Ersoy Dede

Ersoy Dede

Kürtleri Sokağa Dökme Operasyonu

Kürtleri Sokağa Dökme Operasyonu

Biz bütün bu yakın tarihte yaşanan provokatif hadiselerin arkasında aynı yapı var diyoruz ya.. Bize kızıyorlar.. “Nasıl da ilişkilendirdiniz hepsini birbiriyle” diyorlar.. Biz bir şey yapmadık. Hepsi kendi kendine oldu.. Dün bir ses kaydı yayınlandı biliyorsunuz.. Tam da Abdullah Öcalan, 17 Aralık’ta yaşanan süreci “darbe girişimi” olarak değerlendirdiği anda.. “Zamanlaması manidar” sözünü kullanmayalım diye azami gayret sarf edildiğini biliyorum. Her bu söz kullanıldığında üzerine espriler yapılarak, bu tanımlamanın itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı ortada. Çünkü çok açık ki, başımıza gelen her şey için kullanılabilecek en anlamlı söz bu; “zamanlaması manidar”.. Şimdi Fransa’da Sakine Cansız’ın da aralarında bulunduğu üç PKK’lının öldürülmesi işinin, bir MİT operasyonu olduğuna inanmamızı isteyen ses kaseti çıktı ortaya.. Fransa’daki cinayetleri işlediği söylenen kişi, MİT’çi olduğu söylenen kişilerle suikast planı yapıyor.. Dahası, MİT’teki usta istihbaratçılara, “suikast nasıl yapılır?” türü bir ders veriyor.. şaka gibi.. 

Size şahsi kanaatimi söyleyeyim mi?
1) Mit asla böyle bir operasyon yapmaz.
2) Mit içindeki bir kanat, kurumsal MİT yapısına rağmen böyle büyük bir operasyon yapamaz.
3) Fransa’yı kim yaptıysa, kaseti sızdıranlar da onlardır.
4) Oslo’yu kim sızdırdıysa, son kaseti de onlar sızdırdı. 

Paralel devlet ile cinayetleri işlediği söylenen Ömer Güney arasında bir bağlantı olduğunu zaten bilmesi gerekenler pek âlâ biliyordu.. Ömer Güney’in Türkiye’de bilerek iz bıraktığını bugünden geriye bakarak çok rahat söyleyebiliriz.. Ama başka iddialar da var. Örneğin cinayetin bir numaralı zanlısı Ömer Güney’in Ankara’da görüştüğü iddia edilen 4 polis olduğu söyleniyor.. Bu polisler acaba, daha sonra çeşitli vesilelerle tartıştığımız bu cunta yapısının içindeki polisler olabilir mi? Bunu bilmiyoruz. Tek bildiğimiz şu ki, Uludere Trajedisi, 7 Şubat, Gezi, 17 Aralık ve Tır için aynı merkezin işi demiştik ya.. Özür dileriz, Fransa işini atlamışız.. Sağolsunlar hatırlattılar.. 

HEPSİ TEK MERKEZDEN YÖNETİLİYOR

Evet buz gibi ortada ki, Fransa da aynı merkezin işi.. Artık bu konuda kafam daha net.. Bu analizi de sanmayın ki derin bir takım yerlerden alınan kimsenin bilmediği bir takım raporlara bakarak yazıyorum.. Çocuğun bile görebileceği kadar ortada manzara.. Uludere’de istenen “katil devlet” algısı, çok şükür ki Kürtler tuzağa düşmediği için gerçekleşmedi.. Sadece ölenlerin aileleri ve köylülerin acılarından kaynaklanan isyanlarını gördük.. Kitlesel olaylar yaşanmadı.. Gezi Kalkışması’nda da, çok tahrik edilmelerine rağmen Kürtler yine inmedi sahaya.. Tır Meselesi düpedüz bir Kürt kışkırtmasıydı.. “El Kaide’ye el altından silah gidiyor ve sınırdaki Kürtler bu silahlarla katlediliyor” algısına yapılmış bir çalışmaydı.. Bu da tutmadı.. Şimdi ise doğrudan Abdullah Öcalan’ın da içine sokulduğu bir kampanya ile bombalanmak isteniyor süreç. “Bakın siz ‘barış, barış’ derken, Mit Fransa’da kadınlarınızı öldürüyor” propagandası yapılıyor Kürt nüfusun yoğun olduğu yerlerde.. Hem de bugün değil.. Bir süredir devam eden bir kampanya bu.. Her şey apaçık ortadayken, neyi perdelemeye çalıştığınızı anlamıyorum. Kalın sağlıcakla.

*

BAŞIN SAĞOLSUN NUH ABİ

Gazeteci büyüğüm Nuh Albayrak babasını kaybetti. Efendimiz’in doğum gününde.. Mekânı cennet olsun.. Baba hem idoldür, hem ideal. Hem duygudur hem mantık. Hem kalptir, hem vicdan.. Hem güvencedir, sigortadır evlâda, hem bir tas çorbayı, bir kuru soğanı paylaştığın kader ortağı.. Rahmetli Baba.. Ne kıymetli bir evlât yetiştirmişsin vatana-millete.. Ahlâklı, namuslu, vatansever.. Hiç kalmasın gözün arkada.. Yapman gerekeni yapmışsın.. Nur içinde yat..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi