Ebubekir Sifil

Ebubekir Sifil

Fransa’daki olay üzerine

Fransa’daki olay üzerine

Bu ilk de­ğil; son da ol­ma­ya­cak. Ar­tık her­kes bi­li­yor ki bun­lar spon­tan ge­li­şen olay­lar de­ğil. Kü­re­sel et­ki­ler oluş­tu­ra­cak bir ey­lem plan­lı­yor­sa­nız, muh­te­mel so­nuç­la­rı­nı ön­gö­re­rek adım at­mış ol­ma­lı­sı­nız. San­ma­yın ki ma­hut der­gi­de çı­kan ka­ri­ka­tür, der­gi­de ça­lı­şan her­han­gi bir çi­ze­rin, ta­ma­men ken­di ini­si­ya­ti­fi ile ma­sa ba­şı­na otu­rup ak­lı­na ge­le­ni res­me­di­ver­me­sin­den iba­ret an­lık bir ka­ra­rın ne­ti­ce­si. Özel­lik­le de da­ha ön­ce­ki ben­zer­le­ri­nin yol aç­tı­ğı so­nuç­lar or­ta­day­ke­n… İs­lam Dün­ya­sı üze­rin­de kü­re­sel et­ki­ler oluş­tu­ra­cak plan­la­rı olan­lar, Müs­lü­man­la­rın "keşf edil­miş za­yıf nok­ta­la­rı"nı de­ğer­len­di­re­rek ham­le­ler ya­pı­yor. Mu­kad­des­le­ri­ne sal­dır, kış­kırt, alay et, aşa­ğı­la; son­ra da bi­ri­le­ri öf­ke­le­ri­ni tu­ta­ma­yıp mu­ka­be­le et­ti­ğin­de dün­ya­yı aya­ğa kal­dır! Bu­nun adı en ha­fi­fin­den "al­çak­lık"tır!..

Me­se­le­yi bir­kaç fark­lı veç­he­den şöy­le de­ğer­len­di­re­bi­li­riz:

1. Ba­tı(lı­lar) açı­sın­dan: Son bir­kaç asır­da dün­ya­nın al­tı­nı üs­tü­ne ge­ti­ren, sö­mü­rü ve iş­ga­lin her tü­rü­nü acı­ma­sız­ca ve ah­lak­sız­ca ser­gi­le­me­yi ken­di­ne hak bi­len Ba­tı, yer­yü­zün­de -doğ­ru­dan ya da do­lay­lı ola­ra­k- mağ­dur ve maz­lum du­ru­mu­na dü­şür­dük­le­rin­den en sert kar­şı­lık­lar gör­me­yi hak et­miş du­rum­da. Adı­na "kal­kın­ma/iler­le­me" de­dik­le­ri bu nok­ta­yı, kü­re­sel çap­ta acı­ma­sız­ca uy­gu­la­dık­la­rı sö­mü­rü ve kö­le­leş­tir­me po­li­ti­ka­la­rı­na borç­lu­lar. Ba­tı, dün­ya­nın ge­ri ka­lan kıs­mı­na, özel­lik­le de Müs­lü­man­la­ra bü­yük özür­ler borç­lu. "Öte­ki dün­ya"da al­tı­na im­za at­tık­la­rı bin­bir zu­lüm ya­nın­da, ge­rek ül­ke­le­rin­de azın­lık du­ru­mun­da bu­lu­nan Müs­lü­man­la­ra kar­şı ser­gi­le­dik­le­ri iki­yüz­lü po­li­ti­ka­lar, ge­rek­se Ba­tı dı­şı coğ­raf­ya­lar­da -Fi­lis­tin'de, Myan­mar'da Irak'ta, Su­ri­ye'de­…- ser­gi­le­nen zu­lüm­le­ri tas­dik ve teş­vik et­me­le­ri, maz­lu­mun ahı­nın he­de­fi ol­mak­tan kur­tu­la­ma­ya­cak­la­rı­nın ifa­de­si­dir. Kı­sa­ca­sı Ba­tı rüz­gâr ek­miş­tir/ek­mek­te­dir, fır­tı­na bi­çe­cek­tir/biç­mek­te­dir.

2. İs­lam Ül­ke­le­ri açı­sın­dan: Üm­me­tin en­se­sin­de bo­za pi­şi­ren des­pot yö­ne­tim­ler, ken­di halk­la­rı­na kar­şı Ba­tı­lı­la­rın zul­mü­nü arat­ma­ya­cak gad­dar­lık­lar ser­gi­le­di­ler. Ba­tı­lı efen­di­le­ri­nin her em­ri­ne te­men­na eden "kö­le hü­küm­dar­lar", Üm­met'i ken­di va­tan­la­rın­da ne­fes ala­maz du­ru­ma ge­tir­di. Kay­nak­lar şah­sî ve ai­le­vî ik­bal­ler uğ­ru­na ala­bil­di­ği­ne key­fî bi­çim­de is­raf edi­lir­ken, Üm­met'in as­lî de­ğer­le­ri­ne sa­vaş­lar açıl­dı, kı­yım­lar ya­pıl­dı. Bu­nun so­nu­cu ola­rak mil­yon­lar­ca in­san, ça­re­yi "öz­gür­lük­ler di­ya­rı­na" göç et­mek­te bul­du (ki, ben bu­nu "Üm­met'in düş­tü­ğü en bü­yük han­di­kap" ola­rak gör­düm hep). Ba­tı'ya gi­den­le­ri "kaç­kın­lar, işe ya­ra­maz­lar, baş be­la­la­rı" ola­rak gö­ren İs­lam ül­ke­le­ri yö­ne­ti­ci­le­ri, o in­san­la­rın ora­lar­da ne yap­tı­ğıy­la, ne­re sü­rük­len­di­ğiy­le hiç mi hiç il­gi­len­me­di. Av­ru­pa'ya, Ame­ri­ka'ya gi­den bir avuç Er­me­ni ora­lar­da güç­lü lo­bi­ler oluş­tu­rup ken­di da­va­la­rı uğ­ru­na mü­ca­de­le­ler ve­rir­ken, bi­zim­ki­ler ora­lar­da ya­şa­yan in­san­la­ra "cüz­zam­lı" mu­ame­le­si ya­pa­rak bin­bir güç­lük çı­kart­ma­yı "va­zi­fe" bil­di­ler. İti­raf ede­lim, son çey­rek asır ön­ce­sin­de Tür­ki­ye ola­rak bi­zim du­ru­mu­muz da fark­lı de­ğil­di. 

3. Ey­lem­ci­ler açı­sın­dan: Üm­met, 1400 yıl için­de oluş­muş kim­lik bi­lin­ci ve ai­di­yet un­sur­la­rı nok­ta­sın­da son bir-iki asır­dır önem­li sav­rul­ma­lar ya­şı­yor. An iti­ba­riy­le yer­yü­zün­de­ki Müs­lü­man genç nü­fu­sun ha­tı­rı sa­yı­lır bir ke­si­mi "redd-i mi­ras" mo­dun­da. Ya­şa­nan, bir "kim­lik kri­zi"dir as­lın­da ve bun­da he­pi­miz şu ve­ya bu oran­da so­rum­lu­luk sa­hi­bi­yiz. Bu­gün İs­lam Dün­ya­sı'nın dört bir ya­nın­dan ve Ba­tı'dan göç ede­rek IŞİD'e ka­tı­lan genç­ler "Al­lah yo­lun­da ci­had" dü­şün­ce­siy­le ya­pı­yor­lar bu­nu. Tıp­kı Hi­caz böl­ge­si­ni Os­man­lı'dan ko­pa­ran Veh­ha­bî ide­olo­ji­si­nin ku­ru­cu­la­rı gi­bi­… El­bet­te on­la­rı Fran­sa'da­ki­ne ben­zer ey­lem­le­re kod­la­yan­lar ka­dar ken­di­le­ri de so­rum­lu­luk sa­hi­bi. Ey­le­min üs­tün­den 1 haf­ta geç­me­den Müs­lü­man­la­ra ya­pı­lan sal­dı­rı­la­rın sa­yı­sı 15-20'yi bul­du. Or­ta­mın gi­de­rek da­ha da ge­ril­me­si iş­ten de­ğil. Bu sar­ma­lın so­nu ne­re­ye va­ra­cak? Bu genç­le­rin her şey­den ön­ce ken­di­le­ri­ne şu so­ru­yu sor­ma­la­rı ge­re­kir: Ma­dem bu ka­dar yük­sek bir has­sa­si­ye­te sa­hip­ler, Fren­gis­tan'da ya­şa­ma­yı iç­le­ri­ne na­sıl sin­di­ri­yor­lar? Ora­da için­de ya­şa­dık­la­rı top­lu­mun ha­yat tar­zı, bel­li pe­ri­yot­lar­la -e­zan se­si ye­ri­ne­ -ku­lak­la­rı­na do­lan çan se­si, so­kak, med­ya­… on­la­rı ra­hat­sız et­mi­yor. İs­lam'ın mu­kad­des­le­ri­ne -son olay­da­ki gi­bi­- spe­si­fik sal­dı­rı­lar ol­ma­dı­ğı sü­re­ce gay­ri­müs­lim bir top­lu­mun "azın­lık" du­ru­mun­da­ki un­su­ru ola­rak ya­şa­mak­ta bir be­is gör­mü­yor­lar! Oy­sa ay­rı­ca de­lil­len­di­ril­me­ye ih­ti­yaç duy­ma­ya­cak ka­dar açık bir ha­ki­kat ki Ba­tı'da -so­kak­ta­ki in­san­la­rın bir kıs­mı ba­kı­mın­dan ol­ma­sa bi­le­- yö­ne­ti­ci­ler ba­kı­mın­dan İs­lam, Ba­tı'yı var eden de­ğer­ler­le as­la bağ­daş­tı­rı­la­ma­ya­cak bir din! Ba­tı si­zi is­te­mi­yor, siz Ba­tı'yı is­te­mi­yor­su­nuz? Öy­ley­se bu "zo­ra­ki iz­di­va­cı" sür­dür­me ıs­ra­rı ne­den? Ken­di öz va­tan­la­rın­dan ay­rıl­ma­mak­ta ıs­rar edip her tür­lü olum­suz­lu­ğa di­re­nen in­san­la­rın ak­lı mı on­la­rın­kin­den az, yok­sa onu­ru mu?..

Çok so­rul­du­ğu için Pa­zar­te­si gü­nü me­se­le­nin fık­hî yö­nü­ne de­ğin­mek is­ti­yo­rum na­sip olur­sa.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Ebubekir Sifil Arşivi