Ersoy Dede

Ersoy Dede

CHP Genel Başkanı Mustafa

CHP Genel Başkanı Mustafa

Sarıgül Mustafa Sarıgül ile ilgili süreç aynen size bu sütunda verdiğimiz takvimde olduğu gibi işliyor.. 31 Ekim 2013 itibariyle Mustafa Sarıgül, CHP genel başkanlığını ilan etmiştir.. Bu kadar açık ve berrak bir CHP’den söz ediyoruz burada.. Bilmediğim bir konu ile ilgili konuşacak değilim. Dolayısıyla Sarıgül şunun adamı, bunun operasyonu vesaire diyecek veriye sahip değilim.. Sadece arkasındaki güçle ilgili ortaya atılan her iddianın, Sarıgül tarafından avantaja çevirildiğini ilgiyle ve merakla izliyorum.. Sabırla kendi efsanesini yaratan bir siyasi kişilik var ortada.. Bunun için ihtiyaç duyulan fakirlik ve yaşam savaşı ana temalı insan hikayesi de geçen hafta itibariyle raflardaki yerini aldı.. (Mustafa Sarıgül / Ne Bir Eksik Ne Bir Fazla / Remzi) ... Bundan sonra en çok “şunun desteği var” ya da “arkasında şu kişi var” hatta “şu cemaat Sarıgül’ü destekliyor” türü yeni güç tasvirleri gerekiyordu. Bunu da en çok Sarıgül düşmanı görünenlerin yaptığını, istemeseler bile Sarıgül’e bu katkıyı sağladıklarını izliyorum. Aralarında benim şu anda okumakta olduğunuz yazımın da bulunduğu bunca yayının, düpedüz bir Sarıgül PR’ı olmaktan öte bir anlamı var mı? Seçimleri kazanamayacağını bile bile onlarca Sarıgül yazısı yazdım, adaylığı ilan edildiği gün seçimleri almış sayılacak bir Kadir Topbaş ile ilgili kalem oynatmadım. Bu reklam değil de ne ki? Peki İstanbul seçimlerini kazanamayacağı bu kadar belli olmasına rağmen bu neyin reklamı?.. Arzedeyim..

SARIGÜL MECBUREN ADAY

İyi-kötü bir seçim geçireceğiz. Kılıçdaroğlu köşeye sıkışmış durumda.. Başta söylediğim gibi, bilmediğim konuda atıp tutmam. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun bir takım güçlerin baskı ve telkiniyle Sarıgül’ü aday göstermek zorunda olduğunu iddia edemem. Ama seçimler sonrası ortaya çıkması muhtemel bir seçmen baskısı için ön almak nedeniyle Sarıgül’ü aday yapmaya mecbur.. Sarıgül ile İstanbul’u alamayacağını Kılıçdaroğlu da biliyor. Koskoca CHP’nin lideri. Onlarca araştırma yaptırıyor. Ama Sn. Kılıçdaroğlu şunu da biliyor ki, Sarıgül’den başka bir adayla da olsa İstanbul’u alma şansı yok. (AK Parti tarihî bir hata yapmadığı müddetçe) Dolayısıyla Kılıçdaroğlu, seçimlerden sonra; “Sarıgül’ü aday yapsaydın alırdık İstanbul’u” türü bir saldırının hedefi olmamak için baştan kararını bu yönde verecek.. Peki neyi göze alarak? Koltuğu kaybetme riskini.. Ama Kılıçdaroğlu, aday belirlemede yapacağı hata(!)nın koltuğunu kesin götüreceğini görmüş durumda.. Aksi halde en fazla kongrede Sarıgül’e karşı kazanabilme ihtimalini değerlendiriyor olsa gerek.. İyi ama seçim kaybetmiş bir Sarıgül, nasıl olacak da kongre kazanacak?...

HER ŞARTTA CHP’NİN BAŞINDA

Sarıgül, İstanbul seçimlerinin sonucu her ne olursa olsun, buna göre politik pozisyon belirleyecek.. Seçimi kazanırsa zaten 20 yıldan bu yana CHP’nin olmadığı İstanbul’u geri almanın zaferiyle kitleleri peşinden sürükler, değil Kılıçdaroğlu 10 tane genel başkan çıksa durduramaz Sarıgül’ü.. Kaybetse ama oyları arttırsa bile bunu tepe tepe kullanabilir.. Kaybetse ve hatta CHP’nin oylarını azaltsa bu kez, Kılıçdaroğlu yüzünden oy alamadığı yoksa alabileceği tezini yükseltip, seçmeni ve delegasyonu Kılıçdaroğlu’na bir dakika içinde düşman haline getirebilir..

DİZAYN OPERASYONU İLE GELMESİN

Her ne olursa olsun, Adnan Keskin’in Sarıgül’e gitmesi ve CHP’nin Sarıgül’e katılımıyla (!) birlikte Sarıgül genel başkanlığını (adaylığı demiyorum bakın) ilan etmiş durumdadır.. Kılıçdaroğlu bu ara dönem için partiyi yerel seçime götürecek bir isim olacak ardından da zaman geçirmeden Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde koltuğunu Sarıgül’e bırakacak.. Korkuyorum bu süreç sancılı olmasın... Demokratik yollarla gitsin kim gidecekse yerine de demokratik yollarla gelsin kim gelecekse.. Kılıçdaroğlu’nun geldiği gibi gelmesin. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi