Yavuz Bahadıroğlu

Yavuz Bahadıroğlu

Yahudi Devletine Doğru

Yahudi Devletine Doğru

Osmanlı Devleti’nin en büyük hizmetlerinden biri,İsrail’in kuruluşunu 430 sene geciktirmiş olmasıdır. 

İsrâil kuruluş tarihinden yarım asır önce kurulmuş olsaydı, bugün bütün Arap ülkeleri İsrâil işgalinde olabilirdi. Bir asır önce kurulsaydı, bütün Müslümanlar imha edilmiş ve baskıyla İslâmiyet’ten koparılmış olabilirdi. 

Açıktır ki, Osmanlı Devleti, Yahudi’nin, Müslümanları ve İslâmiyet’i imha planını engellemiştir.

Sultan Abdülâziz bu yüzden katledilmiş, Sultan II. Abdülhamid bu yüzden usulsüz biçimde tahttan indirilmiş,Osmanlı aralıksız 17 sene bu yüzden savaşılmış, Çanakkale’ye bu yüzden dünyanın en teknik donanması gönderilmiş, İstanbul bu yüzden işgale uğramıştır.

Hatta belki de Birinci Dünya Savaşı’nın gerçek sebebi bile budur. Sonunda İngiltere emeline ulaşmış, Halifesiz kalan İslâm dünyası dağılmış ve İngiltere 1918’de Filistin’i işgal altına almıştır.

İngiltere’nin Ortadoğu’ya hâkim olma isteğinin birinci amacı petrol yataklarına sahip olmaksa, ikincisi İsrail’in kurulmasına imkân sağlamaktır. 

Nitekim zamanınİngiliz Dışişleri Bakanı Arthur Belfour tarafından 1917’de yayınlanan ve “Belfur Deklarasyonu” olarak tarihe geçen belgede bu husus dile getirilmiştir: “Haşmetli İngiliz kraliyet hükümeti, Filistin’de Yahudi halkı için milli bir devlet kurulmasını memnuniyetle karşılıyor. Bu gayeye ulaşmayı kolaylaştırmak için en değerli mesailerini harcayacaktır.”

19. asrın başlarında, Ortadoğu’nun zenginliklerinden faydalanmak, dünya hâkimiyetini devam ettirebilmek ve İslâm ülkelerini bölmek için, Filistin’de bir Yahudi devleti kurulması ve bunun için dünya Yahudilerini bir bayrak altında toplama fikrini ilk otaya atan zaten İngiltere’dir. 

Bu konuda öyle etkin bir propagandaya girişmiştir ki, kısa sürede kamuoyu oluşmuş, öncelikle Avrupa, Amerika ve Rusya benimsemiştir.

Asıl hikâye çok eskilere kadar gider… 

1800’lü yıllar… Londra’da yaşayan Musos Haim Montefiore isimli bir İtalyan Yahudisi, İngiliz hükümetlerinin desteğiyle önce çok zengin oluyor, sonra da hükümetin emri ve desteği ile 1824’te Filistin’e yerleşiyor.

1837 yılına kadar Filistin’de kalan Montefiore, dünyanın dört bucağına dağınık olarak yaşayan Yahudileri büyük vaatlerle Filistin’e çağırıyor, ama ancak dokuz bin kişi toplayabiliyor.

Dokuz bin kişilik bir devlet olamayacağı için tekrar Londra’ya dönüyor. 1837 tarihinde yayınladığı bir kitapta, Filistin topraklarının tarıma elverişli olduğunu anlatıp, Yahudileri Filistin’e göçmeye özendiriyor.

İngiltere hükümeti de, bir genelge yayınlayarak, Filistin’e göçecek Yahudilerinbölgedeki İngiliz konsoloslukları tarafından korunacağını duyuruyor.

İlk Siyonist Kongre, 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde 200 delegenin iştirakiyle Dr. Theodor Herzl başkanlığındatoplanıyor ve Filistin’de devlet kurma kararı alınıyor. Daha sonra Herzl, Sultan II. Abdülhamid’den iç ve dış borçlarımızı ödeme karşılığında Filistin’de bir miktar toprak isteyecek, ancak şiddetle reddedilecek, böylece Osmanlı’yı parçalayıp Hilafeti kaldırma plânı yürürlüğe konacaktır.

Gerisini biliyorsunuz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Yavuz Bahadıroğlu Arşivi