Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Ergenlikte kaygı ve depresyon

Ergenlikte kaygı ve depresyon

Danışanım Zehra Anadolu lisesi 4. sınıf öğrencisiydi. Okul rehber öğretmeninin isteği üzerine bana danışmanlık merkezine gelmişlerdi. Her zaman yaptığım gibi ailesiyle beraber Zehra’yı odaya aldım. Öncelikle danışanımdan kendisini seansa getiren sorunun ne olduğunu sordum. Zehra sorununu şöyle anlattı; “Kıvanç abla, ben lisede okuyorum, derslerim iyiydi, ancak babam 2 yıldan beri akciğer kanseri tedavisi görüyor. Ders çalışırken hep aklıma babam geliyor, rahat ders çalışamıyorum. Babamın kanser olduğunu öğrendiğim günü hiç unutamıyorum. O an hiç aklımdan çıkmıyor. Annem doktordan teşhisi öğrendiğinde yanında ben vardım. Annemle birbirimize sarılarak hıçkırarak ağlamıştık. Dedem de üç sene önce kanserden öldü. Aklıma hep olumsuz fikirler geliyor. Gerçi doktorlar, babamın kanserde erken evrede olduğunu söylediler ve tedaviye de cevap veriyormuş. Annem ona çok iyi bakıyor, hatta alternatif tedavileri de babam için öğrenip uyguluyor. Son altı aydır, geceleri rahat ve deliksiz uyuyamıyorum. Geceleri bazen aklıma olumsuz şeyler takılıyor ve uykum kaçıyor. Annem de daha yeni kalbinden bir enfarktüs geçirdi. Kafam da sürekli ailemin başına kötü bir şey gelme korkusu var. Kafam o kadar kaygılarla dolu ki, bazen başım uyuşuyor. Sık sık da başım ağrıyor, iştahım da oldukça azaldı” diyerek sorunlarını anlattı.

Daha sonra Zehra’dan izin isteyerek anne ve babadan kızlarıyla ilgili gerekli bilgileri aldım. Anne Fatma hanım, kızlarının durumuna çok üzüldüklerini ve iyileşmesi için bir çok doktora gittiklerini anlattı. Doktorlar, her seferinde ilaçlarını değiştirmişler ve Zehra psikoterapi görmemiş. Zaten şu an ilaçlar kilo aldırıyor diye, ilacını da kesmiş.

Bir hafta sonraki seansımızda, Zehra’ya depresyon ölçümü ve MMPİ kişilik testi, Rorscach testi uygulandı. Test sonuçları aileye ve danışanıma aktarıldı. Zehra ile psikoterapiler ilk bir ay haftada bir kere, daha sonra iyileşme görülünce iki haftada bire düşürüldü. Toplam 10 seans sonucunda Zehra kaygısıyla başedebilmeyi öğrendi, uykuları düzeldi ve derslerine daha çok konsantre oldu. En önemlisi de içinde bulunduğu “şu ani” yaşamanın ve pozitif düşünmenin yollarını öğrendi.

Değerli okuyucular, Ergenler, içinde bulunduğu dönemin özelliği olarak duygu, düşünce ve ilişkilerinde ani iniş çıkışlar yaşarlar. Algılama ve yargılamaları abartılı olabilmektedir. Depresif ergenler, içinde bulundukları bu dönemin özellikleriyle beraber erişkinlerden farklı olarak aşırı bir tedirginlik ve huzursuzluk, öfke patlamaları, çabuk sıkılma ve bıkma, dikkat dağınıklığı ve kurallara karşı çıkma eğilimi ön planda olabilir.
“Talat Parman”, ergenliğin bir yaş süreci olduğunu belirtir. Bu durumda ergen, bir yandan çocukluğuna ait olan sevgi nesnelerini kaybetmektedir, bir yandan da kendi çocukluğunu kaybetmektedir. Ergenin kaybettiği nesnelerin yerine yeni nesneler koyma süreci de çok kolay değildir, çünkü bu nesnelerin kaybı da narsişistik yaralanmalara kolayca sebep olur. Dolayısıyla ergen Benin fakirleşmesini ve kırılganlaşmasını engellemek için kayıplarını reddetmeye, bu yüzden de depresyona yatkınlaşmaya başlayabilir. Bu durumda ebeveynlerin çocuklarına yardım etme ve sorunları çözme isteği, onlara kapsayıcı bir alan oluşturacaktır. Diğer yandan ebeveynlerin, çocuklarıyla aralarındaki sınırları sağlıklı bir şekilde belirleyememesi de, sorunlar oluşturması mümkün bir alandır.

Değerli okuyucular, Depresyon yaşayan genç, üzgün ve içine kapanık olmak yerine, daha alıngan, asabı ve agresif olabilir. Bu genç size artık mutlu olmadığını söyleyebilir ama büyük olasılıkla üzgün olduğunu söylemez. Bunu size davranışları söyleyecektir. Depresyonda görülen davranış sorunlarının içinde yaramazlık veya söz dinlememe, aşırı risk alma veya kendine zarar veren, çoğunlukla kazalara ve olası intiharlara sebep olan davranışlar yer almaktadır. Sosyal geri çekilme sıkça görülür ve genç kendini ailesinden, arkadaşlarından veya her ikisinden de soyutlayabilir. Zamanının çoğunu odasında, televizyon önünde veya bilgisayar başında tek başına geçirebilir. Sıkıntılı olan gencin okul performansı düşer; sadece konsantre olmakta çektiği zorluk değil, derslere olan ilgisini yitirmesi de buna neden olur. Okul performansındaki düşüş depresyonun ilk işaretlerinden biridir. Genç daha kendini üzgün ve bitkin hissetmeden notları düşebilir, ödevlerini düzensiz ve yarım verebilir veya derslerle “başa çıkmamaktan” şikayet edebilir. Depresyonun fiziksel semptomları içinde düşük enerji düzeyi, bitkinlik, uykusuzluk, iştah değişimi, baş-mide ağrıları ve kronik ağrılar gibi çeşitli rahatsızlıklar bulunur.

Ergenlik dönemi risklerle doludur. Yaptıkları ve yapacakları ile dünyada ben de varım diyerek meydan okumaya çalışan ergen için riske girmek hiç de zor değildir. Bu devrede genç ailesinden çok arkadaşlarıyla beraber olmak ister. Bu yüzden gencin kimlerle, nasıl kişilerle arkadaşlık kurduğunu takip etmek gereklidir. Anne-baba da ergene her zaman yanında olduğunu ve onu çok sevdiğini hissettirmelidir.

Ergenlik döneminde zaman zaman gençler yalnız kalmayı tercih ederler. Sık sık yalnız kalmak isteyecek olan çocuğunuza anlayış göstermelisiniz ancak onun yalnız kaldığında çok üzüntülü olduğunu gözlemlemişseniz mutlaka onu bir psikoloğa yönlendirmeniz gerekecektir.
Psikoloğun yaptığı psikolojik testler sonucunda, gencin bilinçaltında ne tür kaygı, duygu, korku ve düşünce yaşadığı ortaya çıkacaktır. Böylece aileye genç hakkında bilgi verilip anne-baba çocuğunu daha iyi tanımış olacaktır.

Ayrıca anne-baba olarak ergene karşı açık olunmalı ve istek ve beklentilerinizi açıkça ifade etmelisiniz. Yıldırma, korkutma ve sindirme yoluyla ergenin davranışlarını kontrol altına almamalısınız. Bu, ergenin sizden gizlice bir şeyler yapmaya teşvik edecek ve aranızdaki güveni tamamen ortadan kaldıracaktır.

Ergenler, ders dışında mutlaka bir sosyal faaliyetle özellikle sporla uğraşmalı.

Gençlerde, depresyon tedavisinde ilaç tedavisi ile psikoterapi aynı anda uygulanmalı. İlaç sadece semptomu, kaygıyı hafifletir. Psikoterapi ile ergenin depresyona girmesini kolaylaştıran nedenler bulunur ve çözüm yolları uygulanır.

Özellikle “Grup terapisi” gençlerin psikolojik sorunlarında çok işe yarar. Grupta kendisi gibi olan yaşıtlarıyla ergen kendini daha rahat güvende hisseder, sorunlarını paylaşır.

Hayırlı sağlıklı günler geçirmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.

PSİKOTERAPİST KIVANÇ TIĞLI
DNS TEL: 0 212 503 79 95 -0 506 401 79 91

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi