Kıvanç Tığlı

Kıvanç Tığlı

Baş ağrıları ve EMDR

Baş ağrıları ve EMDR

Değerli okuyucular, baş ağrıları nedeniyle yılda 10 milyondan fazla insan doktorlara, acil servislere gitmektedir. Günlük yaşantımızı altüst eden baş ağrıları 2 gruba ayrılır;

-Primer baş ağrısı: Migren, gerilim tipi baş ağrısı ve küme baş ağrısı. Baş ağrılarının %90’ından fazlası bu gruba girer. 

-Sekonder baş ağrısı: Başka bir hastalık nedeniyle ortaya çıkan baş ağrıları (enfeksiyonlar, kafa tümörleri gibi

  En sık görülen baş ağrısı tipi gerilim tipi baş ağrısıdır. Bu tip baş ağrısı genellikle 20 yaş civarında başlar ve ilerki yaşlarda azalır. Kadınlarda erkeklere oranla biraz daha fazla görülür. Bu ağrılar günün herhangi bir saatinde ortaya çıkabilir. Bu baş ağrısı türünün altında yatan sebepler; duruş ve pozisyon alışkanlıklarına bağlı olarak kaslardaki gerginlik ve kasılma, çevresel faktörlerin değişmesi, aşırı sorumluluk yüklenme, düş kırıklıklarıdır. Ailesel ve ekonomik sorunlar gibi insan hayatındaki önemli değişikliklere bağlı anksiyete ve depresyon tetikleyicidir.
 Gerilim tipi baş ağrısı migrenin aksine genellikle tek bir bölgede oluşmaz. Daha yaygın bir seyir gösterir, saatler boyu sürer. Genellikle basınç, sıkışma, ağırlık tarzında olup seyrek olarak zonklayıcı tarzdadır. Fiziksel aktiviteden pek etkilenmez ve günlük hayatı etkileyici değildir. Migrende ağrı öncesinde görülen ışık ve sesten rahatsız olma, gerilim tipi baş ağrısında çoklukla yoktur. Ayrıca migrende olduğu gibi hızlı bir başlangıç göstermez, hastaların çoğu ne zaman başladığının farkında olmayabilirler, ağrı yavaş yavaş yaygınlaştığında hissedilir hale gelir. Migrenli hastalar sessizlik ve dış etkenlerden uzaklaşma eğiliminde olurlar; ancak gerilim tipi baş ağrısı çekenlerde tam tersi durumlar gözlenir. Bu da aslında ağrının kaynağı olan gerilimden kurtulmayı ve rahatlamayı getirir. 

  Değerli okuyucularım, bedensel hastalıklar, ruhsal hastalıklara göre her zaman toplumda daha fazla anlayışla, hoşgörüyle karşılanan bir niteliktedir. Ruhum ağrıyor diyemeyiz de bedenim ağrıyor deyiveririz. “Kızgınım”, “sana kırıldım” demektense, “kolum ağrıyor”, “ellerim uyuşuyor”, “tansiyonum yükseliyor” demek daha kolay gelir. Bir bayan danışanım bu durumu seansta şöyle ifade etmişti: “Kıvanç hanım, dört yıldan beri evliyim. Bir çocuğum var. Çocuğum iki yaşında ve çok huysuz bir erkek çocuğu. Eşim görev gereği çok yoğun ve stresli bir ortamda çalışıyor. Bu yüzden oğlumuzun en ufak bir ağlamasında sinirleri bozuluyor, çocuğun sesine katlanamıyor. Bu yüzden çok sık tartışıyoruz. Başımda uyuşmalar başladı, sanki tepemde karıncalar geziyordu. Bunun fiziksel bir sorundan kaynaklandığını düşündüğümden boşu boşuna dahiliye, nöroloji doktorlarına başvurdum ama bir sonuç alamadım. Psikiyatri doktoruna muayene olunca baş uyuşmalarımın psikolojik olduğunu öğrendim. Oysa ben kendime ruhsal sıkıntıları konduramamıştım. Eşim ve ailesi bu durumu öğrenirlerse ne derler bana, ne bahane bulurlar diye düşündüm. ”
  Baş ağrılarımız kimi zaman da günlük sevimsiz bir işle karşılaştığımızda ortaya çıkabilir. Danışanım olan Serap hanımın, kocasının ailesine gidecekleri her seferde baş uyuşmaları oluyordu. Sonunda kocasının akrabalarının mesleki açıdan yüksek niteliklere sahip oldukları ve kendisine yukarıdan baktıkları, bu nedenle de danışanımın kendisini tehdit altında hissettiği ortaya çıktı.
İlerleyen seanslarda Serap hanımın kocasının akrabalarına, kendisinden daha rahat bir hayat sürdükleri için içerlediği ve bu nedenle onlarla konuşmak istemediği ortaya çıktı. Onlar tarafından yapılan her sohbet girişimi, danışanım tarafından derhal engellenmişti. Diğer kişiyi ya görmezlikten geliyordu ya da kırıcı bir cevap veriyordu. Zamanla o aile de kendisiyle konuşmamaya başladı. Danışanım da bu durumu tepeden bakmak olarak yorumladı. En çok korktuğu şeyin gerçekleştiğini gördü. Kocasının akrabalarını ziyaret etmeye gidecekleri her seferde başının ağrımaya başlaması bir bakıma o kadar kötü değildi. En azından vicdanını rahatlatıyordu; çünkü onlara gitmemek için geçerli bir mazereti vardı.
Danışanım kıskançlık duygularını bertaraf etmekte zorlandı. Ancak akıllı bir hanımdı ve hem ziyaretlerinde nahoş ortamın hem de baş ağrılarının kendi aşağılık kompleksinden kaynaklandığını anladı. Sorunun altında yatanın ne olduğunu anlayınca tutumunu değiştirdi ve baş ağrılarından kurtuldu. Ayrıca danışanımın geçmişte yaşadığı olumsuz travmaların rahatsız edici olumsuz etkileri EMDR tekniği ile çözümlendi. 

  Kronik ağrı tedavisinde en yeni ve güncel olan tedavi tekniği teorisini, Bilgi işleme yaklaşımından alan “Göz hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden Yapılandırma (EMDR) tekniğinden alır. Bu yaklaşıma göre; kronik ağrı, daha önceden yaşanmış ağrı atakları tarafından oluşturulmuş bir tür travmatik yaşantıdır. Tekrarlayan ağrı, korku tepkilerinin uyarılmasına yol açar. Ağrı ile ilgili olumsuz anılar birkaç yolla öğrenilmiştir. İncinme, ağrıya neden olur, bu olumsuz duygularla eşleştirilir. Sonraki ağrı epizodları, çözümlenmemiş bu duygular için ipucu olur. Bireylerde ağrının verdiği rahatsızlık anksiyete ile birleştirilerek koşullandırılmış tepkilerin hissedilmesi ve yakınmayı ortaya çıkarır. Buna ek olarak, ağrı travmayı oluşturan medikal bir problemin, psikolojik bir problemin gelişmesine yol açar. (Grant 1998)

  Kronik ağrının EMDR tekniği ile ele alınışında yapılan kısaca; terapi seansı içersinde terapist eşliğinde ağrıya ilişkin geçmişten başlayarak rahatsız edici anıların, yeniden anımsanarak bunların terapiye özel tekniklerin uygulanması yoluyla yeniden işlemlenerek azalmasını sağlamaktır.   Baş ağrısı tedavisinde son yıllarda önemli adımlar atılmıştır. Ağrı kesiciler ve kas gevşetici ilaçların yanısıra depresyona karşı kullanılan ilaçlar tedavide önemli rol oynamaktadır. Baş ağrılarını önlemede stresi arttıran durumları belirlemek ve onlardan uzak durmak çok önemlidir. Düzenli egzersiz yapmak ve yeterli düzenli uyumak ağrı şikayetlerinin gerilemesini sağlayacaktır. Mizah duygusunu koruyan, hayata pozitif ve şükrederek bakan kişilerde özellikle gerilim tipi baş ağrıları daha az görülmektedir. 

 Ağrısız, sağlıklı günler geçirmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz. 

Danışma  Telefonu: 0 506 401 79 91-0 212 503 79 95

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kıvanç Tığlı Arşivi