Leman Sam’ın kızı Şevval Sam’ın, birkaç yıl önce TRT’de Ramazan için pratik iftar yemekleri tarifi veren bir programı vardı. 

Kendi evinin mutfağında pratik ama her biri lezzetli görünen yemekleri bir taraftan hazırlıyor, bir taraftan da mırıldanarak türkü söylüyordu. 

Oldukça keyifli bir programdı. 

Leman Sam, kurban kesmeyi IŞİD’in kafa kesmesiyle eşdeğer bir eylem olarak görmüş. Herhalde kızının yemek yaparken kullandığı etler ağaçtan toplanan cinsten.

Bunlar İstanbul’un en lüks kasaplarından en güzel etleri alır, İstanbul’un en lüks mekanlarında en güzel etleri yer, ama iş fakirlere et dağıtmakla ilgili bir ibadete gelince bir anda hayvan sever olurlar. 

Aslında bunlar hayvan istismarcısı.

Hem hayvanların en güzel etlerini yiyor, köfteleri bir bir götürüyor hem de yememiş gibi hayvanlar üzerinden İslamiyet’e yükleniyorlar. 

O hayvanlar dile gelse, “bu yaptığınız hayvandan aşağı” derler. 

Twitine bir de “masum hayvanların boynuna bıçak dayayan” diye bir atraksiyon katmış. Hayvanların hepsi masum. O yüzden de hayvanlardan hesap sorulmayacak öte dünyada. 

Masum bir ceylanı parçalayan aslana da IŞİD’çi mi diyeceğiz. Hatta kesmeyip parçaladığı için IŞİD’den beter mi diyelim? Ceylan da masum aslan da masum. 

Eti yenilebilecek bir hayvanı kurban eden insan da kesip dükkanında satan kasap da masum. 

Masum olmayan biri varsa; Allah rızası için kurbanı kesip, sonra Allah’ın rızasını ve kurbanın anlamını unutup, kurbanlık eti fakirlere dağıtmak yerine buz dolabına istifleyenlerdir. Onlar da etleri lüp lüp yiyip sonra masum hayvanlardan bahseden Leman Sam kadar samimiyetsiz bence. 

Kurban çok güzel ve özel bir ibadet. Yılda bir kere evlerine et giren fakirlerin bayram ettirilebileceği, Afrika’dan dünyanın en fakir memleketlerine kadar hane hane et dağıtılıp herkesin sevindirilebileceği bir ibadet. 

Ama biz Müslümanlar kurbanın bu yönünü gözler önüne seremediğimiz için hep “kesme”kısmı konuşuluyor. 

Oysa bu kesme kısmı hiç görünmemeli. Türkiye öyle müreffeh olmalı ki, kurbanlar hep uzak diyarlarda kesilmeli. Türkiye’den gemiler dolusu kurbanlıklar yola çıkmalı, o gemilerin arkasından mendil sallamalı ve o gemiler ete, proteine, yardıma hasret memleketlerde bizim sesimiz olmalı.

Leman Sam gibilerin konuşması aslında bir yönden iyi. Anlatamamışız demek ki Leman Sam’a ve onun temsil ettiği kitleye. Bence bir gün Leman Sam’ı da alıp, fakir bir beldeye götürmeli. Kurbanlık bir poşet etin uzatıldığı fakir bir hanedeki sevinç dolu çocuk yüzlerini göstermeli. Ondan sonra sorulmalı; şu an yaptığımız IŞİD’çilik midir?