Yener Dönmez

Yener Dönmez

Milletin Gazetesi

Milletin Gazetesi

Pazartesi günü yeni reklam kampanyamızın istişare toplantısı için İstanbul’daydık. Akit yazarları ve yöneticileri olarak İcra Kurulu Başkanımız Mustafa Karahasanoğlu ağabeyin ev sahipliğinde bir araya geldik.

Kampanya filmini hazırlayan arkadaşlar, verilmek istenen mesajlara dair ayrıntıları bizimle paylaştılar. Bu vesileyle karşılıklı görüş alış verişinin yapıldığı faydalı bir istişare toplantısı gerçekleştirilmiş oldu. Aslında, 20 yıl önce bağımsız, bağlantısız, “misyon” gazeteciliğinin mimarı Mustafa ağabey tarafından başlatılan ve bin bir türlü badirelerden sonra bu günlere taşınan ansiklopedilere sığmayacak Akit serüvenini 25 saniyelik bir reklam filmine sığdırmak mümkün değildir diye düşünülür. Ama öyle olmadı. Kampanya filminin 100’ün üzerinde radyoda, 25 ulusal TV kanalı ve internet sitelerinde yayına verildiği gün büyük bir yankı uyandırdı. Son on yılın en hareketli, en kritik gündeminin üzerine çıkmayı başardı. Çünkü Akit küçük ama ana sütü kadar temiz, tamamen yerli kaynaklarla kuruldu. Milli bir duruş sergiledi. Eğilip bükülmedi, dayatılana boyun eğmedi. Gücünü Hak’tan ve halktan aldı. Vesayetlere karşı verilen çetin mücadelelerde Anadolu insanının duası, desteği hep yanımızda oldu.

Bu gazetede yazı yazan hiçbir kaleme sansür uygulanmadı. Rahmetli Abdurrahim Karakoç ağabey sürekli, “Beni Akit’ten başka hiçbir gazete taşıyamaz” derdi. Rüzgarın tersten estiği, ümitsizliklerin kol gezdiği, savrulmaların, tel tel dökülmelerin yaşandığı zor süreçlerde Akit kadrosu hiçbir fire vermeden dimdik ayakta durdu. 19 yaşında başladığım ve sadece vatani görev için ara verdiğim Akit’te bu sene 20. yılıma girdim. Taşra muhabirliğinden, yurt haberleri sayfa grafikerliğine, haber koordinatörlüğüne kadar bütün birimlerinde görev aldığım Akit için gitmediğim il kalmadı. Herhalde kara yoluyla bir milyon km’nin üzerinde yol kat etmişimdir. Şimdi de Akit bütün yurt sathında olduğu gibi Başkent’te de en itibarlı, en müstesna, en şerefli yerde duruyor, en itibarlı biçimde temsil ediliyor.

Kampanyamızın startının verildiği gün Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın davetlisi olarak Kayseri’deydik. Seçim otobüsünde AK Parti Kayseri Milletvekili ve Meclis Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, İl Başkanı Ömer Dengiz,  Prof. İrfan Gündüz ile sohbet ettik.  Ayrıca Yeşilhisar’da hem AK Parti mitingini takip ettik hem de miting sonrası Bakan Yıldız’la özel bir röportaj gerçekleştirdik.

Bu özel söyleşiyi inşallah ayrıntılı biçimde haber sütunlarımızdan takip etme imkanınız olacak. Orada görüştüğümüz herkes kampanyamızı son derece başarılı olarak nitelendirdi. Kampanyamızın ana temasını oluşturan, “Gelene hocam gidene paşam demedik” sloganını son derece dikkat çekici bulan Bakan Yıldız ise, Akit’in ilkeli yayıncılığını büyük bir beğeni ve takdirle karşıladığını ifade edip, tekrar tekrar “Bir duruş tek bir cümleyle ancak bu kadar özetlenebilirdi” dedi. Akit’in milletin hislerine tercüman olduğunu söyleyip başarı dileklerini iletti. Sohbetimizin bir yerinde de tecrübeli siyasetçi Meclis Başkanvekili Sadık Yakut ana akım medyanın milli meselelerdeki duyarsızlığını dile getirerek şu ifadeleri kullandı: “Uzun bir süredir dikkatimi çekiyor. Benim konuşmamın terör örgütüyle ilgili kısmını vermiyorlar. O bölümleri özellikle kesiyorlar.”

Bizim de dikkatimizi çeken doğru bir tespit bu…

Maalesef ana akım medyanın ilgi alanı bambaşka… Milli ve manevi meseleler ise kim bilir belki başka bir bahara…

¥

Dün de Devlet Demiryolları Genel Müdürü Süleyman Karaman’ın daveti üzerine Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren Hattı’nın test sürüşüne katıldık. Karaman ekibiyle birlikte yakın sürede hizmete açılacak olan Ankara-İstanbul Hızlı Treni’yle ilgili kapsamlı bir sunum yaptı. Yeni projelerini anlattı. Orada da ister istemez gündemde Akit’in yeni reklam kampanyası vardı. Tebrik mesajları iletildi, filmin çarpıcılığı ve başarısı konuşuldu. Onur duymamak mümkün değil.

Gerçekten hem yurt içinde hem de yurt dışında nereye gitsek ciddi oranda bir Akit sempatizanı ile karşılaşıyoruz. Özellikle internet üzerinden çok sayıda takipçimiz var.  Raporlara bakarak Akit’in son altı ayda bütün gazeteler içerisinde en çok tiraj artıran gazete olduğunu söyleyebiliriz. Bu trend “Gezi” ile ivme kazandı, 17 Aralık ile zirve yaptı. Tıpkı 28 Şubat sürecinde, “367” krizinde ve e-muhtıra döneminde olduğu gibi. Akit’in tirajı ile vesayet arasında doğrudan bir orantı kurulabilir. Vesayet arttıkça Akit’in tirajı da artıyor.  Bu da Akit’in sessiz yığınların sesi, temiz vicdanların tercümanı olduğunu göstermesi bakımından önemli bir kriterdir sanırım.

¥

Ülkemiz önemli bir süreçten geçiyor.

Akit’e her zamankinden daha fazla ihtiyaç olan kritik bir döneme giriyoruz.

Dün Ankara Garı’nda karşılaştığımız bir okuyucumuz öncelikli olarak “Ahlak ve maneviyata” dikkat çekip Akit için şunları söyledi: “Gerçeklere ulaşmak için, cesaret kazanmak için, doğru istikamet belirlemek için, istikrar için, huzur için, barış için, kardeşlik için, okumak için Akit…”

Kardeşimizin tespit ve temennilerine yapılacak fazla bir ilave yok.

Özetin özeti: Her devrin gazetesi olmadık, milletin gazetesi olduk.

Gelene hocam gidene paşam demedik.

Demeyeceğiz de.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yener Dönmez Arşivi