Ayhan Demir

Ayhan Demir

Kosova’da sular ısınıyor

Kosova’da sular ısınıyor

Başbakan Erdoğan’ın 23 Ekim’de ziyaret edeceği Kosova Cumhuriyeti, toprak ve nüfus bakımından çok büyük bir anlam ifade etmiyor. Ancak ‘Balkanların kalbi’ nitelemesini fazlasıyla hak eden bu ülkede meydana gelebilecek herhangi bir gelişme, bölgenin tamamı üzerinde büyük etkiler meydana getirebiliyor.

İşte bu sebeple, 17 Şubat 2008 tarihindeki bağımsızlık ilanının ardından, ikinci kez yerel temsilcilerini belirlemek üzere 3 Kasım’da sandık başına gidecek olan Kosova Cumhuriyeti’ndeki seçim süreci yakından takip edilmeli. 
Kosova Merkez Seçim Komisyonu tarafından verilen bilgiye göre seçimlerde, belediye başkanlığı için 224 ve belediye meclis üyelikleri için ise toplam 7 bin 740 aday yarışacak.
Seçimlere katılacak 103 siyasi oluşumdan; 50’si Arnavut, 31’i Sırp, 3’ü Türk, 9’u Boşnak, 3’ü Karadağ, 1’i Goran, 2’si Ashkali, 2’si Rom, 1’i Mısır ve 1’i de Hırvat partisi.
Seçimlere katılacak her etnik grup hatta her bir parti, ayrı ayrı analizi hak ediyor. Ancak Kosova’nın bağımsızlık sürecinde en önemli sorunu teşkil eden Sırbistan ve Kosovalı Sırpların bu seçimlerdeki tutumu öncelikli olarak ele alınmalı. 
Bugüne kadar, “Sırbistan Anayasası, yasaları ve Birleşmiş Milletler’in 1244 Sayılı Kararı’na aykırı olduğu” gerekçesiyle, Kosova’nın kuzeyinde yaşayan Sırplar yerel seçimlere katılmıyorlardı. Ancak Kosova ve Sırbistan liderlerin 9 Eylül’de Brüksel’de gerçekleştirdikleri son toplantının ardından, seçimlere katılma kararı aldılar.
Ne var ki Kosova Hükümeti, seçim kampanyası süresince, Sırp yetkililerin Kosova’ya girişini yasakladı. Aslına bakılırsa, bu yasak kararı daha çok Sırbistan Başbakanı İvica Daçiç ve Devlet Bakanı Aleksandar Vulin’in, seçim kampanyasını başlatmak üzere, 4 Ekim’de Ştrpce’ye gelmelerine engel olmak adına alındı. Çünkü böylesi bir hareket, açıkça, devlet içerisinde devlet görüntüsü verilmesine sebep olacaktı.
Tahmin edeceğiniz üzere Sırbistan Hükümeti, bu engelleme kararına sert tepki gösterdi. Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vuçiç, Priştine yönetiminin kararını ‘anlamsız, mantıksız ve saçma’ olarak niteledi.
Demokrasi, Adalet-Sırbistan Vatandaş Girişimi Başkanı ve Kuzey Mitroviça Belediye Başkan Adayı Oliver İvanoviç ise, Sırp Beta Haber Ajansına verdiği bir demeçte, Kosova Hükümeti’nin bu kararının, 3 Kasım yerel seçimleri için beklenmedik sonuçlar getireceği tehdidinde bulundu.
Beklendiği üzere en sert tepki Sırbistan Başbakanı İvica Daçiç’ten geldi. Daçiç, Kosova’ya girişinin yasaklanmasını ‘Brüksel Anlaşmasının doğrudan ihlali’ olarak ifade ederek, Kosova ile devam eden, Brüksel görüşmelerine katılmayacağını açıkladı. Bazı AB temsilcilerinin bu kararı şantaj olarak nitelendirmesine de Belgrat’tan yanıt verdi: “AB’nin bazı temsilcileri Avrupa Birliği’ne şantaj yapamayacağım konusunda mesaj gönderdi. Şantaj yok. Kosova’ya gidebilecek olanlarla diyalog yapın.”
Avrupa Birliği, aslında sadece Sırbistan’ı değil, ‘bu kararın iyi olmadığına’ dair bir açıklamayla Kosova yönetimini de uyardı. Fakat Kosova Hükümeti kararından geri adım atmayı düşünmüyor. Kosova Başbakan Yardımcısı Hajredin Kuçi’nin, ‘Sırp yetkililerinin seçim kampanyası süresince Kosova’ya ziyaretlerinin gereksiz olduğu’ yönündeki açıklaması da bunu işaret ediyor.
Kosova Dışişleri Bakanı Enver Hoxhaj da, yardımcısından pek farklı düşünmüyor. Hoxhaj, Sırbistan Başbakanı Ivica Daçiç’in müzakerelerin kesileceği tepkisine de pek aldırış etmeden, kararın kesin olduğunu ifade etti.
Aslına bakılırsa Kosovalı Sırplar sadece Priştine yönetimi ile değil, kendi aralarında da pek anlaşamıyorlar. Kosovalı Sırplar seçimlere iki liste halinde girmeyi planlıyorlar. Bunlardan bir tanesi, ‘Demokrasi, Adalet-Sırbistan Vatandaş Girişimi’ Başkanı ve ve Kuzey Mitroviça Belediye Başkan Adayı Oliver İvanoviç önderliğindeki ‘Sırp Vatandaş’ listesi. Diğeri ise, Slobodan Petroviç önderliğindeki, Tarafsız Liberal Partisi listesi.
Kosova’dan Sorumlu Devlet Bakanı Aleksandar Vulin’in “Sırbistan Hükümeti, Kosova yerel seçimlerinde ‘Sırp Vatandaş’ listesini destekleyecek ve Slobodan Petroviç’in şantajlarına boyun eğmeyecek” şeklindeki açıklamasından da anlaşıldığı üzere, Sırbistan yönetimi ‘Demokrasi, Adalet-Sırbistan Vatandaş Girişimi’ listesine hem maddi hem de manevi destek veriyor. Buna karşılık Priştine yönetiminin desteklediği de Slobodan Petroviç’in, Tarafsız Liberal Partisi’nden yana. 
Seçimlere bir ay gibi oldukça uzun bir süre var. Bu süre zarfında her şey olabilir. Ancak kesin olan bir şey varsa, ne Belgrad ne de Priştine yönetiminin geri adım atan taraf olmayı kolay kolay kabul etmeyeceğidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Ayhan Demir Arşivi