Hasan Aksay

Hasan Aksay

BM kubbesinde, “Dünya 5’den büyüktür” sesi

BM kubbesinde, “Dünya 5’den büyüktür” sesi

BM kubbesinde yankılanan bu gür ses, zor bir ilkti.

BM’deki güç sahibi üyelere, darbelere, teröre destek olmuş güçlere hitaptı. Soykırımların yaşandığı, kitlelerin göçe zorlandığı, adaletsiz bir çağ yaşıyoruz. Böyle zamanda, Hakkı söylemek zordur. Riskleri bilinmeyen bir şeyler değildir.  

Siyasi otorite adil olursa, haklı-haksız, ağzı olan herkes için, siyasilere hakaret dahi edebilir.Hz. Ömer’e, gömleğinin hesabı sorulur. Padişaha, “Gururlanma padişahım!” diye bağrılır. Öyle ki, Vahdettin Rahmetullah, “Gururlanacak ne kalmış. Kesin bağırmayı” dedirtip, göz çanaklarını yaşla dolduruncaya kadar... 

Adalet yokluğu, haya, edep kıtlığında, Hakk söylenemez ama haksız saldırılar, edepsizlik, tavan yapar. Ahlak, edep, saldırı hedefidir. Devlet, millet ve insan izzeti tahrip edilir. Zalimin, darbecinin dağıtacağı imkana umut bağlayan  çıkar kölesi ve kendi kendine uşak namzedi makamı biçen saldırganlar, birden bire karınca gibi türerler. Öğrenciyi, “Başını örttün” diye okulundan atar, tahsilini yakabilirler. “Sen şapka giymedin” der, idam edebilirler. Neron’un Roma’yı yaktığını görür de, Esat’ın, Sisi’nin, Irak, Yemen, Ukranya, Kırım, Keşmir, Türkistan, Afrika yangınlarına, hele hele ahlaki yangına körler. Hakka körler. Hakk sözü, riskli hale getirenler, asıl bunlardır. Kendi saltanat ümitlerini, zalimin saltanatına bağlayan nasipsizlerdir.  

BU RİSKLE HAKKI SÖYLEMEK GÖREV Mİ? MACERA MI?

Riskli sözün, ilk önemli kısmı, usul ve üslubudur. Doğru üslup, gerçeklere dayanan yapıcı üsluptur. Cumhurbaşkanımız, BM’de yapıcı, gerçekçi, güçlü ve doğru bir ifade kullanmış, halledilme zamanı, gelmiş-geçmekte olan hayati bir konuyu gündeme getirmiştir.

Fitne, kazanı soğumaz. Bu bakımdan ters yorum her zaman olacaktır. Çözüm, ancak müspet düşünceden çıkar. Maddi, manevi yangın,artıyor eksilmiyor. Vahşet yaygınlaşıyor. Hakkın söylenmesi, tehir edilemez bir ihtiyaç. Eskimiş yapıyı, çözüm için gündeme getirmek, önemli bir görevdir. Değişen ve gelişen dünya şartları, terazinin Hakk kefesinde de ciddi ağırlıklar doğurmaktadır. İyi oldu. Güzel oldu. 

İlkler, adı üstünde, netice netice değil, başlangıçtır. Netice doğurur. Gayret, liyakat, kararlılığa davettir. Bu gibi büyük hedeflerde, toplumla buluşup bütünleşmesi, toptan liyakata ermesi de ihtiyaçtır. Yani zaman ister. Bu bakımdan, çağrıyı hafifi alarak düşmanlık yapmak isteyenlere, tüm insanlık olarak dikkat edilmelidir. 

Her büyük işte risk vardır. Siyaset, tarih boyu büyük iştir. Risk, devlet adamı sanatıdır.Devlet adamının sakınması gereken risk değil, maceradır. 

Sayın Erdoğan’ın konuşması: 1) Zamanı gelmiş bir ihtiyaçtır. 2) Öncelikle, insanlık vicdanına taşınması gereken bu dava, yerinde, zamanında gündeme girmiştir. 3) Üslup ve ifade doğru olmuş. Gereksiz söz olmamıştır. 4) Zarar büyüyor. İstenen, vakit kaybetmeden makul bir çözüme ulaşmaktır. 

Siyasi yapı eskiliği, bu değişime zorluyor. Dünya şartlar da bu değişim için en uygun zamanında. Bunlardan üçünü şöyle sıralayabiliriz:

1) Beş’in başı ABD, yani Obama’dır. Beşlerin de en büyüğü, en etkini ve yükü taşıyan Obama, içinde bulunduğu şartlar bakımından, çözüm kefesine açık bir ağırlık koyamasa, ters şeyler söylese de, ABD yararının, tüm insanlığın yararında, barışında olduğunu görüyor. Şartlara rağmen vicdanen, bu tarafta olduğu görülüyor. Bu Batı şartlarında Obama, önemli bir imkandır. Önemli ve kritik siyasi hadiselerde, Hudeybiye anlaşması ibrettir. Hudeybiye ibreti, Devlet adamının, cevizi kabuktan, olayları, takdim ve tanıtımından ibaret görenleri de düşünerek hareket etmesi gerektiğini de anlatır. Obama, imkan sınırını, kendi değerlendirir. Anlayıp anlamamak dostlarının sorunudur.

2) Dünya, değişim çağını yaşıyor. Her akıl sahibi ve istisnasız bütün devlet adamları, çok geride kalan BM statüsünün değişmesi zaruretinde müttefiktir. 

3) İletişim ve ulaşım imkanları ve bilgi yaygınlığı, değişim zaruretini, geniş kitlelere de göstermektedir.

Cumhurbaşkanımızın konuşması, zamanında ve gerektiği şekilde tarihin gündemine girmiştir. Bu çağrı üzerine eğilip, düşünmek, destek vermek, insanlığa düşer. Allah’tan niyazımız, bu hedefin inşasındaki kademe ve meyveleri, bir an önce insanlığa göstermesidir. Hamd Allah’a!  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Aksay Arşivi