Bilal Şahan

Bilal Şahan

Dalkavukluk

Dalkavukluk

Zaman zaman bakışıyoruz…

O bana, ben ona göz süzüyorum…

Bir türlü buluşamıyorduk.

Ta ki dün akşam kadar.

Yine bakıştık, süzüştük…

İlk hamleyi ben yaptım.

İçimden “yeter artık” diyerek uzattım elimi, tuttum çektim kendime doğru.

Hiç nazlanmadı…

 Demek ki onun da gönlü vardı.

Artık elimdeydi Ekrem Okutan’ın yazdığı Dalkavukluk isimli kitabı.

Öyle dalkavuk olmak kolay değil. Kitaba göre dalkavuk; iki yüzlü, yağcı, işgüzar, menfaatçi ve aldatıcı, yerine göre arabulucu veya arabozucu, kurnaz olma özelliği taşıyor.

Konağa alınacak dalkavuk için yapılan çağrıya çok başvuru olmuş ancak beyin yaptığı mülakatta eleniyorlarmış. İçeri giren adaya yine aynı sorular sorulmuş.

-Söyle bakayım sen dalkavuk musun?

-Evet efendim.

-Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.

-Hayır, hiç benzemem efendim.

-Dur bakayım, biraz da benziyorsun.

-Evet efendim, ben biraz dalkavuğa benzerim.

Bu diyalog sonunda dalkavuk işi almış.

Kitapta olmayan bir başka hikaye… Sabah uyanan bey,  hava durumunu sorar. Beyin nasıl bir havadan hoşlandığını bilmeyen yardımcısı hemen pencereye koşar, perde aralığından bakar ve cevap verir:” hava tam da sizin istediğiniz gibi efendim.”

Kitabın sayfaları arasında dolaşırken Şair Nef’i’nin dönemin padişahı 4. Murat’ın atı için yazdıklarını, rahşiyesini (atlar için yazılan kaside) okuyunca…

“Bareka’llah zih’i rahş-i humayun-sima

Ki komuş namını sultan-ı cihan bad-ı saba

Ne saba saika dersem yarışır sür’atte

Ki seğirdikten ana sayesi ile pa-der-pa” diye devam ediyor kaside.

Namık Kemal’in Ne Utanmaz Köpekleriz isimli şiiri o dönemi anlatması bakımından önemli.

Edepsizlikte tekleriz

Kimi görsek etekleriz

Hakk'tan da yardım bekleriz

Ne utanmaz köpekleriz.

Dalkavuklukla irtikap

İşte etti bizi harap

Sen söyle ey Şevketmeab

Ne utanmaz köpekleriz.

Yazar Okutan’ın kitaba koyduğu Ziya Paşa’dan alıntıları varın siz yorumlayın…

“İkbal için ahbabı si’ayet yeni çıkdı

Bilmez idik evvel bu dirayet yeni çıktı”

“Düşmanlara ahbabını zemm oldu zerafet

Dildar ağyara şikayet yeni çıkdı”

Sirkat çoğalıp lafz-ı sadakat modalandı

Namus tamam oldu hamiyet yeni çıkdı”

“Feyz ise maksad mümaşat-ı zamane mail ol

Firka-i yağma-geranı asra sen de dahil ol”

Eski Başbakanlardan Mesut Yılmaz’a göre dalkavukların egemen olduğu yer siyaset. Bu durumdan dertli olduğunu Başbakan Erdoğan ta 2004 yılında şu sözlerle ifade etmiş: "Ne zaman ki dalkavuklar toplumu olmaya başladık, çöküş de başladı. İşte Türkiye şimdi bu kabuğu yırtıyor. Dalkavuklar, bütün yöneticilerin çevresinde. Benim de yakınlarımda vardır. Bunu da görüyorum, ama mümkün olduğu kadar kimin dalkavuk olduğunu artık anlıyorum.”

Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından başlayan “bu dalkavuklar kim?” arayışına  dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek Neyzen Tevfik ile cevap verir. Neyzen Tevfik, canı sıkılınca meydandaki kalabalığa “puştlar” diye bağırır. Neredeyse kalabalığın tamamı Neyzen’e bakınca “bu kadar olduğunuzu bilmiyordum” deyivermiş.

Başbakan’ın bu açıklamalarını Yenişafak’ta yorumlayan Yalçın Akdoğan’ın “her dalkavukluğun arkasında mutlaka bir çıkar arayışı vardır” sözü bugünlerde çok daha önem kazanıyor.

Dikkat! Her an her yerden dalkavuk çıkabilir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Bilal Şahan Arşivi

Tohum

18 Eylül 2014 Perşembe 13:33