Ersoy Dede

Ersoy Dede

Bir dizi yayından nasıl kalkar?

Bir dizi yayından nasıl kalkar?

Cumartesi günü Sancaktepe Belediyesi’nce düzenlenen “Genç Gelecek” etkinlikleri kapsamındaki “Medya Paneli”ndeydim.. RTÜK Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, gazeteci-yazar Fadime Özkan, yazar Hakim Türkmen ve psikiyatr Kemal Sayar konuşmacıydı.. Moderatörlüğü de ben yaptım.. İçinde bulunduğumuz medya düzeni ile ilgili önemli ayrıntılar çıktı panelden.. Örneğin reyting ve şikayetler arasındaki paradoksla yüzleştik bütün salon.. Çünkü ben Sayın RTÜK Başkanı’na; “en çok hangi alanda şikayet alıyorsunuz?” diye sorduğumda, bana “şiddet ve cinsellik” cevabını verdi.. Bu freudyen kavramları mesleğim gereği iyi bilirim. Bunlar yapımcıların reytingi yükseltmek için kontrollü olarak dizi ya da prodüksiyonlara serpiştirdiği işlerdir.. Bazen hiç ihtiyaç yokken bir dizide iki kişinin öpüştüğünü görürsünüz. “Haydaa, nereden çıktı şimdi bu sahne?” diye sorarsınız ya. O işte yapımcının reyting numarasıdır. İlginç bir şekilde reytingi artıran bir meselenin yani en fazla izlenen işlerin en fazla şikayet konusu olması, üzerinde durulması gereken bir durum.. Hem şikayet edip hem izliyoruz.. Bununla yüzleşme vaktimiz gelmiş olmalı. Zira televizyon endüstrisi tamamen arz-talep dengesi üzerine kurulmuş bir endüstridir.. Dünyanın en kıymetli laflarının edildiği fakat izlenmeyen bir programı hiç kimse yayında tutamaz.. Çok tartışılsa bile çok izlenen bir işi de kimse yayından kaldıramaz.. Şu eleştirdiğimiz programları izlemekten de vazgeçmezsek televizyonların temizlenmesini daha çok bekleriz..

HZ. MUHAMMED’İ KORUMA KANUNU

Salonda bulunan izleyicilerden biri söz aldı. Dedi ki; “nasıl ki Atatürk’ü koruma kanunu var, Peygamber Efendimiz’i de korumak için kanun olması gerekmez mi?”.. Sorunun muhatabı RTÜK Başkanı idi.. Sayın Dursun, sorunun nedenini biliyordu. Efendimiz’i kamyon kasasında gösteren diziye öfkeliydi insanlar.. Koruma kanunlarının doğru şeyler olmadığını anlattıktan sonra bu yönde kendilerine gelen diğer şikayetlerden de söz etti RTÜK Başkanı.. Meğer her gün çok sayıda telefon geliyormuş RTÜK’e.. Ve soruyorlarmış; “neden hâlâ kaldırmıyorsunuz bu diziyi yayından” diye.. Sn. Davut Dursun da, herkese tek tek, programlara yayınından önce müdahale yetkileri (sansür) olmadığını anlatmakla uğraşıyormuş. Bazen insan; “keşke olsaydı” demekten kendini alamıyor.. Ama serbest piyasa diye de bir olgunun varlığını yok saymamak lazım.. Her gün “acaba bana nasıl sövecek?” diye bazı haber kanallarını, “acaba dînî değerlerimize nasıl küfredecek?” diye bir başka kanalı, “ne yalanlar üfürecekler bakalım” diyerek bir diğer kanalı izlemeye devam ederseniz, “arz”a, gereken “talep” tamamlanmış olur.. Sonra RTÜK’ü arayıp bir şeyler yapmasını istemek durumunda kalırsınız.. Öyle olmuyor o işler işte.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi