M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Onlar hizmetkâr değil münafık hâinlerdir

Onlar hizmetkâr değil münafık hâinlerdir

DİN ve mu­kad­de­sat adı­na pa­ra ve mal top­la­mak ve son­ra bun­la­rı şah­sî  ve­ya si­ya­sî çı­kar ve nü­fuz uğ­run­da  kul­la­nıp har­ca­ma­k…  Âciz ve nâ­çiz  na­za­rım­da böy­le bir şey ci­na­yet­tir, hı­ya­net­tir,  re­zil­lik ve se­fil­lik­tir. 

Din ilim­le­ri­ni öğ­ren­mek ve öğ­ret­mek, Di­ne  ve Üm­me­te hiz­met et­mek, Ku­r’­anı yü­celt­mek için ça­lış­mak;  bun­lar sa­de­ce ve sa­de­ce sırf Al­lah rı­za­sı­nı ka­zan­mak için ih­las­la ya­pı­lır.  İh­ti­ya­cı var­sa, fet­va­sı ve­ril­miş­se  ge­çi­mi­ni te­min için üc­ret ve ma­aş alı­na­bi­lir ama as­la ve as­la bu yol­lar­la zen­gin olun­maz. Di­ni alet, is­tis­mar ve is­tih­dam ede­rek zen­gin olan­lar mü­na­fık­tır.

İh­las­sız  kı­lı­nan na­maz ka­bul edil­me­z… İh­las­sız ci­had ger­çek ci­had de­ğil­di­r… İh­las­sız ha­yır ha­se­nat ki­şi­yi cen­ne­te gö­tür­mez, Ce­hen­ne­me sü­rük­ler. 

Dün­ya­nın en âdi ve se­fil be­zir­gan­la­rı din ve mu­kad­de­sat be­zir­gan­la­rı­dır.

On­la­rın bu Din-i  mü­bi­ne,  bu Üm­met-i mer­hu­me­ye ver­dik­le­ri za­ra­rı azı­lı har­bî ka­fir­ler ve­re­mez.

Şöh­ret=ün  âfet­tir,  is­la­mî hiz­met­ler için top­la­nan pa­ra­la­rı  ve mal­la­rı şu­nun bu­nun şöh­re­ti  ve sal­ta­na­tı için is­raf eden­ler ha­in­dir.

İs­la­mî, Ku­r’­anî, İma­nî hiz­met­ler için top­la­nan pa­ra­lar­la lüks mes­ken­ler­de ika­met edil­mez, lüks bi­nit­ler­le ge­zil­mez, lüks ye­mek­ler ye­nil­mez, lüks giy­si­ler alın­maz.

Ca­mi  ya­pı­mı,  okul, köp­rü ve bu­na ben­zer ha­yır­lı iş­ler için ze­kat pa­ra­sı top­la­na­maz.

He­le he­le, ze­kat pa­ra­la­rı  nef­sa­nî emel­ler uğ­ru­na top­la­nıp sarf edil­mez.

İs­lam, Ku­r’­an, İman, Sün­net ve Şe­ri­at hiz­met­kar­la­rı, Re­su­lul­lah Efen­di­miz (Sa­lat ve se­lam ol­sun ona) gi­bi mü­te­va­zı, al­çak­gö­nül­lü, ka­na­at­kâr ya­şa­ma­lı­dır.

Ra­ma­zan­lar­da beş yıl­dız­lı fu­huş otel­le­rin­de lüks ve is­raf­lı, ih­ti­şam­lı  if­tar zi­ya­fet­le­ri ver­mek;  ak­lı ba­şın­da,  sağ­du­yu  sa­hi­bi, vic­dan­lı, ah­lak­lı, fa­zi­let­li Müs­lü­man­la­ra ya­kış­maz.

İman, İs­lam, Ku­r’­an hiz­met­kar­la­rı  yer­yü­zün­de  Al­la­hın Şa­hit­le­ri­dir,  Al­la­hın is­te­di­ği gi­bi ya­şa­mak ve hiz­met et­mek zo­run­da­dır.

Hiç­bir hiz­met eko­lü­nün,  ken­di meş­re­bin­den ol­ma­yan di­ğer sâ­lih mü’­min­le­ri öte­ki­leş­tir­me­ye hak­kı yok­tur.

Üm­met bü­tün­lü­ğü ve İmam-ı  Ke­bi­re bi­at ve ita­at şu­uru­na sa­hip  ol­ma­yan­lar doğ­ru dü­rüst hiz­met ede­mez.

Dün­ya ge­mi­le­ri­ni yak­ma­yan­lar, dün­ya dük­kan­la­rı­nı yağ­ma­ya ver­me­yen­ler bü­yük hiz­met­ler ya­pa­maz.

Kal­bin­de hüsn-i hâ­ti­me kor­ku­su ol­ma­yan­lar Ehl-i Sün­net de­ğil­dir ve hiz­met ede­mez­ler.

Dün­ya­yı baş­la­rı­na taç  edi­nen­ler, hiz­met de­ğil, he­zi­met üre­tir.

Al­lah için kur­ban, küp için ka­vur­ma zih­ni­ye­tiy­le hiz­met ol­maz.

Hiz­met ada­let­le, in­saf­la,  ih­las­la,  taq­va ile, ve­ra ile, zühd ü sa­lah ile, ah­lak­la ya­pı­lır.

Ne­fis­le­ri­ni  teb­ri­e ve tez­ki­ye eden­ler hiz­met­kar de­ğil,  hedm  edi­ci­ler­dir.

İh­las Al­la­hın  sır­la­rın­dan bir sır­dır ki, O onu sev­di­ği kul­la­rı­nın kal­bi­ne ko­yar.

Ben ih­las­lı­yım di­ye ken­di rek­lam­la­rı­nı ya­pıp du­ran­lar ih­las­lı de­ğil, mü­na­fık­tır.

Mü’­min kar­deş­le­ri­ni se­ve­me­yen­ler,  on­la­ra düş­man­lık eden­ler sa­lih ve ka­mil de­ğil, mü­na­fık­tır.

Ce­nab-ı Hak cüm­le­mi­zi ih­las­lı kul­la­rın­dan ve ger­çek­ten  hiz­met ede­bi­len­ler züm­re­sin­den  ey­le­sin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi