Bugün Cumhuriyet Bayramı.. 1923’teki ilanının üzerinden 90 yıl geçmiş.. İşbirlikçi güçler ve katı Kemalist laikçi, ulusalcı kesimler için gurur, Müslüman, dindar, farklı etnik ya da dînî aidiyetlerdeki yurttaşlar için mücadeleyle geçen 90 yıl.. İlk yıllarından bu yana ödetilen ağır bedeller, “cumhuriyet” kavramıyla bağdaşmayan ve asla bağdaşmayacak olan dayatmalar, baskı ve zulüm sonucu, “Cumhuriyet Düşmanı” gibi gösterilen dindarlarındır Cumhuriyet.. Ki o cumhuriyeti savunup da cumhuriyet kültürünü asıl içselleştiren dindarlar, nasıl oldu da hedef alındı, hiç bilmiyorum.. Sadece dört Halife’nin seçiliş ve göreve getirilişine, icraat ve uygulamalarına bile baksanız, Cumhuriyet dediğiniz şeyin aslında ne anlama geldiğini görür ve anlardınız.. Bugün “Cumhuriyet”i savunduklarını iddia edenlerden hangisi özel işlerinde devletin mumunu söndürmüş?.. Biliyorsunuz değil mi Hz. Ömer’i.. Akşam misafiri geldiğinde alelacele önündeki mumu söndürüp, hemen yanda duran bir başka mumu yakar. Sebebini soran misafirine ise şu tarihi yanıtı verir; “söndürdüğüm mum milletin parası ile alınmıştı. Misafirimle sohbet ederken kullanamam”.. Şimdi bu anlayışın izinden giden insanların Cumhuriyet karşıtı olduğunu iddia ediyorlar ya, en hafif tabir ile gülünç duruma düşüyorlar..

ANTEP’TEN DÜŞMANI KOVAN ANNEMİN CUMHURİYET

Bugüne kadar birileri adına “Cumhuriyet” dedikleri bu anlayışı sahiplenip, pek çok kesimi dışlayan, ötekileyen, çember dışına iten anlayışı yükselttiler. Adına “Cumhuriyet” dediler ama yaptıkları darbeleri, “Cumhuriyetin kazanımları için” diyerek meşrulaştırmaya çalıştılar.. Cumhuriyet gibi doğrudan halka dayalı bir yönetim biçiminin “kazanım”ları için halkı darağacında sallandırdılar, kılıçtan geçirdiler, işkenceler yaptılar.. Sorsanız, “cumhuriyet” hep onlarındı.. Diğerleri peki? Biz?. Kim bugüne kadar sahiplendi Cumhuriyet’i hatırlıyor musunuz? Kimindi bu Cumhuriyet? 23 Nisan 1920’de kurulan 1. Meclis’i oluşturan unsurların değil mi? “..Karayılan der ki: Harbe oturak, Kilis yollarından kelle getirek, Nerde düşman varsa orda bitirek, Vurun ha yiğitler namus günüdür...” Kadın-erkek, çoluk-çocuk İngilizleri, Fransızları Antep’ten kovan yiğit halkın değil de Cumhuriyet, kimin?

SİZİN Mİ BU CUMHURİYET?

Kimin bu Cumhuriyet hakikaten? Mason olduğu açıkça bilinen ve ülkeye zarardan başka bir şey getirmemiş Cumhurbaşkanlarının mı?.. Yoksa zalim halka eziyet ederken İsrail ile işbirliği yaptığı ortaya çıkan sözde paşaların mı? Dış güçler ne söylerse onu yapan “milli” eğitim politikalarını belirleyen kadroların mı Cumhuriyet? Amerika ve İsrail güdümündeki gizli servisin, haber alma teşkilatının mı sözde “milli” istihbaratın mı Cumhuriyet? Siyonistlerin hakkını savunan yayınlarla kendini Cumhuriyet eliti sayan merkez medyanın mı? Ülkenin, vatanın, memleketin asıl değerlerini yok sayan bürokratik elitin mi? Kalemini kırmadan önce yabancı gizli servislere rapor veren yargı bürokrasinin mi? Bizim kardeşim bu Cumhuriyet.. One Minute’den beri bizim… Hakan Fidan hakkında çıkan yazıları yapılan savaşı vesaireyi gördükten sonra daha bir dört elle sarılmamız lazım Cumhuriyet’e.

CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN

Birileri, 1923 öncesini yok sayarak bir ulus devlet inşasına giriştiler ve kendilerince bunu meşru gösterecek bir takım sözde demokratik işler yapıyor göründüler. Meclis’in 1920’de açılırkenki yapısını hatırlattım az evvel. Peki sonra ne oldu? 1923’te Meclis içinde de darbe yaptılar, ne kadar bu milletin evlâdı varsa yok ettiler.. Kendilerince bir gençlik yaratıp, ona ideoloji biçtiler 1933’te.. Hani o andımızın yazıldığı tarihte.. Hani o ünlü “.. 10 yılda 15 milyon genç yarattık..” dedikleri yıl.. Adına Cumhuriyet dedikleri bir yönetim şekli belirleyip o ismin arkasına saklanıp, gerçek Cumhuriyet ile bağdaşmayacak işler yaptılar. Bugün ise artık Cumhuriyet’i sahiplenme günüdür.. Hepimizin Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun.. Kalın sağlıcakla.