Yener Dönmez

Yener Dönmez

Twitter için değer miydi?

Twitter için değer miydi?

Dün 52. kuruluş yıldönümü ve Anayasa Mahkemesi üyeliğine seçilen Hasan Tahsin Gökcan’ın yemin merasimi vesilesiyle AYM’deydik.

Tören Anayasa Mahkemesi Yüce Divan Salonu’nda gerçekleştirildi. AYM Başkanı Haşim Kılıç 2012 yılının Eylül ayında gazetelerin Ankara temsilcilerine yönelik bir toplantı düzenlemişti. Yeni yaptırılan ve son derece modern, şifreli güvenlik sistemiyle “akıllı bina” olarak nitelendirilen AYM binasını gezmiştik.

Çok etkileyici bulduğumuz Yüce Divan Salonu ve oturma düzeni, ritüelleri ile teamülleri hakkında ayrıntılı bilgiler almıştık.

O zaman henüz “Bireysel Başvuru” diye bir uygulama yoktu.

Fakat AYM Başkanı Haşim Kılıç, o gün yakın sürede uygulamaya geçecek olan “Bireysel Başvuru” hakkında geniş bilgiler paylaşmıştı. Hatta gazeteciler olarak ilgili birime sembolik olarak ilk “Bireysel Başvuru”yu yaparken gülümseyen pozlar vermiştik.

Çünkü artık hak ihlalleriyle ilgili “Bireysel Başvuru” Leyla Zana’ya farklı Leyla Şahin’e farklı tutum sergileyen AİHM’e değil, AYM’ye yapılacaktı.

Yani artık hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, sicili çifte standartlarla dolu AİHM kapılarında adalet dilenmeyecekti. Zaten Türkiye’nin AİHM’de bekleyen 19 bin davası vardı ve buna ilave olarak yılda 5 bine yakın yeni dava ekleniyordu.

AK Parti Hükümeti buna 12 Eylül referandumuyla “dur” dedi ve 23 Eylül 2012’den itibaren AYM’ye “Bireysel Başvuru” resmen başlamış oldu.

İyi de gidiyordu…

Taa ki Twitter kararına kadar.

Aslında AYM ilk falsosunu içlerinde terör örgütü KCK’lıların da bulunduğu tutukluyken milletvekili yapılanların serbest bırakılmasını sağlayarak yaptı.

Daha önce de yazdım. “Tutuklu milletvekili” doğru bir nitelendirme değil. Cezaevinden kurtarmak için “tutukluyken milletvekili yapılanlar” doğru bir nitelendirme…

Ama ana akım medyanın oluşturduğu algı, her zaman olgunun önüne geçiyor.

Tıpkı Haşim Kılıç’ın dünkü açıklamaları gibi…

Bu konuşma bir hukuk adamının yapacağı konuşmalar değildir.

Dün Kılıç, kendisini resmen siyasi bir aktör, fiili bir figür yapmıştır.

Zaten verdiği mesajlar Cumhurbaşkanı’nın, Meclis Başkanı’nın, Başbakan’ın, Adalet Bakanı’nın bulunduğu salonda buz gibi bir hava estirmiştir.

Moralleri bozmuştur.

Haşim Kılıç konuşmaya henüz yeni başlamışken, 32 sayfadan oluşan bir kitapçık haline getirilen konuşma metni elimize ulaşmıştı.

Hızlıca okuduğumuzda olacakları tahmin etmiştik.

Gorbaçov dışında hiçbir öznenin açıkça belirtilmediği konuşmada özellikle Erdoğan’a çok sert göndermeler, ağır eleştiriler yöneltiliyordu.

Üslup bir hukuk adamından ziyade Kılıçdaroğlu’nun CHP grubunda yaptığı konuşmaları andırıyordu.

Kılıç’ın bu zamana kadar alışık olduğumuz derinlikli, ciddi üslubu gitmiş yerine yeni yetmelerin kullandığı “twitter ağzı” gelmişti.

İçinde “vicdan yolsuzluğu”, “kötü niyetli olma”, “gömlek değiştirme”, “sığ”  gibi eleştiri sınırlarını aşan, doğrudan Başbakan’ı hedef alan ifadeler geçiyordu.

Kılıç’ın konuşması bittikten hemen sonra bütün siyasetçiler salonu terk etti. Başbakan makam aracına binmek üzere AYM’den ayrılırken yarım metre yakınındaydım.

Dikkatlice baktım. Son derece üzgündü. Sonra dönüp Haşim Kılıç’a baktım çok da huzurlu değildi.

Böylece tarihi akış içerisinde altın tepside sunulan “Bireysel Başvuru” olanağını daha ilk fırsatta şahsi emellerimize alet ettik.

Yazık oldu.

AYM Başkanı’nın Cumhurbaşkanı seçilebileceğine ihtimal vermiyorum.

Başörtüsü, Refah, Fazilet ve AK Parti kapatma davalarında ilkeli bir duruş sergileyen Kılıç, ferasetini bir twitter uğruna kurban etmemeliydi.

Yukarıda örneğini verdim.

Batılılar 19 bin Türk vatandaşının başvurularını yıllarca AİHM kapılarında bekletiyor.

AYM de bir ABD ticari kuruluşu olan twitter’i birkaç ay bekletse ne olurdu?

Değer miydi twitter için?

Yazık oldu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
Yener Dönmez Arşivi