Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Şimdi yeni bir dönem başlıyor...

Şimdi yeni bir dönem başlıyor...

Türk milleti tercihini “Yeni Türkiye”den yana yaptı ve Türk siyasi hayatında sessiz bir devrim gerçekleşti.  

Gençlik yıllarından beri ülkenin ve milletin sorunlarına kafa yoran ve siyasetin içinde yer alarak mücadelesini sürdüren R.Tayyip Erdoğan halkın oylarıyla seçilen İlk Reisicumhur oldu.  

Kazanan Türkiye, kazanan milli irade, kazanan millet ve demokrasimiz oldu. Kaybeden vesayet, kaybeden statüko, kaybeden Pensilvanya ile onların işbirlikçileri CHP-MHP ile yandaşları siyasiler oldu. 

Bu seçimle anlaşıldı ki; Türk milleti güçlü bir Reisicumhur ve yeni bir Çankaya istiyor.  Bu tercihle milletimiz ayrıca; yeni bir anayasa ve yeni bir sistem ile değişim ve dönüşümle “yeni bir Türkiye” istiyor. 

Zaten Sayın Erdoğan, seçim kampanyalarında  halkın beklentileri yönünde yeni bir ruhun, değişim ve dönüşümün  işaretlerini verdiği için geniş halk kitlelerinde kabul bulmuş oldu. 

Dünya başkentleri Türkiye’deki seçimlerden çıkan netice karşısında şok olmadı. Çünkü onlar seçimi Erdoğan’ın kazanacağını biliyorlardı. 

Bu nedenle seçimden çıkacak neticeyi değil, hangi oranda ve  kaçıncı turda çıkacağını tartışıyorlardı. O başkentler günler öncesinden “Erdoğan dönemi”ne hazırlanmaya başlamışlardı bile.

Cumhurbaşkanlığı belli oluşundan hemen sonra yaptığı balkon konuşmasının özetinde muhalefete seslenerek; artık kırgınlıklar, suçlamalar ve hakarete varan sözler eski Türkiye’de kalması gerektiğini, yeni bir sayfa ve milli bir uzlaşma dönemin başladığına işaretini vererek ilave etti.  “Sadece bana  oy verenlerin değil, tüm Türkiye’nin Cumhurbaşkanı  olacağım”diyerek tartışmalara son noktayı koydu. 

O, Cumhurbaşkanı’nın ötesinde, cumhurun seçtiği ilk başkan, yani Reisicumhur unvanını taşıyor. 

Onun Reisicumhurluğunda; hoşgörüyü, toplumsal uzlaşıyı öne çıkartan yeni bir Türkiye’nin inşasının gerçekleşeceğine inandığı için bu millet ondan bu seferde desteğini esirgemedi. 

 Onun kurmayı hedeflediği o “yeni Türkiye”de; kimsenin kimseyi dışlamadığı, ötekileştirmeyeceği gibi  bu ülkenin bütün vatandaşları birinci sınıf vatandaş olacak. 

Çankaya herkese açık ve devlet de artık milletin emrinde bir devlet olacaktır. 

Kısacası; herkesin hür ve eşit vatandaş olarak yaşayabileceği demokratik bir sistem hakim olacak.  

BU SONUÇLAR SİYASİ MUHALEFETİN DEĞİŞİMİ İÇİN BİR ŞANSTIR

Dış destekli CHP ve MHP’nin ortak adayı meclis dışındaki 12 ayrı siyasi parti ile  Pensilvanya’dan oluşan muhalefet cephesi’nin “çatı”sı çöktü. Kelimenin tam anlamıyla “enkaza döndü”.  

Şimdi ise yeni bir dönem başlıyor… 

Siyasi muhalefet ve Pensilvanya yani Paralel yapı “böyle geldi böyle gidecek” devrinin kapandığı gerçeğini kabullenerek  “yeni Türkiye” sistemine göre kendilerini yenilemeleridirler. 

Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu hezimetin sorumluluğunu atmak için bir savunma refleksi oluşturup sağa sola saldıracağına partilerinin önünü açmak ve yeni bir sinerjinin oluşmasına şans vermek için istifa etmelidirler. 

Anlaşılmıştır ki; bu aktörlerle buraya kadar. Siyasi muhalefet cephesindeki tüm siyasi partiler aktörlerin rollerini yeniden tayin etmesi gerekiyor.

Çünkü; inandırıcı olamadıkları gibi çok ciddi anlamda güven ve oy kaybına uğramışlardır. 

Bu gerçekleri kabullenip yeni kadrolaşmaya imkan vermeme konusunda direnirlerse çok ciddi anlamda sarsıntılar yaşanır ve hem partilerine hem de ülkenin demokratikleşmesine ciddi anlamda zarar vermiş olurlar.

YENİ BİR “ABANT PLATFORMU” İLE “BU DURUMU NASIL VE KİMLER GETİRDİ”SUALİNE CEVAP ARANMALI…

F.Gülen’in öncülüğünde ki “Cemaat” içinde “İslama ve Müslümanlara hizmet” konusunda samimi olanlar; artık kararını vermelidirler. 

Kendi ülkelerine ve hükümetlerine ihanet edecek derecede egemen güçlerin güdümündeki o gizli yapıyı yani “paralel yapı”yı,  ya dağıtmalı veya ondan kurtulma arayışlarını başlatmalıdırlar. 

Devlet içinde yapılanarak siyasileri kullanmak suretiyle güç olma sevdasına kapılanlarla yollarına devam edemeyecekleri açıkça görülmüştür. 

Gizli ilişkiler içinde oldukları merkezlere güvenerek  devletle hesaplaşma ısrar ve inadından rahatsız olduklarını açıkça ifade ederek onlara  aslı görevleri olan “onurlu ve imanlı nesil yetiştirme” görevine geri dönülmeli ve de millileşmeleri konusunda çağrıda bulunmalıdırlar.

Ayrıca; Fethullah Gülen’in onursal başkanı olduğu Gazeteci ve Yazarlar Vakfı tarafından yeni bir Abant Platformu düzenlenerek “cemaati bu yanlışa nasıl ve kimler sürükledi?” suallerine cevap aranmalıdır. 

Çünkü “Yeni Türkiye” de Ergenekon çetelerine ve vesayetçi güçlere  olduğu kadar paralel yapıya da yer yoktur. 

Son söz olarak hatırlatmak isterim ki:

Aziz milletimiz “Yeni Türkiye” yönünde iradesini ortaya koymuş ve yeni bir dönem için onayını vermiştir. 

R.Tayyip Erdoğan’ın Reisicumhur’luğu bizi biz yapan o yüce değerlerin yeniden ihyası ve yeni medeniyet projemiz için bir şanstır. 

Bu gerçekler nazari dikkate alınmalı, Milli Birlik ve beraberliğimizin yanında her alanda güçlenen bir Türkiye için fırsatları heba etmemeliyiz…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi