapısı da eklendiğinde ortaya çıkan sonucu biliyorsunuz.. 11 kişi, 80 milyon tarafından kendileri adına karar versinler diye TBMM’ye gönderdiği 411 kişinin iradesini yok saymış, yasayı iptal etmişti.. Yetmiyor gibi bir de bu kararla, başörtüsü yasağını, anayasal zemine oturtmaya çalışmışlardı… 

ELİF ÖĞRETMEN İLE TEST EDİYORLAR

Balıkesir- Ayvalık’taki Elif Öğretmen’in durumunu tüm bu deneyimlerimizle birlikte değerlendirmek zorundayız.. Bir taraftan “tarihi” sayılabilecek bir adım atılmak üzereyken, bir taraftan ise uyuyan hücreler, Doğan Grubu’nun bazı gazeteleri ve provokasyona müsait bazı medya grupları eliyle nabız yokladılar.. Unutmayın, Adnan Menderes, iki bakanından bir gün sonra idam edildi.. Eğer o zaman halk, bu iki idamın ardından, adam gibi tepki göstermeyi başarsaydı, bir yanağına tokat atana diğer yanağını da dönmeseydi, Menderes’i asamazlardı.. (Kaldı ki Zorlu ve Polatkan’ı da asamazlardı ya).. Demem o ki, Elif Öğretmen için yapılan bu linç karşısında sessiz kalırsak, bu paketi bu ülkede uygulatmazlar.. Özellikle öğretmen sendikalarına söylüyorum. Bugün bundan daha önemli bir işiniz olamaz.. Elif Öğretmen’in kıyafeti üzerinden yapılan linç, geleceğinizdir.. Kalın sağlıcakla.