Faruk Köse

Faruk Köse

Ben de bir “torba yasa” istiyorum

Ben de bir “torba yasa” istiyorum

Son yıllarda adını sık sık duyuyoruz; “torba yasa” tabir edilen yasal düzenlemelerin. Birbirinden çok farklı konulardaki yasal düzenlemeler tek bir yasa ile yapılıyor. Tek tek çıkarılması zor olan yasalar, veya tek tek yapılması zor olan değişiklikler, “toplumun farklı kesimlerinin ihtiyaçlarını karşılayan farklı değişiklikler”le aynı torbaya konuyor ve birlikte yasalaştırılıyor. Yani çalıyı dolaşma hikâyesi.

Bu zamana kadar kaç tane torba yasa çıkarıldı ve hangisinde neler vardı, bilmiyorum. Ama şunu biliyorum ki, bu “müslüman milletin duyarlılıklarını; inanç, kimlik ve kişilik değerlerini tatmin edecek değişiklikler” tümüyle ya da büyük ölçüde yapılmış değil. Bazı kolaylıklar oldu, ama daha dolaşacak çok çalı var.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “Hilafet makamına özgürlük” olsun. “Hükümet ve Cumhuriyet’in mana ve mefhumunda mündemiç” olduğu gerekçesiyle 3 Mart 1924 tarih ve 431 Sayılı Yasa ile kaldırılan Hilafet’in önündeki engel, mezkur yasa iptal edilerek kaldırılsın. Böylece “Ümmet-i Muhammed’in birlik ve beraberliğini temin edecek Hilafet” makamı yeniden tesis edilebilsin.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “Şeriat Bakanlığı” olsun. 3 Mart 1924 tarih ve 429 Sayılı Yasa ile kaldırılan ve “yasaların Şeriat’a uygun olup olmadığı”na karar veren Şeriat Bakanlığı tekrar kurulsun. Ya da Milli Mücadele’nin ilk yıllarında Şeriat Bakanlığı “Şeyhülislamlık”makamının yerine kurulduğundan, eğer Şeriat Bakanlığı kurulmayacaksa, Şeyhülislamlık kurulsun. Bu durumda, “Cumhuriyet’i kuran kadrolar”ın “Laik-Kemalist müslüman tipi”üretmede yardımcı olması amacıyla kurduğu “Diyanet İşleri Başkanlığı” da, gereksiz kalacağından, kaldırılsın.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “özgürlük” olsun. “İnanç ve inandığı dine göre yaşama özgürlüğü”nün önündeki bütün engeller, “hiçbir istisna olmaksızın” kaldırılsın. Bu kapsamda torba yasa ile “hukuk sistemi” değiştirilsin ve “farklı inanç grupları” için, sosyal ve kişisel hukuk anlamında “çok hukukluluk” getirilsin. “Ceza hukuku” alanında ise, “toplumun ekseriyetinin inançları”na dayanan hukuk esas alınsın.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “rejim değişikliği” olsun. Artık bu millet, “Laik-Kemalist rejim”in dayatmalarından kurtularak “kimliğini, kişiliğini, inancını ve amelini belirleyen vahy”e göre hayatını yaşayabileceği bir rejime kavuşsun.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “sosyal barış” olsun. “Toplumun farklı kesimleri”ni bir arada tutan ve fakat tahrip edilen “ana bağlar” tekrar bağlansın; “sosyal kümeler”, ayırt edici özellikleri bakımından birbirlerine üstünlük kurmaya ve birbirlerini “baskı ve hegemonya” altına almaya kalkışmasın.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “af” olsun. “İnançlarından, fikirlerinden, duygu ve düşüncelerinden dolayı suçlananlar”ın suçları düşürülsün, ceza alanların cezaları “hiç ceza almamış gibi” yok sayılsın. “Eylemsiz söylemler” asla ve hiçbir gerekçeyle soruşturulmasın, kovuşturulmasın. Eylemler ise “sosyal barış”ı, “ülke bütünlüğü”nü, “asayiş”i ve “birlik-beraberlik”i bozmadığı sürece hoş görülsün. “Kitlesel dışlama”lara son verilerek geleceğe“yeni bir sayfa” açılsın. “Muhalefet grupları”na karşı tutum belirlemede “güç-hak dengesi”ne riayet edilsin.

Bir torba yasa da ben istiyorum. İçinde “sosyal adalet ile fırsat ve imkânda eşitlik” olsun. Her türlü “kayırma”ya, “sosyal adaletsizlik”e son verilsin. Fırsatlar herkes için aynı oranda erişime açık biçimde üretilsin, imkânlar herkese aynı şekilde sağlansın.

Bir torba yasa da ben istiyorum. “Toplumun kangren olmuş ve fakat çözül(e)meyen tüm dertleri için çözüm takvimi” belirlensin.

Bir torba yasa da ben istiyorum. “Toplumun, kendini kimlerin yöneteceğinin yanında, nasıl ve neye göre yönetileceğini de belirleyebilmesi”ni sağlayacak “siyasi-idari reform”yapılsın.

Bütün bunları Meclis’ten geçirmek için yanlarına ne koyarlar bilemem. Ama, bu düzenlemeler acilen yapılmalı. Artık “milletin desteğini almayan bir rejim ile kendine göre bir rejimle yönetilmeyen milletin tipik ve trajikomik beraberliği”nin sonlandırılması lazım. 

İster bodoslama, ister çalıyı dolaşarak; ama mutlaka!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Faruk Köse Arşivi