Ersoy Dede

Ersoy Dede

YSK’nın 17 Aralık’ı

YSK’nın 17 Aralık’ı

Almanya başta olmak üzere, yurtdışındaki seçmenlerin başına gelen hadiseye başlık arıyordum. İmdadıma Metin Külünk yetişti.. “YSK’nın 17 Aralık’ı”… 17 Aralık bu ülke için ne anlam ifade ediyorsa yurtdışı seçmenlerinin yaşadığı da aynı..  Nasıl ki 17 Aralık’ta milli iradeye kast edilmişti bugün yurtdışında yaşayan dostlarımızın oy kullanamamış olmasının da fiili sonucu budur.. Milli iradenin tecelli edememesi sağlanmaya çalışılmıştır.. Ama nafile.. Toplam sonucu etkilemeyecek.. Başarısız bir deneme olarak hatırlanacak.. Metin Külünk, Ak Parti’nin yurtdışı kampanyasını fiilen yürütüyordu.. Bu süre içinde de en çok YSK’ya “dikkat” çekiyordu. YSK bir şey yapacak ve nasıl olacaksa yurtdışından gelmesi muhtemel oyların önü kesilecekti.. Kimse YSK’nın bunu nasıl başarabileceğini bilemiyordu. Hep birlikte gördük.. Elbet neyin nasıl olduğunu kısa süre içinde anlayacağız. Ama  sonuçları itibariyle bakacak olursak, seçmenlerin yüzde 10’u ancak oy kullanabildi.. Neden?.. Dayatılan bu randevu sisteminin somut sonucu olarak… İnsanlar randevu almak mecburiyetinde bırakıldı..  Hafta içinde iş günlerinde mesai saatlerine randevular verildi. Randevuyu otomatik veren sistem kocayı bir eyalete karısını başka bir eyalete yolladı.. Randevusu olmadığı halde giden seçmen, kapıdan çevrildi..  Sandık başlarında kimse olmamasına, kuyruk vesaire oluşmamasına rağmen seçmenlerin oy kullanmaları engellendi..   Bir mesele daha var bununla ilgili.. Onu da hatırlatmadan geçemeyeceğim.. Bütün bu oy kullanma hadisesi üzerinden yapılan tartışmanın göbeğinde bir bilgisayar yazılım var. Ve yazılımı, UYAP’ın altyapısını kim yaptıysa aynı firma yapmış… Yazının bu kısmına yoruma açık bırakıyorum.

ALMANYA’DAKİ ERDOĞAN DÜŞMANLIĞI

Almanya’daki en büyük ailelerin elinde bulunan etkili dergilerden biri olan Der Spiegel Tayyip Erdoğan kapağıyla çıktı bu hafta.. İçinde de 16 sayfa Türkçe ek verdi.  “Yeni Padişah”benzetmesi yaptığı Erdoğan için, “Gezi Parkı’ndaki direnişçilerle mücadelesinde hükümdara dönüştü” gibi sözler sarf etti..  Biz bu Alman gizli servisinin Türkiye üzerindeki faaliyetlerini en somut ve belirgin biçimde Gezi Kalkışması sırasında görmüştük. Özelikle 3. Havaalanı projesinin iptali yönündeki dayatmalar ve 17-25 Aralık’ta, prestj projelerin müteahhiti olan işadamlarına yönelik planlı operasyonlar, Alman gizli servisinin bizim aleyhimize nasıl çalıştığını açıkça ortaya koydu.. Şimdi de Der Spiegel üzerinden cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahale etmeye çalıştıklarını görüyoruz. Bakın size bir bilgi vereyim. Der Spiegel pazartesi günleri yayınlanır. Dergi çıkmadan bir gün önce saat 18:00’de ise derginin kapağı çeşitli ajanslar yoluyla internete çıkar..  Almanya’da oy kullanmanın son günü olan bu pazar ise başka bir şey yaptılar. Erdoğanlı kapağı, sabah saat 10:00’da servis ettiler.. Saat 12:00 civarında ise içeriğe erişimi sağladılar. Hem de Türkçe.. Adını açıkça koymak lazım.. 7 Şubat 2012’deki MİT Başkanı’nı alınma girişimi, Gezi Kalkışması, 17 ve 25 Aralık, 30 Mart seçimleri ve son olarak da Soma üzerinden yapılan muhalefet, hep paralellerin müdahalesiyle hayat buldu. Almanya bu işin neresinde peki? Artık çok net bir şekilde görebiliyoruz.. Bundan sonra Almanya’daki tavır değişikliğini izleyin. Bu yazımı hatırlayacaksınız.. Çok değil bir hafta beklemeniz kâfi. Şu ünlü sözümüzde olduğu gibi “bükemedikleri bileği öpecekler”.. Hep birlikte göreceğiz.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi