Esed yönetiminin Suriye’yi kan gölüne çevirmesinin yegane nedeni; Sünni düşmanlığı...

Su­ri­ye­’de Ehl-i Sün­net Müs­lü­man­lar bü­yük zu­lüm gö­rü­yor. 4 mil­yon mu­ha­cir gel­di ül­ke­mi­ze. On­la­ra yar­dım edil­di­ği, ül­ke­mi­ze alıp ba­kıl­dı­ğı ve bu me­se­le­de İra­n’­ın ya­nın­da yer alın­ma­dı­ğı için ben,  Tay­yip Bey’­e du­a edi­yo­rum.  ABD ise bu meselede  bize numara yaptı. 

Tay­yip Be­y’­in hak­kı­nı in­kâr et­me­ye­lim. Al­lah se­la­met ver­sin. Onun Su­ri­ye me­se­le­sin­de Ehl-i Sün­ne­t’i tut­tu­ğu ke­sin­dir. Bun­dan do­la­yı ben du­acı­yım. Du­a edi­yo­rum çün­kü 4 mil­yon mu­ha­cir ol­du. Ha­ki­ka­ten hü­kü­met ola­rak bu iş­te İra­n’­ı tut­ma­dı­lar. İran bü­yük bir ha­in­lik yap­tı. Mus­ta­fa 

Öz­ca­n’­ın ya­zı­la­rı­nı oku­yun. “İ­ran dev­ri­mi şey­ta­nın hiz­me­tin­de­” baş­lık­lı ya­zı­sı ile “Hiz­bul­lah ile İs­ra­il’­in rek­lam ara­sı­” baş­lık­lı ya­zı­yı mut­la­ka oku­yun. Çok dik­kat­li oku­yun. 

Lüb­na­n’­da­ki Şi­i olan Hiz­bul­lah var ya zan­ne­der­sin ki İs­ra­il ile sa­va­şı­yor. Ne­tan­ya­hu yi­ne git­miş Ame­ri­ka­’ya ko­nu­şu­yor. “İ­ran şöy­le, İran böy­le, nük­le­er si­lah ya­pa­ca­k” fa­lan di­ye an­la­tı­yor. Al­lah Al­lah ne nu­ma­ra ya! Hâl­bu­ki İran ile en iyi dost Ya­hu­di­’dir. Şi­a’­yı kur­du­ran İbn-i Se­be Ya­hu­di­’dir. Bü­tün Ehl-i Sün­ne­t’­in ba­şı­na be­la olan Ya­hu­di­’dir. 

TA­Cİ­KİS­TAN DA KÖ­TÜ DU­RUM­DA

Ta­ci­kis­ta­n’­dan ge­len bir mol­lay­la gö­rüş­tüm. Se­yit, Ra­su­lul­la­h’­ın to­ru­nu, şe­ce­re­li. Ora­da iki de bir ta­le­be­le­ri, ho­ca­la­rı, mol­la­la­rı top­la­yıp hap­se atı­yor­lar. “Ta­ci­kis­ta­n’­da du­rum ne? 

Öz­be­kis­ta­n’­dan da­ha mı be­ter?” di­ye sor­dum. “Da­ha be­te­r” de­di. “Ni­ye?” di­ye sor­dum. “Çün­kü bü­rok­ra­si­mi­zi Şi­i’­ler ele ge­çir­di­” de­di. Çün­kü Ta­cik­ler Fars. Fars­ça bi­lir­ler. Ta­cik Fars­ça­sı var. 

İran Fars­ça­sı ile leh­çe far­kı var. Ta­cik­ler esa­sen Fars mil­le­ti­dir. 

Adam­lar 70 se­ne Ru­s’­un elin­de kal­mış, ca­hil cü­he­la ye­tiş­miş. 

Hâl­bu­ki Ta­ci­kis­tan ev­li­ya­nın, ule­ma­nın en bü­yük mer­ke­zi. 

Bü­tün sil­si­le şeyh­le­ri­miz ora­lar­da. Ve la­kin 70 se­ne Ru­s’­un elin­de kal­dı. Ye­ni ye­ti­şen ve Ta­ci­kis­ta­n’­ın ba­şı­na ge­çen yö­ne­ti­ci­nin il­mi ol­maz­ki. 

70 se­ne Ru­s’­un elin­de kal­mış. Onun ço­cu­ğu ne bi­le­cek?! On­la­rı da İran-Şi­a ele alı­yor. Azer­bay­ca­n’­da da çok sı­kın­tı çı­kart­tı­lar. Mu­ta ni­kâh­la­rı fa­lan Aze­ri­ler il­lal­lah de­di. Bun­lar ba­şı­mı­za ner­den be­la ol­du de­di­ler. Ne­ler çek­ti mil­let! 

HA­LA ESED İLE GÖ­RÜ­ŞEN­LER VAR

Ye­me­n’­e gi­di­yor­sun İran be­la­sı, Hu­si­ler iş­gal et­miş. Ta­ci­kis­ta­n’­dan bah­se­di­yor­sun “Şi­a ele al­dı bü­tün her ye­ri­” di­yor­lar. Onun için çok bü­yük teh­li­ke çok! Su­ri­ye­’de ya­pı­lan­la­ra bak­sa­nı­za. Bi­zim Müs­lü­man ge­çi­nen­ler ha­la gi­dip Esed ile gö­rü­şü­yor­lar. Es­ki­den bi­zim ada­mı­mız olan git­ti Esed ile gö­rüş­tü bu haf­ta. Çok üzül­düm. Es­ki­den Mil­li Gö­rü­ş’­ten olan adam git­ti şim­di Esed ile gö­rüş­tü. Öbü­rü git­ti gö­rü­şü­yor. Ev­vel­ce Mil­li Gö­rüş he­yet­le­ri git­ti gö­rüş­tü. Ya ar­ka­daş! Bu adam bü­tün Müs­lü­man­la­rın ır­zı­na, na­mu­su­na te­ca­vüz et­miş, ço­cuk­la­rı kes­miş. Bu Esed en bü­yük ka­til, ca­ni­dir. Bu adam Şi­a’­nın elin­de­dir, onun ada­mı­dır. İran bu­na bir ke­re dur, yap­ma de­mez. Bü­tün ko­mu­tan­la­rı­nı gön­de­rir “Be­nim ko­mu­tan­la­rım se­ni yö­net­si­n” der. Her gün bir ta­ne İran ge­ne­ra­li Su­ri­ye­’de öl­dü­rü­lü­yor. 

TAYYİP BEY’E DUACIYIM    

Şim­di ye­ni pro­je­le­ri var­mış. IŞİD ve El Nus­ra tür­be­le­ri, kut­sal me­kân­la­rı yık­ma­sın di­ye on­la­rı ko­ru­mak için 

İra­n’­dan adam it­hal ede­cek­ler­miş. Ken­di adam­la­rı yet­mi­yor­muş. Oluk oluk bü­tün Şi­i genç­le­ri­ni gön­de­ri­yor­lar. Ney­miş efen­dim kut­sal me­kân­la­rı ko­ru­ya­cak­lar­mış. Esas me­se­le Ehl-i Sün­ne­t’i kes­mek, bo­ğaz­la­mak, doğ­ra­mak! Onun için Tay­yip Be­y’­e Ehl-i Sün­ne­t’e yap­tı­ğı yar­dı­mın ha­tı­rı için, 4 mil­yon­dan faz­la 

Ehl-i Sün­net mu­ha­ci­re ba­kıl­dı­ğı için, bun­la­rı ül­ke­mi­ze al­dık­la­rı, Ese­d’­in ta­ra­fı­nı tut­ma­dık­la­rı, bu nok­ta­da İran ile iş bir­li­ği yap­ma­dık­la­rı için Al­lah-u Teâ­lâ Haz­ret­le­ri nus­ret ve tev­fik ih­san ey­le­sin. Ben du­acı­yım. Ben Ehl-i Sün­ne­te ba­ka­rım, ba­ba­mın oğ­lu­na bak­mam ben. 

KAÇ­MAK SÜN­NET­TİR

Or­ta­da bir me­se­le var. Her­kes Ese­d’­i tu­tu­yor. Rus­ya, İran, Bir­leş­miş Mil­let­ler hep­si Ese­d’­i tu­tu­yor. Ehl-i Sün­ne­t’i tu­tan yok. Ehl-i Sün­net çok maz­lum ve çok ga­rip bir du­rum­da. Ame­ri­ka bir ay­da mu­ha­lif­le­re 20 ta­ne si­lah ver­miş. Öbür ta­raf­ta bü­tün dün­ya dü­ve­li gel­miş adam­la­rı ke­sip doğ­ru­yor. 

Ne yap­sın­lar?! Güç yet­me­yen be­la­dan kaç­mak bü­tün pey­gam­ber­le­rin sün­net­le­rin­den­dir. Ha­dis­tir. Ku­r’­an’­da Mu­sa (Aley­his­se­lam) “Siz­den kork­tum, kaç­tı­m” di­yor. Pey­gam­ber ka­çar mı? 

Al­lah “Ken­di­ni­zi teh­li­ke­ye at­ma­yı­n” bu­yu­ru­yor.  

KÖPEKLERİ SALMIŞLAR...

Ame­ri­ka “E­se­d’­i de­vir­mek is­ti­yo­ru­m” di­ye­rek nu­ma­ra yap­tı. 

Son­ra da yol­da bı­rak­tı. Ehl-i Sün­net Müs­lü­man­lar si­lah­sız kal­dı­lar. Kö­pek­le­ri sal­mış­lar, taş­la­rı bağ­la­mış­lar! Adam

lar ne ya­ca­pak?! Al­la­h’­ım yar­dım ey­le­sin. Biz ümi­di­mi­zi kes­miş de­ği­liz. Dört bu­çuk se­ne ol­du. Bu in­san­lar mu­ha­cir ol­du. Çok zor du­rum­da­lar. Ehl-i Sün­net âlim­ler, ve­li­ler dün­ya­nın her ta­ra­fı­na da­ğıl­dı­lar. İç­le­rin­de be­nim de çok ta­nı­dı­ğım âlim var. Al­lah-u Teâ­la em­ni­yet içe­ri­sin­de tek­rar mem­le­ket­le­ri­ne ia­de ey­le­sin. Al­lah me­lek or­du­la­rı ile za­lim Ese­d’­i ve ar­ka­sın­da­ki güç­le­ri kah­rey­le­sin. Al­lah Fi­lis­tin, Gaz­ze, Do­ğu Tür­kis­tan ve dün­ya­nın ne­re­sin­de maz­lum Müs­lü­man­lar var­sa aziz, ga­lip ey­le­sin. 

Nus­re­tiy­le mu­zaf­fer ey­le­sin. Yar­dım eden­ler yar­dım ey­le­sin. Yar­dım­sız bı­ra­kan­la­rı mah­zul ey­le­sin. 

NE KONUŞUYORSUN KAFASIZ!

Al­la­h’­tan Efen­di­miz (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem)’in iti­ba­rı hür­me­ti­ne bir şey is­ti­yo­ruz. Vah­ha­bi­ler he­men “Yok yok is­te­me, şirk. İti­ba­rı yo­k” di­yor­lar. “Al­lah in­din­de kim­se­nin iti­ba­rı pa­ra et­me­z” di­yor­lar. Ki­me di­yor­lar bu­nu? Ra­su­lul­lah (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem)’e di­yor­lar. Al­lah Ku­r’­an-ı Ke­ri­m’­de “Mu­sa­’nın be­nim ya­nım­da na­zı, iti­ba­rı, ma­ka­mı, hür­me­ti va­r” di­yor. Mu­sa (Aley­his­se­lam)’ın var da Mu­ham­med Mus­ta­fa (Sal­lal­la­hu Aley­hi ve Sel­lem)’in yok mu?! Ne ko­nu­şu­yor­sun ka­fa­sız! Ayet­ten ha­be­rin yok. Al­lah-u Teâ­la Yah­ya (Aley­his­se­lam) için “Dün­ya­da, ahi­ret­te iti­ba­rı va­r” bu­yu­ru­yor. O za­man Ka­ina­tın Efen­di­si­’nin na­sıl ma­ka­mı ol­maz?! Bu na­sıl bir if­ti­ra­dır. Di­ğer pey­gam­ber­le­rin var­ken Ra­su­lul­la­h’­ın na­sıl ol­maz?! Biz onun iti­ba­rı­nı ara­ya na­sıl ko­ya­ma­yız?! Sen ne ko­nu­şu­yor­sun?! 

Al­lah-u Tea­la onu kı­rar mı hiç. 

Ayet-i Kerime

(Rasûlüm!) Sana bu mübarek Kitab’ı, âyetlerini iyice düşünsünler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye indirdik.” (Sâd, 29)

Hadis-i  Şerif

Hiçbiriniz kendisi için istediğini, mü’min kardeşi için istemedikçe gerçek iman etmiş olamaz. (Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.)