Ersoy Dede

Ersoy Dede

Partisiz Cumhurbaşkanı Adayı

Partisiz Cumhurbaşkanı Adayı

AKParti, 2007’deki “Cumhurbaşkanını Halk mı seçsin?” referandumundan beri, bir kavram koyuyor ortaya.. “Partili Cumhurbaşkanı”.. Bunu da durduk yerde atmıyor kamuoyunun önüne.. Yaklaşmakta olan tehlikeyi gördüğü için ön almaya çalışıyordu.. Bakın bu meselede, sadece politik ayrışmalar nedeniyle iktidar partisinin “partili Cumhurbaşkanı” tezine mesafeli duran muhalefet bile, az sonra başına nelerin geleceğinden habersiz.. Diğer yandan, partili cumhurbaşkanı ifadesinden rahatsız olduklarını söylüyorlar halka.. Ama neden rahatsız oldukları konusunda tatmin edici bir beyanatlarına rastlamadım.. “Cumhurbaşkanı partisiz olsun”.. Tamam da, neden? Ne yapar Cumhurbaşkanı eğer partili olursa? Biri söylesin de bilelim..  

ATATÜRK VE İNÖNÜ DE PARTİLİYDİ

Gazi Mustafa Kemal de, İsmet İnönü de hem Cumhurbaşkanlığını hem de Cumhuriyet Halk Fırkası genel başkanlığını bir arada yürüttüler.. Kemal Kılıçdaroğlu’na göre, bu yanlış mıydı? Celal Bayar DP’nin Genel Başkanı değil miydi Cumhurbaşkanı seçildiğinde.. “Ama o seçildiği gün istifa etti”.. Nereden istifa ettiğini söylemezler.. Sadece parti başkanlığından istifa etmiştir Celal Bayar.. Parti üyeliği ve milletvekilliği devam etmiştir.. Hatta bastonunda DP logosu taşırdı.. Mustafa Kemal’in ve İnönü’nün parti üyeliğinden rahatsız olmayan vesayet mekanizması, kanlı faşist 27 Mayıs Darbesi’nin ardından yazılan Anayasa’ya; “parti ile ilişiği kesilir” ibaresi koydu.. Aynı ibare, 1982 Anayasası’na da taşındı.. Demek ki, partili ancak CHP’liyseniz olabiliyordunuz.. Peki ama sonra gelen cumhurbaşkanları partisiz miydi? Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ya da Abdullah Gül’ün partisiz olduğunu söyleyebilir misiniz? Ancak komik duruma düşersiniz böyle söylerseniz..

PARTİSİZ OLURSA NE OLUR?

Bugünkü mevcut şartlarda yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi zaten kendi içinde “partisiz” bir adayın sahaya çıkmasını gerektiren bir seçim olacak.. Desteklemiyorum ama öyle.. Yani adaylar yalnız.. TBMM ile bağları da, kendilerini aday gösteren 20 imzadan sonra kopuyor.. Bunu da Sayın Kılıçdaroğlu sıklıkla vurguluyor zaten.. Partiler üstü olsun diyor, siyaset dışı olsun diyor değil mi? Hep söylüyor bu kriterleri.. Aradıkları kriterlere uygun bir ismi bulduklarını da geçen hafta ilan ettiler biliyorsunuz.. Peki ama nasıl ilan ettiler? MHP Genel Başkanı ile birlikte kameralar önüne geçerek, “bizim ortak adayımız İhsanoğlu’dur” diyerek ilan ettiler.. Yani başlangıçta ortaya koydukları “siyaset dışı çatı aday” tasvirini, daha adayı lanse ederken berhava ettiler.. Dediler ki gözümüzün içine baka baka “CHP ve MHP’nin ortak adayı budur’... Yani bunun pratik sonucunu şöyle okuyabiliriz; Ekmeleddin İhsanoğlu, seçim meydanlarında, CHP ve MHP’nin politikaları paralelinde vaatlerde bulunacak.. Örneğin çıkıp da “17 Aralık bir darbe girişimiydi” demeyecek... Herhalde bunu kastediyorlar..  Belirgin olsun diye o örneği verdim.. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Bahçeli de mevzuyu iyi kavrasınlar diye.. Eğer buraya kadar tamamsa, devam edeyim istiyorum.. Adayımız “Partili Cumhurbaşkanı Adayı” olmamakla birlikte, iki siyasi partinin liderleri tarafından, kendi partilerine oy veren seçmenlerine sunulmuş bir isim.. Dolayısıyla, “seçimlerde CHP ya da MHP’ye oy verdiyseniz, Cumhubaşkanlığı için de Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy verin” demeye çalışıyor muhalefet bloğu.. Yani “partisiz” bir Cumhurbaşkanı adayının başını zorla belaya sokuyorlar.. Yazık değil mi adama?.. Şimdi Kürt sorunu ile ilgili olarak ne diyecek bu adamcağız? Sezgin Tanrıkulu gibi mi konuşacak yoksa Oktay Vural gibi mi? Okmeydanı’nda yaşanan hadiseler ile ilgili olarak mesela.. Hüseyin Aygün gibi mi konuşacak, yoksa Özcan Yeniçeri gibi mi? Bir adama hem “partisizsin” deyip hem de parti tahakkümüne zorlarsanız, yarın meydanlarda siz zor durumda kalırsınız.. Bıraksaydınız partili olaydı adayınız da siz ne diyorsanız, o da onu diyeydi.. Ya da bıraksaydınız da sahiden partisiz olsaydı.. Meydanlara çıkıp; “ideal bir Türkiye, demokratik, insan haklarına saygılı vs...” gibi genel geçer laflarla seçim tarihine kadar oyalansaydı.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi