Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

O tarihi mitingi Cerrahpaşa’dan izledim

O tarihi mitingi Cerrahpaşa’dan izledim

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde Hematoloji bölümünde kemoterapi tedavim sürdüğü için Türkiye ve dünyayı internetten ve televizyon kanallarından takip ediyorum.  

Orada yani miting alanında olmayı çok isterdim. Bu seçimde rahatsızlığımdan dolayı hiçbir mitinge katılmak nasip olmadı. Ancak Türk siyasi tarihine rekorun rekoru olarak geçecek olan AK Parti’nin İstanbul mitingini; tedavi görmekte olduğum Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden izlemek  nasip oldu.

Miting alanı ile Cerrahpaşa Tıp Fakültesi karşı karşıya ve ben de beşinci katta ve de miting alanına bakan odada tedavi görmekte olduğum için mitingle alakalı tüm ayrıntıları görmüş ve de mitingi başından sonuna kadar o ruhu, o heyecanı ve o tarihi günü yaşamış oldum.  

Sadece ben değil tüm pencereler hasta veya hasta yakınlarıyla doluydu. Kolunda serum olduğu halde saatlerce pencereden ayrılmayan ve zaman zaman mitinge destek veren marş ve sloganlara eşlik eden hastalara şahit oldum.

İSTANBUL, İSTANBUL OLALI BÖYLE

BİR MİTİNG GÖRMEDİ…

Miting olalı günler oldu ama; Türkiye ve dünyada o miting hâlâ tartışılmaya devam ediyor. Çünkü; AK Parti rekoru geçen yıl bir milyon kişinin katılımıyla  Kazlıçeşme’de kırılmıştı. Yenikapı mitinginde ise, rekorun rekoru kırılmış oldu.

 Müthiş bir coşku, inanılmaz bir heyecan ve mahşeri bir kalabalık bu mitingde buluştu. Ay yıldızlı bayraklar parti bayraklarıyla birlikte esen hafif rüzgârda dalgalanıyordu.

Pencereden miting alanına baktığımda bir insan seli başbakanı heyecanla bekliyordu ancak,  televizyona baktığımda ise, o hâlâ Kocaeli mitinginde konuşuyordu…

İstanbul Belediye Başkanı Kadir Topbaş, hizmetlerini sıraladığı konuşmasını dikkatle dinleyen İstanbullular, hizmetleri takdir eden sloganlar atarak alkışlıyorlardı. Kim ne derse desin Kadir Topbaş, İBB’nin imkânlarının yanında hükümet desteğiyle İstanbul’da devrim niteliğinde projeler gerçekleştirdi. Bir kısım projeler hâlâ devam ederken geleceğe yönelik planları gerçekten İstanbul için hayati önem taşımaktadır. Ancak şu bir gerçek, Kadir Topbaş bu hizmetleriyle İstanbulluların hem desteğini, hem de takdirini almıştır. Öyle ki; üçüncü defa İstanbulluların desteğini alacağı anlaşılmaktadır.

Büyük ozan, değerli dostum Uğur Işılak’ın marş ve türküleriyle coşan kalabalığın gözü hep yoldaydı. Bu müthiş heyecan Başbakanın gelişiyle zirve yaptı.  “Bu millet seninle gurur duyuyor, dik dur eğilme bu millet seninle” sloganlarıgökyüzünde uğulduyordu.

Çünkü onlar, liderleri Başbakan Erdoğan’ı bekliyordu.

Bunca iftira ve karalama kampanyaları ile bitmek bilmeyen saldırılara bir başka lider dayanabilir miydi bilemem ama; halkımızın ona olan güveni ile onun dik duruşu bütünleşince atılan iftira ve yapılan bunca karalama kampanyaları beyhude oldu.

Sosyal medyada bir resim paylaşım rekorları kırıyor.  O resim miting alanında yaşlı bir annenin ve  taşıdığı küçük pankartın resmiydi. Zira o, ancak onu taşıyabiliyordu. Pankartı küçük olsa da anlamı çok büyüktü. Küçük karton parçasında  “O sadece bir tek şeyi çalmıştır. Milyonların kalbini” yazıyordu. İşte o küçük pankart her şeyi özetliyordu…  

Bunca ihanetlere rağmen gittiği her şehirdeki meydanları doldurmak, halkın güven ve itibarını arttırarak sürdürmek her faniye nasip olmaz. Bu başta Allah’ın bir lütfu. Ayrıca; karizmatik bir lider olmanın yanında halkıyla bütünleşen, samimi ve de güven duyulan bir kişiliğe sahip olmakla mümkün olur… Kim ne derse desin, şu bir gerçek, milletimiz oyunların ve ihanetlerin farkındadır ve montaj kasetler ile iftiraları milletimiz kaale almıyor.

Çünkü O’nun bu milleti sevdiği kadar, bu millet de onu seviyor ve de ona güveniyor. Türk milleti artık hukuk dışı yapılanma ve oyunlarla iktidar değişikliği istemiyor…

SON UMUT: PENSİNVALYA’DAN

ÜRETİLECEK YENİ MONTAJLI KASETLER!..

Sabahın erken saatlerinden akşamın karanlığına kadar genç, yaşlı her kesimden insanlar büyük bir sabırla ayakta onu bekledi ve onu dinledi.

Hiç birinin bir menfaati olmadığı halde bu karşılıksız fedakârlığın izahı sevgi ve saygı değilse nedir?

Sadece F. Gülen değil, şer ittifakının diğer kanatları olan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’de bu müthiş manzaradan eminim ki rahatsız olmuşlardır.

Kılıçdaroğlu ile sınıf arkadaşı Bahçeli, Pennsylvania’dan üretilecek yeni bir montaja umut bağlamışlar. Nitekim gizli anketler ve mitinglerdeki kalabalıklar, şer güçleri telaşlandırınca son çare olarak yeni kaset ve montajlanmış ses kayıtlarını gördüklerini, CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran; “Başbakan 30 Mart’ı görmeden siyasetten çekilebilir” sözleriyle itiraf etti.

Baykal’a kaset tuzağını arkadaşlarının kurduğunu belirten Süleyman Soylu, tuzağı kuranlardan bir tanesinin de Umut Oran olduğunu ifade etti. Süleyman Soylu’nun ”gerçek yakında ortaya çıkacak”  iddialarına; CHP Genel başkan Yardımcısı Umut Oran hâlâ cevap veremedi. Anlaşıldığı gibi bu derin siyasi operasyonların CHP ayağında olanlardan birisi Umut Oran’dır.

Ancak gelinen noktada hangi kaset ve montajlı ses kaydı veya görüntü olursa olsun, artık bu girişimlerin Türk milleti nezdinde hiçbir itibarı ve tesiri yoktur.

30 Mart bunun en güzel örneği olacağı gibi milletimizin şer ittifakına tarihi bir hediyesi olacaktır...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Koçak Arşivi