Dr. Erbakan Özal

Dr. Erbakan Özal

Irak’taki Dengeler ve Korkulanlar!...

Irak’taki Dengeler ve Korkulanlar!...

Irak, içi­ne sü­rük­len­miş ol­du­ğu iç he­sap­laş­ma­lar ne­de­niy­le, hâ­li­ha­zır­da ‘böl­ge­ler koa­lis­yo­nu­’ gö­rün­tü­sü­ne dö­nüş­tü­rül­müş bu­lu­nu­yor. Öy­le bir koa­lis­yon ki, he­nüz baş­ka­ca çı­kış yo­lu bu­la­ma­mış ol­ma­la­rın­dan do­la­yı, hiç bi­ri­nin di­ğe­ri­ni ka­bul­le­ne­me­di­ği ‘mec­bu­ri ya­pı­şık­la­r’ top­lu­lu­ğun­dan mü­te­şek­kil bir ya­pı gö­rü­nü­mü­nü arz edi­yor. Bir­lik­te­ler; ama ya­pı­lan dış mü­da­ha­le­le­rin et­ki­siy­le as­lın­da, ulu­sal­dan alt ye­re­le va­rın­ca­ya ka­dar fark­lı bi­çim ve dü­zey­ler­de bir­bir­le­rin­den kop­ma­ya/kur­tul­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar/ça­ba­lı­yor­lar.

Hat­ta ay­rış­ma fit­ne ya da has­ta­lı­ğı ar­tık için­den çı­kı­la­maz bo­yut­la­ra ulaş­tı­ğın­dan, her bir ‘böl­ge­sel­leş­ti­re­rek ba­ğım­sız­laş­tır­ma­’ ça­ba ve ça­lış­ma­la­rı­nın içe­ri­sin­de de fark­lı grup­laş­ma eği­lim­le­ri­nin ya­şan­mak­ta ol­du­ğu açık bir şe­kil­de gö­rü­le­bi­li­yor. Ira­k’­ta­ki en ol­gun, bi­linç­li ve kay­naş­mış ke­sim­ler­den bi­ri gi­bi gö­rü­nen Kürt grup­lar ara­sın­da bi­le, her ne ka­dar bir ta­raf­tan Ku­zey Ira­k’­ta bir “Kürt Dev­le­ti­” olu­şu­mu için tüm im­kân­la­rı­nı se­fer­ber edi­yor ol­sa­lar da, ken­di he­sa­bı­na ka­pı ara­la­mak ama­cıy­la da­ha alt dü­zey­de ke­net­le­ne­rek ken­di rüşt­le­ri­ni is­pat ede­bil­me ara­yı­şı söz ko­nu­su­dur. 

Açık­ça­sı, tüm di­ğer ye­rel güç ya da ya­pı­la­rı bir­lik­te dü­şü­ne­cek olur­sak; as­lın­da on­lar­ca fark­lı ye­rel gru­bun ken­di he­sa­bı­na ya­pı­lan­ma ara­yı­şı içe­ri­si­ne gir­di­ği çok kar­ma­şık bir Ira­k’­tan söz et­mek­te ol­du­ğu­muz ba­riz bir bi­çim­de an­la­şı­la­cak­tır. Bir de bu grup­la­rın her bi­ri­si­ne ye­şil ışık ya­ka­rak on­lar­dan en aza­mi öl­çü­de fay­da­la­nan de­rin ya­pı­lar ile kü­re­sel güç­le­ri he­sa­ba ka­tar­sak, Ira­k’­ta­ki en kü­çük bir gru­bun bi­le ni­çin ne­re­dey­se ba­ğım­sız dev­let ku­ra­bil­me ara­yı­şı­na so­yu­na­cak de­re­ce­de ba­şı­na buy­ruk bir şe­kil­de ha­re­ket ede­rek kar­deş ka­nı akıt­mak­tan ka­çın­ma­ma­sı­nın ne­den­le­ri­ni da­ha iyi an­la­ya­bi­li­riz. 

Do­la­yı­sıy­la, Ira­k’­ta­ki he­men her ke­sim­de ka­fa­lar cid­di an­lam­da ka­rı­şık ve hiç­bir ke­sim önü­nü net bir bi­çim­de gö­re­me­mek­te­dir. As­lın­da, kü­re­sel bağ­lan­tı­lı de­rin güç­le­rin or­ta­ya çı­kar­dı­ğı an­la­şı­lan IŞİD bi­le ar­tık önü­nü net bir bi­çim­de gö­re­me­me­nin et­ki­siy­le ka­fa ka­rı­şık­lı­ğın­dan kur­tu­la­ma­mak­ta­dır. Za­ten bun­dan do­la­yı­dır ki, IŞİD dâ­hil, Ira­k’­ta öne çı­kan ne­re­dey­se her bir gru­bun ken­di iç­le­rin­de­ki de­ğer­len­dir­me­ler­den, zan­ne­dil­di­ği­nin ak­si­ne, bir de­ğil de ‘üç fark­lı he­de­f’ için mü­ca­de­le et­tik­le­ri an­la­şıl­mak­ta­dır: Ira­k’­ın bü­tün­lü­ğü, o ol­maz­sa üst ai­di­yet ba­ğı içe­ri­sin­de bu­lun­du­ğu gru­bun ba­ğım­sız­lı­ğı, bu ara­da fır­sat dü­şer­se da­ha sı­kı bir şe­kil­de bağ­lı ol­du­ğu alt ai­di­yet gru­bu­nun ba­ğım­sız­lı­ğı­… 

Do­la­yı­sıy­la her ne ka­dar Ira­k’­ta­ki her bir bi­rey, ken­di­si­ni ait his­set­ti­ği ge­niş gru­bu­nun öz­gün he­sap, he­def ve dar çı­kar­la­rı­na hiz­met için sür­dü­rü­len yo­ğun ça­ba­la­ra gö­nül­lü des­tek ve­ri­yor gö­rün­se de, du­rum­la­ra gö­re ken­di­si­ni da­ha üst ve da­ha alt ya­pı­la­ra ada­mak­tan da ka­çın­ma­ya­ca­ğı­nı his­set­tir­mek­te­dir. Za­ten, za­man za­man dün­ya ka­mu­oyu­nun gün­de­mi­ne otu­ran ba­zı so­mut ge­liş­me­ler, Ira­k’­ta­ki her bir bi­re­yin, ay­rı­ca Ira­k’­ın bü­tün­lü­ğü ile ken­di­le­ri­nin da­ha alt ve sı­kı bağ­lar­la bağ­lı ol­duk­la­rı ken­di kü­çük grup­la­rı­nın men­fa­at­le­ri için de bir şey­ler ya­pa­bil­me ar­zu­su ta­şı­dık­la­rı­nı göz­ler önü­ne ser­mek­te­dir. 

İş­te bu du­rum, hem Ira­k’­ta­ki to­par­lan­ma­nın, hem de ‘bö­lün­me ola­cak­sa da ba­rış içe­ri­sin­de ol­su­n’ an­la­yı­şı­nın önün­de­ki en bü­yük en­gel­ler­den bi­ri­dir. Çün­kü her ta­ra­fa kay­ma­ya me­yil­li, ça­re­siz­lik içe­ri­sin­de çır­pı­nır­ken bir tu­tam des­tek için her şe­yi­ni fe­da et­me­ye ayar­lı bu in­san­la­rın/ka­la­ba­lık­la­rın des­te­ği­ne ko­şa­bi­le­cek bir ‘be­şe­ri ke­rim el’ ol­ma­dı­ğın­dan, şer odak­la­rın kul­la­nı­mı­na ha­zır mil­yon­lar­ca ba­şı/ira­de­yi kon­trol et­me­nin im­kân ve ih­ti­ma­li bu­lun­ma­mak­ta­dır.

Ger­çek­te or­ta­da du­ran önem­li bir fır­sat var, ama bu­nu de­ğer­len­dir­me­ye kim­se­nin inanç ve gü­ve­ni kal­ma­dı. Hal­bu­ki, özel­lik­le bö­lün­me­ye doğ­ru evi­ril­mek­te ol­du­ğu gö­rü­len ya da en azın­dan dü­şü­nü­len Ira­k’­ta­ki Sün­ni, Şi­i, Hı­ris­ti­yan, Ezi­di, Şe­bek, Türk, Kürt, Arap, Fars ve di­ğer tüm ke­sim­le­rin ka­fa­la­rı­nın ve gö­nül­le­ri­nin bir yer­le­rin­de, sı­nır­lı dü­zey­ler­de de ol­sa, Ira­k’­ın top­rak bü­tün­lü­ğü­nün ko­run­ma­sı ar­zu­su ve hat­ta bu yön­de­ki eği­lim­le­re des­tek ver­me is­te­ği bu­lun­mak­ta­dır. Fa­kat ‘üst akı­l’ ile ‘de­rin güç­le­r’ ne­yi ön­gör­müş­ler­se, ken­di der­di­ne düş­müş du­rum­da­ki her bir Irak­lı da ay­nı yö­ne yel­ken aç­ma­yı mec­bu­ri çı­kış ve kur­tu­luş ka­pı­sı gör­me­ye mah­kûm ol­muş du­rum­da­dır. 

Bu­nun ne­ti­ce­sin­de, za­man iler­le­dik­çe Ira­k’­ta­ki fark­lı grup ya da ke­sim­ler ara­sın­da­ki bağ­lar da­ha da za­yıf­la­mak­ta ve cep­he­leş­me­le­rin et­ki­si ya da kes­kin­li­ği ise için­den çı­kı­la­maz bo­yut­la­ra doğ­ru iler­le­mek­te­dir. As­lın­da, eğer şu an iti­ba­riy­le Ira­k’­ın içe­ri­si­ne sü­rük­len­miş ol­du­ğu bu ba­tak­lı­ğın ku­ru­tul­ma­sı­na yö­ne­lik iyi ni­yet­li bir ‘güç­lü ira­de­’ dev­re­ye gir­di­ri­le­bil­miş ol­sa, ke­sin­lik­le Ira­k’­ın ve do­la­yı­sıy­la da İs­lam dün­ya­sı­nın ta­bi tu­tul­ma­ya ça­lı­şıl­dı­ğı ‘u­fa­la­ya­rak kent dev­let­çik­le­ri­ne ay­rış­tır­ma po­li­ti­ka­sı­’ çok kı­sa va­de­de ye­nil­gi­ye uğ­ra­tı­la­cak­tır. 

Ta­bi­i ki, böy­le­si­ne bir ira­de­yi or­ta­ya ko­ya­bi­le­cek tek güç ‘İs­lam İş­bir­li­ği Ör­gü­tü­’ ol­mak­la be­ra­ber; bu ör­gü­te üye çok sa­yı­da ül­ke yö­ne­ti­ci­le­ri­nin, kü­re­sel güç odak­la­rı ta­ra­fın­dan sağ­lan­mış bu­lu­nan des­tek­le o ko­num­la­rı­nı ka­zan­mış ol­ma­la­rı ne­de­niy­le, İs­lam İş­bir­li­ği Ör­gü­tü, bu gi­bi olay­lar kar­şı­sın­da ta­ma­men ça­re­siz bir gö­rün­tü­ye bü­rün­mek­te­dir. Ay­nı du­rum Arap Bir­li­ği, Af­ri­ka Bir­li­ği ve bir öl­çü­de de Türk Kon­se­yi (Türk Di­li Ko­nu­şan Ül­ke­ler İş­bir­li­ği Kon­se­yi) gi­bi ör­güt­ler açı­sın­dan da söz ko­nu­su ol­du­ğun­dan, Ira­k’­ta­ki ufa­lan­ma­nın tüm İs­lâm ül­ke­le­ri­ne ya­yı­la­ca­ğı kor­ku­su hiç de ha­fi­fe alın­ma­ma­lı­dır.

 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Dr. Erbakan Özal Arşivi