Mehtap Yılmaz

Mehtap Yılmaz

Sokaklarda terör estireceğinize Kobani’ye gitsenize

Sokaklarda terör estireceğinize Kobani’ye gitsenize

Şşşşt! 

BDP’li vekiller! Size söylüyorum!

Artistliğin lüzumu yok!

Herkese lo, lo bize de mi lo lo?

IŞİD’in, Kobani’yi işgaline tepki gösteriyorsunuz da, neden Kobani’de savaşmayan PKK’ya hesap soramıyorsunuz? 

Yoksa hâlâ korkuyor musunuz?

Bu mu özgürlük anlayışınız?

Mesela Aysel Tuğluk! Neden askere taş atarkenki performansını biraz da IŞİD’e karşı pısan PKK’ya karşı göstermiyorsun?

Ya sen Sabahat Tuncel! Ne var biraz da “ölümü komşuluğa atan” korkak PKK militanlarını sillelesen?

Hani “Kürtler beni savaşırken görsün” diye sokakta artistik performanslar sergileyen PKK militanlarına sille tokat girişip sorsan mesela,  “Kobani elden giderken, Türkiye’de işiniz ne” desen,  yakalarına yapışsan?

Öyle ya…

Çözüm süreciyle beraber ancak yüzde yirmisi sınır dışına çıkan PKK’nın yüzde sekseni hâlâ içeride duruyor!

Neden bu kadar PKK’lı sınırı geçip Kobani için IŞİD’e karşı savaşmıyor?

Yoksa bu PKK’nın kolayına mı geliyor?

Lakin yok öyle yağma!

PKK da, BDP de Kürtlere açıklama yapmak zorunda! 

Söylesinler bakalım, BDP şehirleri yakıp yıkarak suç mu bastırmaya çalışıyor?

PKK, Kobani için  IŞİD’le savaşmaktan mı korkuyor?

Yoksa IŞİD’in sahipleri mi buna izin vermiyor?

Yürekleri yetiyorsa çıkıp açıklasınlar!

PKK militanları, sokakları yakıp yıkmak için sarf ettikleri savaş enerjilerini neden Kobani’yi savunmak için harcamıyor?

Gördüğünüz gibi yemedik bunları…

Bu senaryo, Cumhurbaşkanı seçimlerindeki “çatı aday”cı ittifakın yer aldığı yeni senaryo…

Başlayacağım şimdi BDP’ye de, PKK’ya da, CHP’ye de, Gülenistlere de…

Sandık ta yemedi, ayaklanmış PKK militanlarının sokak performansı üzerinden mi iktidara racon keseceksiniz?

Gezi sizi kesmedi mi?

Millet sizi yerel seçimlerde sandığa defnetti ama yetmemiş, az gelmiş belli ki…

İttifak ettiğiniz halde, köşke çıkmaya da nefesiniz yetmedi!

Eeee?

Rövanşını böyle mi alacaksınız Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan? 

İntikamını böyle mi alacaksınız Başbakan Davutoğlu’ndan?

“Kahraman” namını böyle mi söküp alacaksınız rehineleri kurtaran MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dan?

Sokakları ateşe vererek mi?

Sokakları gaza getirerek, yeni bir darbe senaryosu mu sahneleyeceksiniz ve biz ayıplarınızı yüzünüze çarpmayacağız, öyle mi?

“Oğlum bak git” dedim ama dinlemediler…

Beni iftira atmakla suçladılar!

Gülenistler, sohbetlerinde İncil okuyor dediğim için linç ettiler. Cemaat şiddetine uğradım.

Kendi fosseptik karakterlerini yansıtan hakaret ve iftiralarla bunalttılar!

Kısacası kendileri kaşındılar.

Bilirsiniz, Gülenistlerin sohbetlerinde “kast” sistemi vardır.

Herkes, ancak kendi tabakasındakilerin sohbetine katılabilir. Bu kast sistemi, mesleklere ve hiyerarşiye göre belirlenir…

F tipi eleman asistan isen,  sadece asistanlarla, profesör isen, sadece profesörlerle sohbet yapabilir.

Cemaat, sohbetlerinde düzenli olarak İncil okuyordu.

Gaziantep Üniversitesi, üst düzey akademisyen sohbetlerinde hem de…

O sohbete katılanların isimlerini de arz edeyim:  Prof. Dr. İbrahim Erbağcı,  Prof. Dr. Mustafa Yılmaz, Prof. Dr. Necmettin Kırtak…

Dersi yapan ise, kod adı mıdır, kendi adı mıdır bilmem ama Coşkun Fakıoğlu denilen bir dershane hocası…

Dedim ya, iğrenç iftira ve küfürlerle saldıran F tipi Terracotta Askerleri kaşındı. İşte aldılar alacaklarını…

HSYK Seçimlerine beş kala!

Geçen bir istatistik yaptım. Gülen imamları adliye koridorlarında mesai yapmaya devam ediyor. Daha şimdiden her hâkime en az üç, en çok beş kere gitmişler. 

Bazı F tipi imamlara, tıpkı hâkim ve savcılara verildiği gibi giriş kartları verilmiş… Adliyeye elini kolunu sallaya sallaya girip çıkabilen cemaat imamları var!

İstedikleri davayı alıyorlar. İstedikleri soruşturmayı açtırıyorlar!

Çoğu kamuflaj oldu bile… Mesela G.Antep’teki eski Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker! Ülkücüyüm, cemaatçi değilim diye kamuflajıyla sahada geziyormuş bugünlerde! Dubai’ci Zekeriya Öz gibi o da ayrıldığı Gaziantep adliyesinde ikna turları atıyormuş aldığım bilgilere göre…

Bunların alayını gömmek hukukçuların elinde! Hadi görelim bakalım!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mehtap Yılmaz Arşivi