Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Ateistler neye inanıyor, İslâmcılar neye inanmıyor?

Ateistler neye inanıyor, İslâmcılar neye inanmıyor?

Bir “ataizm” var, bir de “ateizm”!
Hadi bakalım, bulun ikisi arasındaki on farkı!
Kolay değil elbette.
Ataistler “Türkiye laiktir laik kalacaktır!” diye gırtlaklarını yırtarlar. Anıtkabir’i ibadet eder gibi ziyaret ederler. Atatürk olmasaydı...diye söze başlarlar ve arkasını getirmezler.
Ya ateistler? Bugüne kadar onların bir eylemine şahid olmadım. Gazetedeki bir haber üzerine mevzuya dalmak zorunda kaldım.
Ateist’in öztürkçesi “tanrıtanımaz”!
Yani, Yaratıcı’ya, Halik’a, Allah’a inanmaz...
Tamam bu böyle de, son yapılan bir araştırmadan çıkan sonuçları ne yapacağız?
Araştırmaya göre, ateist gençlerin yüzde 61’i Allah’a inanıyormuş.
Hadi bakalım!  Demek oluyor ki, yüzde 39 ateistlerden Allah’a inanmayan!
Kafanız karıştı değil mi? Daha da karışacak: Sıkı durun! Ateistlerin yüzde 59’u düzenli oruç tutuyormuş. Yüzde 13’ü de beş vakit namaz kılıyormuş!  Cuma’ya gidenler yüzde 43... Türkiye ortalamasının üzerinde diyeceğim geliyor!
Bir hacca gidenleri araştırmamışlar! Muhtemelen hacca gidenleri de azımsanamayacak nisbettedir.
Burada Süleyman Nazif’in nüktesi hatırlanmaz mı?
Merhum sivri dilli şairimiz, bir vesile ile Eyüp Sultan’da imiş. Bir de bakmış, zamanın meşhur ateistlerinden Abdullah Cevdet abdest alıyor. Demek ki namaz kılacak. Nazif nükteyi yapıştırmış: “Be adam bari dinsizliğinde samimi ol!”
İnsanın “bari inançsızlığınızda samimi olun!” diyesi geliyor.
Haberin bir tarafını verdik. Ya diğer tarafı?
Ya kendine “müslüman”, hatta “İslâmcı” diyenler ne âlemde?
Orayı hiç açmayalım mı yoksa? “Bu ülkenin ateistleri bile dindarlığa mütemayil” deyip sevinmeyin boşuna.
Kendine “İslâmcı” diyen gençlerin yüzde 18’i hiç namaz kılmamış!
Bu ne biçim iş? Demek ki, İslâmcı olmak için müslüman olmak şartı yok! Hem de kendine komünist diyenlerin neredeyse yüzde 10’u “beş vakit namaz kılıyorum” derken İslâmcıların bu durumunu nasıl anlayacağız?
SEKAM’ın araştırmasında acaba İslâmcılara da “Allah’a inanıyor musun?” sorusu var mıydı?
Olsa ne fayda?
Piyasada öyle İslâmcılar arz-ı endam ediyor ki, onlara bakarak karar vermek zor değil.
En hafifi Peygamber’i inkâr ediyor. “Bu da ne demek” diyeceksiniz. Haklısınız. Müslüman Kitab’a inanır. Yani Kur’an ahkâmını benimser. Bu yeter mi? Yeter elbette, nazari olarak. Fakat Kur’an hükümlerinin tatbikatı bâbında Hz. Muhammed’in uygulamaları esastır. Onun uygulamaları ise “hadis” olarak bilinir. Hadisi külliyen inkâr eden nice sıkı İslâmcı yok mu piyasada? Oysa hadis, Peygamber sözleri Kur’an’ın anlaşılması için en güçlü kaynağımız. Elbette bir sürü uydurma hadis var. Fakat, gerçekliği hem senetlerle hem kalbimizle doğrulananları da az değil.
Mesele mühim. Kendimizi nasıl tanımlayacağımıza karar veremiyoruz. Sebep: Ne ateistimiz düşüncesinde sahih, ne müslümanımız inancında. İnanmak bilmeyi ve yapmayı gerektirir.
Bütün bunları kime söylüyoruz ki!
Malzeme ortada!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Asım Yenihaber Arşivi