Hacı Yakışıklı

Hacı Yakışıklı

Milli Görüş gömleğinin son düğmesi

Milli Görüş gömleğinin son düğmesi

Her günkü gibi evden çıkmıştı. Aklından bin yıllık hayaller geçerken soğuk havanın yüzüne çarpmasıyla bir an irkildi. Dev cüsseli ülkenin son “oyun” kurucusuydu! Ya büyük bir plan yapıp yüzyıla damga vuracaktı yahut ikbalini kazanıp ahiretini bir “kurşun” pahasına satacaktı. Bir büyük plan ve kendini feda edip ülkeyi kurtarmak! Gerçek milliyetçilik, müminlik, cemaatçilik, vatanseverlik bu olmasına rağmen “çok az kişi” durumun farkındaydı! Yeni bir kontrgerilla harekâtı, kirli masalarda ayyaş kalemlerin çizdiği cendere, durmak ile devam etmek arasında gidip gelen efsunlu düş; yağan kara aldırmadan attığı adımların sırtına “balyoz” gibi düştüğü evvelki gecenin “ayışığı” ile okuduğu Kur’an ayetinin kulağına fısıldadığı girizgâhın son cümlelerini dudaklarında tekrar ederek o “büyük salon”a girdi. Ciltlediği kitapların son harfini düşürse de tenha yollardan geçip o salona girdiğinde ezberindeki ayetin tüm harflerini sıkı sıkı tutuyordu.

O büyük ve ihtişamlı salon! Milletin yetimlerinin henüz tüyleri bitmemişken haklarını gasp edip “Garson bir şampanya” diyen beli silahlı adamların mezelerine kul hakkı olarak düşürülen ki tüm silahlar ve haram lokma uğruna alınan bardaklar da o yetimlerin tüylerinin hakkıydı. Bilmiyorlardı, bilselerdi yaparlar mıydı? Yanılıyorsun, Cervantes masallarının Don Kişot saflığındaki çarıklı, çökelek ve çemenle büyümüş buğday tenli insanı! Bilselerdi de yaparlardı! İyi niyetlerini baştan sorgulamak varken ve öğrendiğin tüm ilahilerin, tüm köy türkülerinin nakaratını unutuncaya kadar işkencelerden geçmişken hâlâ “iyi niyet ninnisi” söyletilen dillerinle tüm bu “niyetlerini” yargılayıp asan kahramanlar çıkana dek sen hiçbir zaman o türkünün son mısrasını hatırlayamayacaktın.. tın.. tın.. tın.. dankkkk!!!

Yaşadıklarını unutturabilirlerdi, alnına silah dayayıp “boncuk boncuk” akan terlerini silmesine dahi fırsat vermeden tüm hatıralarını yer ile yeksan edebilirlerdi. Fakat  O’nu hiç unutturamadılar: “İyyake na’büdü ve iyyake nestain…” Bunu asla kültürel kodlarından atamadılar, çünkü şifresini bilmiyorlardı! Bu şifre kullara kapalı, Allah’a açık bir aritmetiğin sehl-i mümtenisiydi!

Çocuklara taşlatılan peygamberin yoldaşı olmayı göze aldıysan “kardeşim” dediklerin tarafından kovalanmayı da göze alacaksın! Kuklayı da kuklacıyı da bileceksin, yoksa beline takılan ipi göremezsin!

Osmanlı’nın son büyük plancısı Abdülhamid Han’dan 100 yıl sonra gelen milletin adamı, hilesiz, şirksiz; Allah rızası için milletten yana projeleri aklından bir an olsun düşürmeyen, kıymeti günümüzde dahi henüz bilinmemiş, millet uğruna, vahdet uğruna kendi benliğinden geçen adam! Necmettin Erbakan! Ülkenin son 13 yıllık tarihinin özellikle bu son aylarında yaşananlar; Milli Görüş gömleğinin aslında hiç çıkarılmadığını hisseden düşman kuvvetlerinin o gömleğin son düğmesi iliklenmeden evvel tüm “bindirilmiş” ve “yerleştirilmiş” kıtalarıyla harekete geçirilmesi olayıdır!

Onun yapmak isteyip de yapamadıkları artık yapılıyor. Ülkedeki tüm kargaşa, Taksim’de yakılan otobüs durakları, AKM’ye asılan illegal afişler, köşe yazarlarının kirli lafazanlıkları, Ata’nın huzuruna(!) şikayete gitmeler, 3. köprüye ve havalimanına istemezük takiyyesi, çevrilen TIR’lar, El-Kaide suçlamaları, beddualar, Mavi Marmara katliamı, BBC’ye brifingler, topyekün millete kafa tutmalar, Akit’e açılan davalar, sübliminal mesajlar, ayakkabı kutuları, e-muhtıralar ve daha yüzlerce oyunun tamamı millet lehine iş yapanın o soğuk kış gününde “her günkü gibi evden çıkarken” aklından geçirdiği projelere karşı yapılan harekâtlardır. Bu harekâtları bertaraf eden yine boncuk boncuk terlediği sanılan ancak bu terlerin döküldüğü alnın bütün siyasi vârislerinin ve basın-yayın mirasçılarının o dimdik duruşudur! Mevzu, mevzi ve yol uzun… Bu yazı, Yusuf’un zindanına “paralel” bir izdüşümdür!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hacı Yakışıklı Arşivi